EDEBİYAT BİLGİLERİ



Şiir Bilgisi




Ölçü (Vezin)




Redif




Kafiye (Uyak)




Kafiye Şeması




Şiir Türleri




Söz Sanatları




Noktalama İşaretleri

NOKTALAMA İŞARETLERİ

Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalana işaretleri denir.

Yazıdaki trafik işaretleri olarak da tanımlayabileceğimiz noktalama işaretleri şunlardır:


Nokta

1. NOKTA ( . )


Hüküm, yargı bildiren, tamamlanmış cümlelerin sonuna konur:

Türk’üm.
Okul açıldı.

Bazı kısaltmaların sonuna konur:

Prof., Doç., Dr., İst., s., vb., Cad., Sok., Alm., Ar., Far., Fr., İng.

Nokta kullanılmayan kısaltmalar:

TBMM, TDK, D, B, K, G, KB, GB, KD, GD (sekizi de yön),

m, cm, g, kg, l, C, Fe

Sayılardan sonra sıra belirtmek için “–nci” ekinin yerine kullanılır:

50. yıl kutlamaları, Cumhuriyet’in 75. yılı, yılın 365. günü IV., II. Mehmet, XV. yüzyıl

Üçlü gruplara ayrılan sayılar arasına konur:

12.584.000, 325.355.254

Tarihlerde gün, ay ve yıl rakamlarının arasına konur:

05.02.1972,

19.12.1996,

29.X.1923

Ay adları harfle yazılırsa nokta kullanılmaz:

29 Ekim 1923

Saat bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur:

08.30,

14.40,

23.58,

00.20

Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra konur:

I. II.

A. B.

1. 2.

a. b.

i. ii.

Bibliyografyada her künyenin sonuna konur:

Agâh Sırrı Levent, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara 1960.

Matematikte çarpı işareti yerine konur:

4.5=20

Virgül

2. VİRGÜL ( , )


Cümlede birbiri ardınca sıralanan, eş görevdeki kelime ve kelime grupları arasına konur:

Uzun boylu, sarışın, gözlüklü ve sevimli bir çocuktu. (sıfatlar arasına)

Kalemini, defterini, çantasını ve hırkasını alıp gitti. (nesneler arasına)

Aralarında biçimce ve anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümlelerin arasına konur:

Umduk, bekledik, düşündük.

Cemal Bey çantasını kapattı, yerinden kalktı, mahcup bir şekilde oradan ayrıldı.

Cümlede özel olarak vurgulanması gereken öğelerden sonra konur:

Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. (Atatürk)

Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ile yüklen arasına başka öğeler girmişse) özneden sonra kullanılır:

Çocuk, soğuk bir kış günü ayrıldığı ve uzun zaman haberini dahi alamadığı köyünü artık unutmuştu.

Cümlede isim olarak kullanılan adlaşmış sıfatlar, kendinden sonra gelen kelimenin sıfatı şeklinde anlaşılacaksa bu kelimelerden sonra virgül konur. Yani bir kelimenin kendinden sonraki kelimeyle ilgisi olmadığını göstermek için kullanılır:

Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.

İhtiyar, bekçiye müdür beyin içeride olup olmadığını sordu.

Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:

Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu den bir kamış olsam. (AH)

Kendisinden sonraki cümleye bağlı olan “hayır, yok, yoo, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette” gibi kelimelerden sonra konur:

Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkçeleşiyor.
─Yoo, güvercinlerime dokunmayın, dedi.

Hitaplardan sonra kullanılır:

Muhterem Hocam,
Arkadaşlar, bu sorular yarına kadar çözülmeli!
Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe demektir.

Arasözlerin ve ara cümlelerin (içe içe birleşik cümlelerde iç cümlenin) başında ve sonunda kullanılır:

Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.

Bu söz, ister inanın ister inanmayın, doğrudur.

Başkalarının sözlerinden yapılan veya yazanın kendine ait başka sözlerinden yaptığı alıntılar tırnak içine alınmamışsa iki virgül arasında verilir, cümle alıntı bir sözle başlıyorsa bu alıntı cümlesinden sonra virgül konur:

Hepinizi çok iyi tanıyorum, dedi.

Onlar da, eğitimi en yüksek seviyeye çıkaracağız, demişlerdi.

Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur:

Türk Tarih Kurumu Başkanlığına,

Yazıların sonuna düşülen notlarda yer adıyla tarih arasına konur:

Kuşadası, 7 Şubat

Sayıların yazımında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır. Nokta kullanılmaz:

22,4 2,5 125,255

Bibliyografik künyelerde yazar adı, eser adı, basım evi vb. maddelerin arasına konur. Basım yeri ile tarihi arasına virgül konmaz:

Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitap Evi, İstanbul 1938.

Cümle içinde “ve, veya, yahut” bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz; başka noktalama işaretleri de kullanılmaz.

Noktalı Virgül

3. NOKTALI VİRGÜL ( ; )


Aralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur:

At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır.

Gitmemiz gerekiyor; bekleyenler var. (çünkü)

Okumuş bir kadın değil, ama anlayışlı; çok genç değil, ama güzel... (bununla birlikte)

İki cümleyi birbirine bağlayan “ama, fakat, lâkin, yalnız, ancak, ne var ki, ne yazık ki, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, bununla birlikte” gibi bağlaçlardan önce konur:

Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz. (YKB)

Sıralı cümleler arasına giren bu bağlaçlardan önce nokta, virgül ya da noktalı virgül koyup koymamak yazara göre değişebilen bir üslûp meselesidir.

Virgüllerle ayrılmış tür veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada kullanılır:

Murat, Yavuz ve Kâzım bir grup; Ahmet, Metin ve Mehmet de bir grup olsunlar.

Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için kullanılır:

kavun, karpuz, kelek; lâhana, pırasa, ıspanak; bisküvi, kraker, çikolata...

Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için bu sıralı cümleler konur.
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.

İçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır:

Faruk; Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılır.

Cümle içerisindeki açıklamalardan önce kullanılır:

Akşama dek hiç durmaksızın çalışmıştı; çok yorgundu.

İki Nokta

4. İKİ NOKTA ( : )


Açıklama yapılacak yerlerde kullanılır:

Bestesiz: Bestesi olmayan.
Sıfat: İsimlerden önce gelerek onların nitelik ve niceliklerini bildiren kelimeler.

Bir cümleden sonra alıntı bir cümle geliyorsa veya bir söz naklediliyorsa iki nokta kullanılır:

Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”

O, başarının sırrını tek kelimeyle açıklar: Azim

Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur:

Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bazıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem...

Karşılıklı konuşmalarda kimin konuşacağı belirtildikten sonra iki nokta konur:

Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçi sayar:
Yulaf, pancar, nohut, mercimek...

Kütüphanecilikte yazar ve eser adı arasına konur:

Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz

Matematikte bölme işareti yerine kullanılır:

45:3=15

İki noktadan sonra bağımsız bir cümle geliyorsa bu cümle büyük harfle başlar; art arda örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle başlar:

Tam kapıdan çıkmak üzereyken sordu: Akşam erken gelecek misin?

İnsan üç şeye benzer: ağaca, suya ve rüzgâra

İki nokta kullanılmış cümleler bazen aynı kelimeler kullanılarak ama iki nokta kullanılmadan da kurulabilir:

Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”→Çocuk merakla, bana ne getirdin, diye sordu. vb.

Üç Nokta

5. ÜÇ NOKTA ( ... )


Art arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürülebileceğini ifade etmek için cümle sonunda kullanılır. Bu amaçla cümle sonunda kullanılabileceği gibi cümle içinde de kullanılabilir:

Fiillerin bazıları isimlerden türemiştir: başlamak, suçlamak, incelmek, çoğalmak...
Güneşli fırtınalar, renk renk çiçekler... ve başka insanlarla birlikte yeni bir hayata hazırlanıyordu.

Bitmemiş veya bitirilmemiş cümlelerin sonun konur. Bazılarında okuyucunun cümleyi zihninde tamamlaması beklenir:

Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...

Onu bir defacık görebilmek için nelere katlanmazdım ki...

Söylenmek, belirtilmek istenmeyen ve kaba sayılan, söylenmesi ahlâken çirkin görülen kelimelerin yerine konur:

Olaya ... Bey’in oğlunun da adı karışmış.
Haberi ...’dan dinledim.
Kılavuzu karga olanın burnu b....tan çıkmaz.
B....., 7 Nisan

Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır:

“...Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler... Ah hele kırmızı feraceler... Baharın yeşil çimenleri üzerinde, seyir yerlerinde kadınlar tıpkı birer gelincik çiçeği gibi parlarlardı...” (Bahar ve Kelebekler;

Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:

Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:

'Koca Ali... Koca Ali, be' (Diyet)

Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:

Yabancı yok! ─
Kimsin! ─
Ali...
Hangi Ali? ─
...

Soru İşareti

6. SORU İŞARETİ ( ? )


Soru anlamı taşıyan cümle ve kelimelerden sonra kullanılır:

Hangi elbiseyi beğendiniz?

İçinde soru kelimeleri veya soru eki bulunan ama anlamca soru cümlesi olmayan cümlelerde soru işareti kullanılmaz:

Yapar mı yapmaz mı bilmem. (soru kelimesi nesneye dahil)
Bu olayı bize ne zaman anlatmıştı, hatırlamıyorum. (soru kelimesi nesneye dahil)

Bazı cümleler de soru kelimesi barındırmadığı hâlde soru cümlesidir. Bunlar soru işareti ile biter. Bu cümlelerin soru anlamı vurgu ve tonlama ile belirtilir:

Yaşınız?
Sen alacaktın?
Gördün?

Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda yay ayraç içinde kullanılır:

Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.

1496 (?) yılında doğan Fuzuli...

Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:

Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?), ( ?-1120)

Soru eki soru anlamı katmıyorsa, zaman anlamı katıyorsa soru işareti de kullanılmaz.

Akşam oldu mu sıla özlemi depreşir gurbetçilerde.

Ünlem İşareti

7. ÜNLEM İŞARETİ ( ! )


İçinde ünlem ifadesi (haykırış, sevinç, kıvanç, üzüntü, acı, korku, hayret, ürperti, heyecan, nefret vb ani coşkunluklar) bulunan ve seslenme, hitap ve uyarı bildiren cümlelerden ve kelimelerden sonra gelir:

Şşt! Sus bakayım.

Ünlem işareti, ünlem ifadesinden hemen sonra kullanılabileceği gibi cümlenin sonunda da kullanılabilir:

Eyvah, geç kaldım!

Eyvah! Geç kaldım.

Parantez içinde kullanılan ünlem işareti alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katar:

İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş.

Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.







Kesme İşareti

8. KESME İŞARETİ ( ’ )


Özel isimlere eklenen çekim eklerini ayırmak için kullanılır.

Mustafa Kemal’e, Ankara’yı, Türkiye’de, Kızılırmak’ı,

Ancak kurum ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti kullanılmaz:

Türkiye Büyük Millet Meclisine, Mamak Anadolu Lisesi Müdürlüğüne,

Yabancı isimlere getirilen yapım ve çekim ekleri okunuşa göre belirlenir ve kesme işaretiyle ayrılır:

Shakespeare’in, Moliere’e, Honolulu’lu

Kişi adlarına sonradan eklenen unvanlara eklenen ekler de kesme işareti ile ayrılmaz.

Zeynep Hanıma, Ayhan Beyden, .... Efendinin, ..... Paşayı...

