Tek başına tam anlamı olmayan, kendisinden önce ve sonra
gelen kelimeler arasında değişik anlam ilgileri kuran kelimelere edat
denir.
Türkçede başlıca edatları ve kurdukları
anlam ilgilerini şöylece anlatabiliriz:
1. Araç
İlgisi (İle) :
Okula otobüsle gitti.
Kâğıtları
makas ile düzeltti.
2. Durum
İlgisi (İle) :
Annesine özlemle
sarıldı. Kağıtlaşır
Kalabalığa şüphe ile
yaklaştı.
3. Birliktelik
İlgisi (İle) :
Babasıyla
pazara gitti.
Bahçede çocuklarla oyun oynuyor.
4. Sebep/sonuç
ilgisi (İle, için, diye, -den ötürü, -den dolayı) :
Sen
geldin diye bayram yaptık.
Okuyamadığından ötürü çok
hayıflanırdı.
Ona
güvenmediği için kendisi gelmiş.
5. Benzerlik
ve karşılaştırma ilgisi (gibi, kadar, sanki) :
Sanki kurumuş bir çiçekti.
Aslan gibi adamdır.
Cennet kadar
güzel ülkemiz...
6. Amaç
ilgisi (için, üzere, -a, -e) :
Seni görmek için okula geldim.
Onu görmeye geldim.
7. Görelik
ilgisi (göre, için, -ce) :
Bana göre sen daha iyisin.
Bence şu güzel.
8. Özgülük
İlgisi (yalnız, ancak, için) :
Bu sorunu ancak sen çözebilirsin.
Bu soruyu yalnız Zehra çözer.
9. Zaman İlgisi (-den beri, -den önce, -den sonra, -e kadar, -e değin, -e karşı, -e
doğru) :
Dünden beri geziyoruz.
/
Akşama
değin çalıştı.
10. Yer/yön
İlgisi (-e kadar, -e dek, -e doğru, -e karşı, -den yana, -den öte) :
Adam pazara doğru gitti.
Ben
çarşıya kadar gidip geleceğim.
EDATLARLA İLGİLİ BİLGİLER
1.
“İle”
kelimesi “ve” anlamında kullanılırsa
bağlaç olur.
Babamla çarşıya
gittik. (Edat)
Babam ile
annem çarşıya gitti. (Bağlaç)
2.
“Gibi”
edatıyla kurulan öbekler bazen isim, bazen sıfat, bazen zarf göreviyle
kullanılır.
Benim kardeşim aslan
gibidir. (İsim)
Zehir gibi
zekası vardı. (Sıfat)
Bülbül gibi şakıdı. (Zarf)
3.
“Gibi”
edatı, yüklemden sonra kullanılırsa, cümleye olasılık anlamı kazandırır.
Bu müteahhit işi bitirmeden
kaçacak gibi.
4.
“Gibi”
kelimesi iki kelimenin ortasına gelerek bir öbek oluşturursa, bu öbekler özne,
nesne ve dolaylı tümleç olabilir.
Gül
gibi kızı ağlattılar. (Belirtili Nesne)
5.
“Sanki”
kelimesi bazen “gibi” kelimesinin
yerini tutar. Bu durumda bu iki kelimenin aynı cümlede kullanılması anlatım
bozukluğuna yol açar.
Sanki kurumuş bir çiçekti.
(Doğru)
Kurumuş bir çiçek gibiydi.
(Doğru)
Sanki kurumuş bir çiçek
gibiydi. (Yanlış)
6.
“-ce,
-cesine, -si, -imsi, -cileyin” ekleri “gibi”
edatının yerini tutabilir.
Arabayı delice
sürdü.
Elbisesinin rengi yeşilimsiydi.
7.
“Kadar”
edatı, “gibi” edatının yerini
tutabilir.
Pamuk kadar
beyaz elleri vardı. (Gibi)
8.
“Kadar”
edatı, “eşitlik, benzerlik, yaklaşıklık” anlamları verebilir.
Ali de Veli kadar
çalışkandır. (Eşitlik)
9.
“Kadar”
edatı, “bu, şu, o, ne” kelimeleriyle öbekler oluşturarak sıfat veya zarf
görevini üstlenir.
Şu kadar hesap
(Sıfat) / Ne kadar güzel ev (Zarf)
10.
“Kadar”
edatı isim çekim eklerini aldığında isim olur.
Bu kadarını
beklemiyordum.
11.
“İçin”
edatı bazen karşılık anlamında kullanılır.
Bu
kadar yorgunluk için bu para az.
12.
“İçin”
edatı “uğruna” kelimesinin yerini tutabilir.
Dedelerimiz vatan için
çarpışmışlar.
13.
“Üzere”
edatı “için” edatının yerini
tutabilir.
Eve gitmek üzere
yola çıktılar.
14.
“Üzere” edatı,
“amaç, şart, gibilik, yaklaşıklık” anlamları verebilir.
Konuşma
yapmak üzere ayağa kalktı. (Amaç)
Söylediğiniz üzere yaptım. (Gibi)
15.
“mi”
edatının cümleye değişik anlamlar katar. Bu edat hangi anlamda kullanılırsa
kullanılsın mutlaka ayrı yazılır.
Cümleye kattığı başlıca anlamlar şunlardır:
Soru: Ali
okula geldi mi?
Rica: Şu kitabı uzatır mısın?
Kesinlik:
Yapmaz olur muyum?
Şaşma: Bu havada ceket giyilir mi?
Şart: Çalıştın
mı başarırsın.
Alay:
Bizimki okuyor mu okuyor.
Pekiştirme:
Onun arabası var,güzel mi güzel.
Zaman:
Öğle oldu mu herkes acıkıyor.
Olumsuzluk:
Ben başarılı olmaz mıyım?
Saolun pek işime yaradı :D
YanıtlaSil9. zaman ilgisi olucaktı düzeltirseniz sevinirim
YanıtlaSil