Sert sessizle biten özel isimlere ünlüyle başlayan ek getirildiğinde ismin son sesi korunur, ama söyleyişte yumuşama olur.

Zonguldak’ı (Zonguldağı), Sinop’a (Sinoba), Ahmet’in (Ahmetin)

Özel ismin yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve eki de kesme işaretiyle ayrılmaz.

Yabancı isimler hariç diğer özel isimlere yapım ve çokluk ekleri getirilerek yapılan kelimeler büyük harfle başlar ve ekleri de kesme işareti ile ayrılmaz. Bu eklerden sonra gelen ekler de kesme işareti ile ayrılmaz.

Türklük, Türkçü, Türkleşmek, Türkçülüğün, İslâmlaşmak, Türkolog, Darvinci, Sivaslı, Ankaralı, Ankaralıdan, Türkçecilik, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Mustafa Kemallerden, Ereğliler...

Bu özel isimler, türetilen kelimenin içinde kalıyorsa büyük harfle başlamaz:

Panislâmizm, Panturanizm, Pantürkizm...

Özel isimlere eklenen –lı, -siz, -ci yapım ekleri kesme işareti ile ayrılmaz:

Ankaralı, Atatürkçü, İstanbulsuz...

Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen ekler okunuşa göre belirlenir ve kesme işaretiyle ayrılır:

DSİ’ye, ÖSS’de, TCDD’ye, TBMM’nin...

Küçük harflerle yapılan kısaltmalarda kelimenin okunuşu esas alınır:

kg’dan, cm’yi, mm’den

Ancak büyük harfle yapılıp da okunuşu esas alınan kısaltmalar da vardır ki bunlar bir kelime gibi telâffuz edilebilmektedirler:

ASELSAN’a BOTAŞ’ın, NATO’dan, UNESCO’ya...

Sonunda nokta bulunan kısaltmalardan sonra kesme işareti kullanılmaz. Ek kelimenin okunuşuna göre belirlenir:

vb.leri, mad.si, Alm.dan, İng.yi, Nu.dan

Sayılardan sonra gelen ekler de kesme işaretiyle ayrılır. Sıra sayılarında hem nokta hem kesme kullanılmaz:

1972’de, 1881’de, 2000’den, 12’nci...

Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla gösterilir:

Onar, beşer, yüz yirmişer, yüz ellişer milyon...

İki kelime sonradan birleştirildiğinde ve (özellikle şiirde vezin gereği) bu kelimelerden ikincisinin ilk ünlüsü düşürüldüğünde düşen ünlünün yerine kullanılır:

ne oldu → n’oldu, ne etsin → n’etsin, ne eylesin → n’eylesin, Karacaoğlan → Karac’oğlan (Şiir dışında Karacaoğlan’dır.),

Özellikle belirtilmek istenen ek, harf ve kelimelerden sonra kullanılır:

A’dan Z’ye, -daş’la türemiş kelimeler...

Bazı kelimelerde b’nın m’ya dönüştüğü görülür.

Aldığı ekle bir başka kelime ile karıştırılabilecek olan kelime köklerinden sonra kullanılır:

Tava’nın rengi neden böyle olmuş?

Bilgi’nin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak gerekir.)

Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığı zaman kesme işareti yay ayraçtan sonra konur:

Yunus Emre (1240?-1320)’nin, Yakup Kadri (Karaosmanoğlu)’nin

Ancak cins isimlerinden sonra yay ayraç geliyorsa yay ayraçtan sonraki ek kesmeyle ayrılmaz:

İmek fiili (ek fiil)nin

Tırnak İşareti

9. TIRNAK İŞARETİ ( “ ” )


Başka birinin yazısından veya sözünden, hiç değiştirilmeden yapılan aktarmalar tırnak içinde gösterilir. Alıntı cümle(ler), büyük harfle başlar, noktayla biter. Alıntı cümleye ait olan noktalama işaretleri tırnağın içinde kalır. Asıl cümle de daha bitmediği için küçük harfle devam eder:

Yaşlı kadın, “Yetişin!” diye bağırdı. "Okuyorum büyükanneciğim." dedi. (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)

Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır:

“Küçük salonun fes renginde, kalın, ağır perdeli penceresinden dışarı, muhteşem, parlak bir suluboya levhası gibi görünüyordu. Saf mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar...”

Cümle içinde özellikle belirtilmek istenen kelimelerden ve sözler tırnak içine alınır. Bazen tırnak işareti kullanmak yerine bu kelimeler koyu harflerle veya altı çizilerek de yazılabilir. Bunlar cümle değillerse küçük harfle başlarlar:

Birçoğu “edebiyat” kavramını yeni öğreniyordu.

Uzaklık ifade etmek için “ta” kullanılır.

Kitap isimleri ve yazı başlıkları yazıda tırnak içinde gösterilir. Bunlardan sonra kesme işareti kullanılmaz; çünkü tırnak işareti aynı zamanda kesme işaretinin görevini de üstlenir:

Tanpınar’ın tek denemesi,”Beş Şehir”dir.

Tek Tırnak İşareti

10. TEK TIRNAK İŞARETİ ( ‘ ’ )


Doğrudan yapılan ve tırnak işareti ( “ ” ) içinde gösterilen sözlerin içinde başka bir alıntı söz daha varsa bu da tek tırnak işareti ( ‘ ’ ) içinde verilir:

Hasan: “Yolda Yücel’i gördüm, ‘Yarın sizin sınıfla maç yapalım.’ dedi”

Tek tırnak bir de dil yazılarında örnek olarak verilen kelimelerin anlamlarını göstermek için kullanılır:

Göktürk Anıtları’nda geçen bodun ‘millet, kavim’, sab ‘söz’, tüketi ‘tamamen’ gibi kelimeler artık kullanılmamaktadır.

Yay Ayraç

11. Yay Ayraç ( ( ) )


Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgisi olmayan, yazının ve sözün aslında olmayıp, sonradan eklenmiş olan açıklayıcı kelimeleri ve söz gruplarını göstermek için kullanılır:

O tarihte (1980) henüz sen yoktun.

Türk edebiyatının üç kolu da (halk edebiyatı, divan edebiyatı, yeni Türk edebiyatı) büyük farklılıklar gösterir.

Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapatıldıktan sonra yazılır:

Yunus Emre (1240?-1320)’nin

“yani” ile yapılan açıklamalar yay ayraç içine alınmaz.

Babasından, yani okumasında büyük emeği geçen insandan daha ne isteyebilirdi ki?

Sözün söylendiği anda olup biteni, konuşanın hareketlerini ve durumunu belirtmek için kullanılır. Özellikle tiyatro eserlerinde çokça kullanılır:

İhtiyar ─ (Yerinden doğrulur.) Şimdi ne olacak?

Alıntıların yapıldığı eser ve yazar adı yay ayraç içinde verilir:

Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için üç noktayla birlikte kullanılabilir.

(...) Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler.

Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda soru işaretiyle birlikte yay ayraç kullanılır:

Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.

1496 (?) yılında doğan Fuzuli...

Söze alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katmak için Ünlem işaretiyle birlikte kullanılır:

İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş.

Yabancı kelimelerin okunuşları parantez içinde verilir:

Rousseau (Ruso) Fransız edebiyatında romantizmin önemli temsilcilerinden biridir.

Köşeli Ayraç

12. KÖŞELİ AYRAÇ ( [ ] )


Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda dışta köşeli, içte yay ayraç kullanılır:

Kütüphanemize Türk edebiyatı tarihi kitapları [En başta Resimli Türk Edebiyatı Tarihi (Nihat Sami Banarlı)] alınmalı.

Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:

Yekta Bahir [Ömer Seyfettin], Yeni Lisan, Genç Kalemler.

Bilimsel çalışmalarda, metinde bulunmadığı hâlde araştırmacı tarafından tamamlanan kısımlar köşeli ayraç içinde verilir:

Babam kağan öldüğünde küçük kardeşim Küş-tegin ye[di yaşındakaldı...]

Kısa Çizgi

13. KISA ÇİZGİ ( - )


Satır sonunda, yer kalmadığı için yarım kalan kelimelerin bölünmüş olduğunu, yani devamının altta olduğunu göstermek için satır sonunda kullanılır. Bu görevde kullanılınca birleştirme çizgisi denir:
Ses-
sizce, titreye titreye ağlıyor.

Birleşik kelimeler de tek kelime gibi telâffuz edilerek heceleme buna göre yapılır.

........................................................................ ba-
şöğretmen Atatürk ..................................... il-
kokuldayken ..................................Karaosma-
noğlu’nun..........................................................

Kelimeler satır sonunda ve başında bir tek harf kalacak şekilde bölünmez. Aşağıdaki gibi kullanımlar yanlıştır:

.........................................................................a-
rabayla ..........................................................u-
çurtmamızın ...........................................cami-
i ................................................................niha-
î................................................

Doğruları şöyle olacaktır:

........................................................................ara-
bayla ..........................................................uçurt-
mamızın ...........................................................ca-
mii .....................................................................ni-
haî................................................

Özel isimlerde ve rakamlarda kesme işareti satır sonuna geliyorsa ve kesme işaretinden sonraki kısmın alt satıra geçmesi gerekiyorsa bu durumda kısa çizgi kullanılmaz:

.............................................. Geçen yıl Ankara’
daki akrabalarımıza ................................1996’
da .................................................

Cümle içindeki arasöz ve ara cümlelerin başına ve sonuna konur:

Bütün bebekler –Zeynep Nermin hariç- çoktan uykuya dalmışlardı.

Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihleri arasına konur:


İkinci dünya savaşı (1939-1945) tam altı yıl sürmüştür.

Bazı terimlerle kuruluş adlarında kullanılır:

isim-fiil, zarf-fiil, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi...

Birbiriyle ilgi kurulan iki isim arasında kullanılır:

Türk-Yunan ilişkileri.

Sivas-Ankara arası trenle yüz yıldır 12 saatte gidiliyor.

Rakamlar arasında kullanılarak ila anlamı verir:

3-4 kişi

Matematikte çıkartma işareti olarak kullanılır:

458-54=404

Adreslerde semt ile şehir ismi arasına konur:

Demirlibahçe-ANKARA

Dil bilgisinde fiil kök ve gövdelerini ifade etmede, kelimeleri eklerine ayırmada, ekleri tek başına göstermede ve kelimeleri hecelemede kullanılır:

oku-, yaz-, gönder-, sevindir-; yaz-dı-k, yol-cu-luk, -de, -i, -ki,

Bazı yabancı kelimelerde kullanılır:

Sainte-Beuve, by-pass, check-up...

Bilimsel yazılarda, Arapça ve Farsça tamlamalarda ve bazı ibarelerde kullanılır:

Servet-i Fünun, Divanı, Lûgati’t-türk, Aşk-ı Memnu, bülbül-i şeydâ, âteş-perest, vatan-perver, bilâ-ücret, bî-çâre, hokka-bâz, nâ-mağûb...

Uzun Çizgi ( - )

14. UZUN ÇİZGİ ( - )


Karşılıklı konuşmalarda konuşmanın ve konuşmacının değiştiğini belirtmek için cümlelerin başında (satır başında) kullanılır. Konuşma çizgisi de denir.

Şinasi Halil Bey'e baktı ve:
-Bu mektup sana, dedi.
-Bana mı, kimden?
-Evden olacak!
-Evden? Ne münasebet?
-Şinasi Bey mektubu aldı. Saide'nin yazısı ile şu satırları okudu:

Eğik Çizgi

15. Eğik Çizgi ( / )


Şiirlerden alıntı yapıldığında, yan yana yazılan mısraları ayırmak için kullanılır:

Yüzükoyun yatma diyor annem / Yatar mıyım hiç, / İster miyim / Yüzümün / Koyun olduğunu? (FHD)


Adreslerde apartman ve daire numaralarıyla semt ve şehir isimleri arasına konur:

Altay Sokağı, Nu: 21/6 Kurtuluş/ANKARA

Dil bilgisinde eklerin ünlü ve ünsüz uyumlarına göre aldıkları farklı şekillerini göstermek için kullanılır:

-a / -e, -an / -en, -madan / -meden, -dı / -di / -du / -dü / -tı / -ti / -tu / -tü

Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:

125/5=25

Bilgisayar ve internet dilinde eğik çizgi olarak //, / ve \ işaretleri kullanılmaktadır.

Denden İşareti

16. Denden işareti ( " )


Bir yazıdaki maddelerin sırlanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin veya söz gruplarının tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır.

Ör:

a. Etken fiil
b. Edilgen "
c. İşteş "
d. Dönüşlü "

Yüklem




YÜKLEM

İş, kılış, oluş, hareket, durum bildiren; haber veren; cümleyi bir yargıya bağlayan çekimli ögeye yüklem denir.


Özne



ÖZNE

Yüklemde bildirilen işi, oluşu, hareketi, durumu, kılışı yerine getiren; hakkında bilgi ve haber verilen ögeye özne denir.


Nesne



NESNE

Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen öge nesnedir.

Belirtili ve belirtisiz olmak üzere ikiye ayrılır.


Dolaylı Tümleç



DOLAYLI TÜMLEÇ

“-e, -de, -den” eklerini alarak cümlenin, dolayısıyla yüklemin anlamını, “fiilin, çıkma, bulunma ve yönelme bakımlarından ilgili olduğu yer” yönünden tamamlayan ögeye dolaylı tümleç denir.

Yer tamlayıcısı da denir.

Zarf Tümleci



ZARF TÜMLECİ

Yüklemin anlamını zaman, durum, yön, miktar, tarz, vasıta, şart, sebep, birliktelik yönlerinden tamamlayan kelime ve kelime gruplarına zarf tümleci denir.


Cümleni Ögeleri İle İlgili Genel Özellikler




Cümleni Ögeleri İle İlgili Genel Özellikler


a- Cümlenin kuruluşuna katılmayan, yani öge olmayan ve dolaylı olarak cümlenin anlamına yardımcı olan unsurlardır. Bağlaçlar, ünlemler, ünlem grupları, hitaplar, ara sözler cümle kuruluşunun dışında kalan unsurlardır. (Cümle Dışı Unsurlardır)


Atasözleri, Deyimler Ve Vecizeler

Cümle Anlamı

CÜMLEDE ANLAM

Kelimelerde Anlam İlişkisi

KELİMELERDE ANLAM İLİŞKİSİ

ANLAM BAKIMINDAN KELİMELER

Ses Bilgisi

SES BİLGİSİ


DUYGU ANLAMI TAŞIYAN CÜMLELER

CÜMLENİN ANLAM ÖZELLİKLERİ

CÜMLE TAMAMLAMA

CÜMLE TAMAMLAMA


Cümle tamamlama iki şekilde sorulur,

Birincisi, cümle içerisinde boşluklar bırakılır ve boşluklara hangi kelimelerin konulacağı sorulur.

“Düşünmeden …………………, nişan almadan ateş etmeye benzer.” Noktalı yere “konuşmak” kelimesi gelmelidir.

“……………………bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ……………… verir.” Noktalı yerlere sırasıyla “öğretmen ve ışık” kelimeleri gelmelidir.

İkincisi ise, Cümlenin başı verilir ve sonunun nasıl tamamlanacağı sorulur.

Bu tür cümlelerde özellikle sondaki sözcüğe “ama, fakat, oysa, vb.” dikkat edilmelidir. Çünkü bu tür sözcüklerde kendilerinden önceki bölüm olumluysa sonra olumsuz bir bölüm gelmelidir.

Ör:

Doktorun verdiği ilaçları kullandım; ama ………………….” Cümlesi;

bir faydasını göremedim.
iyileşemedim.
hastalığım hala geçmedi.

Cümleleriyle tamamlanır.

hemen iyileştim.
çok faydasını gördüm.
hastalığım geçti.

Cümleleriyle tamamlanamaz



CÜMLE OLUŞTURMA

CÜMLE OLUŞTURMA


Bir cümle kelime kelime parçalanarak bu parçalardan tekrar aynı cümlenin kurulması istenir.

Bu tarz cümlelerde genellikle “anlamlı ve kurallı” ifadesi yer alır.

Bir cümlenin kurallı olabilmesi için yüklemin sonda olması gerekir. Yüklemin sona konulması cümleyi kurmakta kolaylık sağlayacaktır.

Söz öbeklerine, tamlamalara da dikkat edilmelidir.

Ör:
1- yolu
2- vatan
3- eğitimdir
4- savunmasının
5- en ucuz

Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Vatan savunmasının en ucuz yolu eğitimdir.” Cümlesidir. (2-4-5-1-3)

1- insanların
2- basit
3- dedikodu
4- eğlencesidir
5- ruhlu

Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir.” Cümlesidir. (3-2-5-1-4)

1- Olmayan
2- gemiye
3- yardım etmez
4- rüzgar
5- hedefi
6- hiçbir

Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez.” Cümlesidir. (5-1-2-6-4-3)



KARŞIT ANLAMLI (ÇELİŞEN) CÜMLELER

3- Karşıt Anlamlı Cümleler


Birbirlerine zıt durumları ifade eden cümlelere karşıt anlamlı cümleler denir. Karşıt anlamlı cümlelere birbiriyle çelişen cümleler de denir.

Ör:

Sanatçının amacı topluma ışık tutmak olmalıdır.
Sanatçı sanatını sanat için yapmalıdır.

Akıllı ve bilgili insanlar hata yapmazlar.
Her insan hata yapabilir.

Geleceği sağlam temellere oturtabilmek için geçmişten yararlanmalıyız.
Güzel bir gelecek geçmişten izler taşımamalıdır.

Aşırı sevgi insana fayda yerine zarar getirir.
İnsan ancak çok severse bu insanın yararına olur.

Bu çanta dükkandaki en pahalı çantadır.
Dükkandaki en ucuz çanta bu çantadır.


BENZER ANLAMA GELEN CÜMLELER

2- Benzer Anlama Gelen Cümleler


Bazı cümleler anlamca birbirinin aynısı olmasa da çok yakın anlamlı olabilir. Bu tür cümlelere benzer anlamlı cümleler denir.

Benzer anlamlı cümleler; anlamca paralel, yakın anlamlı cümleler ve aynı doğrultuda olan cümleler olarak da adlandırılır.

Ör:

Çocuk ilk eğitimini ailede alır.
Anne ve baba çocuğun ilk öğretmenleridir.

Elma, çok sevdiğim bir meyvedir.
Meyveler içinde en çok elmayı severim.

Ödevlerimi henüz bitirmedim.
Ödevlerimi yarına ancak bitiririm.

Sanatçılar eserlerini halkın diliyle kaleme almalıdır.
Sanat eserlerinin dilini herkes anlayabilmelidir.

Kış mevsimini sevdiğim pek söylenemez.
Soğuktan hiç hoşlanmam.


AYNI ANLAMA GELEN CÜMLELER

1- Aynı Anlama Gelen Cümleler:


Aynı duygu ve düşüncelerin farklı cümlelerle farklı kelimelerle anlatılmasıyla oluşan cümleler anlamca aynıdır.

Bu tür cümlelerde anlatılmak istenen duygu ve düşüncenin aynı olması gerekmektedir.

Ör:

Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak şarttır.
Bilgili bir olmak için çok çalışmak gerekir.

Onur’a da bir kitap alalım.
Bir kitapta Onur’a alalım.

Ankara’nın kendini hemen hissettirmeyen bir güzelliği vardır.
Ankara gizli bir güzelliğe sahiptir.

Kadınlar zayıftır; ama analar güçlüdür.
Analık kadına güç verir.

Herkes işine yarayan şeyi benimser.
Arı, söğüdü; akıllı öğüdü sever.

İnsan kendini değerlendirirken tarafsız olamaz.
Öz eleştiri yaparken tarafsız olmak zordur.

Dünyada kusursuz iki insan vardır: Biri ölmüş, diğeri doğmamıştır.
Dünyada kusursuz insan yoktur.

Senin yüzünden bu hallere geldik.
Bu duruma düşmemizin sorumlusu sensin.

Eskiden beri kitap okumayı severim.
Oldum olası kitap okumaktan hoşlanırım.



CÜMLE YORUMU

CÜMLE YORUMU


Cümleler duygu ve düşüncelerin ifade edildiği söz guruplarıdır. Bundan dolayı her cümlenin ifade ettiği bir anlam vardır. Cümleler yorumlandığında farklı farklı anlamlar oluşabilir.
Cümleler birbirleriyle karşılaştırıldığında şu anlam ilişkileri ortaya çıkar.


AZIMSAMA CÜMLELERİ

9- Azımsama Cümleleri


Bir şeyin miktarca az bulunduğunu, yetersiz görüldüğünü ifade eden cümlelere azımsama cümleleri denir.

Ör:

Koca okulda bu kadar mı öğrenci var.

Bu sorulardan bu not mu alınır.

Günlerdir çalışıyorsun, ne kadar az iş yapmışsın.

Bu kadar parayla değil aile geçindirmek kendimi bile geçindiremem.

Teklif ettiğiniz ücret çok az, kabul edemem.

Bir tanecik mi ayakkabın var.

Sana ne kadar da az harçlık veriyorlar.




KÜÇÜMSEME CÜMLELERİ

8- Küçümseme Cümleleri


Karşıdakine değer vermeme, onu küçük görme, önemsememe hafife alma anlamı taşıyan cümlelere küçümseme cümlesi denir.

Ör:

Adam olacak da biz bakacak.

İki kitap okudun diye adam mı oldun.

Sanki kendisi her şeyi biliyor.

Bu da yemek mi ben daha iyisini yaparım.

Sen kim, sanatçı olmak kim!

Siz ne anlarsınız şiirden!

Bu maçı kazanıp da şampiyon olacakmış.


KAYGI (ENDİŞE) CÜMLELERİ

7- Kaygı (Endişe) Cümleleri


Bir olay ya da durumun kötü bir şekilde sonuçlanacağı düşüncesini ifade eden cümlelere kaygı (endişe) cümleleri denir.

Ör:

Ya işler umduğum gibi gitmezse!

Ona çok güvenmekte hata mı ettik acaba?

Yola çıkalı üç saat oldu hala gelmedi.

Tahlil sonuçlarının kötü çıkmasından korkuyorum.

Yolun ortasında benzinimiz biterse ne yapacağız.

Siparişleri yetiştiremezsek yandık.

Eyvah yine kar yağacak.

Ya sınav sonucum düşük gelirse.


ÖZLEM CÜMLELERİ

6- Özlem Cümleleri


Geçmişte yaşanan günlerin tekrar yaşanma isteğini ya da bir yeri veya kişiyi görme isteğini dile getiren cümlelere özlem cümleleri denir.

Ör:

Nerde çocukluğumun dertsiz, tasasız günleri.

Eskinin o mis gibi kokan salatalıkları olsa da yesek.

Nerede kaldı o eski ramazan geceleri?

Köyü düşündükçe içim yanıyor.

Yıllardır görmediğim köyüm burnumda tütüyor.

Fırsat olsa da oraları tekrar görebilsek.

Eskiden bayramlar bir başka kutlanırdı.



PİŞMANLIK CÜMLELERİ

5- Pişmanlık Cümleleri


Kişinin önceden yaptığı bir iş veya karardan dolayı sonradan üzüntü duyduğunu bildiren cümlelere pişmanlık cümleleri denir.

Ör:

Keşke anıma fotoğraf makinemi de alsaydım!

Bilseydim böyle olacağını ona izin vermezdim.

Bu işe başlamasaydım iyi olacaktı.

Söylediklerine niye hemen inandım ki!

Zamanında çalışsaydık böyle olmazdı.

Böyle olacağını bilseydim arkandan gelir miydim?

Onu bu konuda suçlamamalıydık.



YAKINMA (ŞİKAYET) CÜMLELERİ

4- Yakınma (Şikayet) Cümleleri


İçinde bulunulan durumdan şikayetçi olunduğunu belirten cümlelere yakınma cümleleri denir.

Ör:

Bir haftadır hasta yatıyorum kimse bana nasılsın, diye sormadı.

Çevreyi koruma konusunda büyükler küçüklere iyi örnek olmak yerine kötü örnek oluyor.

Kurallara uyan yok herkes bildiğini okuyor.

Boş boş geziyor hiçbir işe elini sürmüyor.

Her defasında en zor işi bana veriyor.

Başlığı ile içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok zorluyor.

Nice ünlü yapıtı okumamış aydınlar var.



SİTEM CÜMLELERİ

3- Sitem Cümleleri


Birine karşı duyulan kırgınlığı belirtmek için kullanılan cümlelere sitem cümleleri denir.

Ör:

Seni kaç kez ikaz ettim; ama beni bir kere dinlemedin.

İşleri zamanında yapsaydın ne olurdu sanki!

Buraya geldi de hasta babasını ziyaret etmedi.

Hadi gelmedin, bari bir telefon etseydin.

Yemekten biraz da bana niye ayırmadın.

Hani bana karşı dürüst olacaktın.

Bir yudum mutluluğu bize çok gördünüz.


BEĞENİ CÜMLELERİ

2- Beğeni Cümleleri


Herhangi bir durum ya da olaydan duyulan memnuniyetin dile getirildiği cümlelere beğenme cümleleri denir.

Ör:

Yazar, olayları sıradanlığa düşmeden güzel bir üslupla yansıtmış.

Araba dediğin böyle rahat ve geniş olmalı.

Yazar, dile olan hakimiyetini yeni eserinde de ortaya koymuş.

Bu balerinimiz, senelerce yılmadan çalıştı.

Yazma konusunda hiçbir zaman kolaya kaçmadı.

Burada her mevsimin ayrı bir tadı vardır.

Çayın tadını hiçbir içeceğe değişmem.

Bir gömlek bir insana bu kadar yakışır.


ŞAŞIRMA CÜMLELERİ

1- Şaşırma Cümleleri


Beklenilmeyen bir durumla karşılaşıldığında dile getirilen hayret duygusunu ifade eden cümlelere şaşırma cümleleri denir.

Ör:

O kadar fakirken birden bire nasıl zengin oldun!

Sınav sonucunu çok yüksek beklerken düşük gelmesin mi!

Kitaplığındaki binlerce kitabı okumuş ha!

Böyle ansızın gideceğini hiç düşünmemiştim.

Bu takımı yeneceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.

Hayret! Sen bu evin yolunu bilir miydin?

Dokuz kişi bir arabaya nasıl sığmış anlayamadım!



AŞAMALI ANLATIM

17- Aşamalı Anlatım


Eylemin aniden değil, süreç içinde gerçekleşmesidir.

Ör:

Bu derenin suyu giderek azalıyor.

Zamanla insan her şeye alışıyor.

Yeni arkadaşlarıma giderek ısınıyorum.

Onu, gün geçtikçe daha iyi anlıyorum.

Havalar günden güne ısınıyor.Başarıya adım adım ulaşılır.



ÖN YARGI (PEŞİN HÜKÜM) CÜMLELERİ

16- Ön Yargı (Peşin Hüküm) Cümleleri


Herhangi bir durumun ya da olayın nasıl sonuçlanacağı konusunda daha sonuçlanmadan bir hüküm veren cümlelere Ön Yargı Cümleleri denir.

Ör:


Bu kitap, piyasaya çıktığında çok ses getirecek.

Bu sınavı kazanacağını hiç sanmıyorum.

Yeni şiirinde başarılı olacağını sanıyorum.

Bu takım bu yıl şampiyon olamaz.

Onun çevresindeki olaylara geniş açıdan bakması mümkün değildir.

Ali’yi bilirim, o toplumun değer yargılarının dikkate almaz.



ELEŞTİRİ CÜMLELERİ

15- Eleştiri Cümleleri


Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildiren cümlelere eleştiri cümleleri denir.

Ör:

Filmdeki bazı uzun diyaloglar filmin güzelliğine gölge düşürmüş. (Olumsuz Eleştiri)

İşini bu şekilde titiz yapması başarılı olmasını sağlıyor. (Olumlu Eleştiri)

Bu gidişle bir yere varamazsın. (Olumsuz Eleştiri)

Yazar, eserinde yabancı sözcüklere yer vererek eserin anlaşılmasını engellemiş. (Olumsuz
Eleştiri)

O, giyimiyle, konuşmasıyla, cömertliğiyle dört dörtlük bir insandır. (Olumlu Eleştiri)

Burnu havada biri olduğu için herkesi küçümserdi. (Olumsuz Eleştiri)

Ödevlerini yine baştan savma yapmışsın. (Olumsuz Eleştiri)



DEĞERLENDİRME (YORUM) CÜMLELERİ

14- Değerlendirme (Yorum) Cümleleri


Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında görüş ifade eden cümlelere değerlendirme cümleleri denir.

Değerlendirme cümleleri genellikle kişisel görüş ifade eder.

Ör:

Sanatçının başkalarını taklit etmesi eserlerinin özgünlüğüne gölge düşürür.

Yazarın anlatımında bir tek düzelik ve kuruluk görülüyor.

İnsanların yalnızlaştığı günümüzde sevgiye çok muhtacız.

Aklına gelen her şeyi söyleyen insanların sonu budur işte.

Bu gidişle çocukların neşeyle koşup oynayacağı yeşil alan kalmayacak.

Davranışları etkilemede iletişim araçlarının büyük etkisi vardır.

Yüzüne bakınca acısını içinde saklayan biri olduğunu anladım.



ABARTMA CÜMLELERİ

13- Abartma Cümleleri


Anlatımı çekici kılmak için olay ve durumların olağanüstü bir biçimde ifade edilmesiyle oluşan cümlelere abartma cümleleri denir.

Ör:

O kadar ağladı ki gözyaşları sel oldu, aktı.

Bu hafta dünya kadar soru çözdüm.

Hasta sabaha kadar gözünü kırpmadı.

Bin dereden su getirsen arınamazsın.

Duyduklarını bire bin katarak anlatıyor.

Ne geniş adam dünya yansa umurunda değil.

Su uyur, düşman uyumaz.

Yüzü ay gibi parlıyor.


TANIM CÜMLELERİ

12- Tanım Cümleleri


Varlıkları ve kavramları özellikleriyle anlatan cümlelere tanım cümleleri denir.

Tanım cümleleri söylendiğinde kafamızda tanımı yapılan varlık yada kavram hakkında bir fikir oluşur.

Tanım cümlelerinde “……… nedir?” sorusuna cevap alırız.

Ör:

Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlelerine deniz denir.

Atkı, soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta ve boyna alınan örtüye denir.

İnsan, inatçı bir anlam arayıcısıdır.

Sabır, bilgeliğin arkadaşıdır.

Deneyim, hatalarımıza verdiğimiz addır.

Kitap en iyi dosttur.


DOĞRUDAN ANLATIMA VE DOLAYLI ANLATIMA SAHİP CÜMLELER

11- Doğrudan ve dolaylı anlatıma sahip cümleler


Bir başkasının sözlerini olduğu gibi anlatmaya “doğrudan anlatım” denir.

Doğrudan anlatıma sahip cümlelerde aktarılan cümle tırnak içinde verilir.
Doğrudan anlatımlı cümleleri aktaran, cümleye kendi sözlerini katmaz.
Bu cümlelerin sonunda genellikle, “diyor, demiş, der” ifadeleri bulunur.

Bir başkasının sözlerini olduğu gibi değil de değiştirerek aktarmaya “dolaylı anlatım” denir.
Dolaylı anlatımda aktarılan cümle tırnak içinde verilmez.
Bu cümlelerin sonunda genellikle, “belirtti, ifade etti, söyledi” gibi sözler bulunur.

Ör:

Ceyda, arkadaşına: “Benimle oynar mısın?” dedi. (doğrudan anlatım)

Ceyda, arkadaşına kendisiyle oynayıp oynamayacağını sordu. (dolaylı anlatım)

Annesi yarışmada birinci olan kızına şöyle dedi: “Seninle gurur duyuyorum!” (doğrudan anlatım)

Annesi yarışmada birinci olan kızına kendisiyle gurur duyduğunu söyledi. (dolaylı anlatım)

Livy: “Deneyim aptalların öğretmenidir” der. (doğrudan anlatım)

Einstein, hayal kurmanın bilgiden önemli olduğunu söylemiş. (dolaylı anlatım)

Mevlana: “Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.” Demiş. (doğrudan anlatım)

Bir resmin bin kelimeden değerli olduğunu ifade etti. (dolaylı anlatım)


ÖNERİ (TAVSİYE) CÜMLELERİ

10- Öneri (Tavsiye) Cümleleri


Herhangi bir konuda ortaya çıkan olumsuz durumları gidermek için öne sürülen teklifleri ifade eden cümlelere öneri cümleleri denir.

Ör:

Daha güzel yazılar yazmak için büyük şairleri kendine örnek almalısın.

Övgüye değer işler yapmayı ilke edinin.

Sabır bir erdemdir sakın ondan vazgeçmeyin.

Kendinize belli bir amaç çizin.

Güler yüzlü olmayan dükkan açmasın.


VARSAYIM CÜMLELERİ

9- Varsayım Cümleleri


Bir olay ya da durumu gerçekleştiği halde gerçekleşmemiş; gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi kabul etmeyi bildiren cümlelere varsayım cümleleri denir.

Varsayım cümlelerinde “varsayalım, farz et, tut ki, düşünelim” gibi kelime ve kelime grupları kullanılır.

Ör:

Yarına kadar işlerimizi bitirdiğimizi varsayalım.

Farz et ki uçak seferleri iptal edildi.

Onunda senin gibi davrandığını düşün.

Diyelim ki onunla görüştün, sonra ne yapacaksın.

Farz edelim ki okulu bitirdin.

Konuşma yapmak için kürsüye çıktığımda da heyecanlanırsam.

Bir an için bu güzelim ülkede yaşadığını düşün.


OLASILIK (İHTİMAL) CÜMLELERİ

8- Olasılık (İhtimal) Cümleleri


bir olayın veya durumun sonucuyla ilgili kesin olmayan ifadelerin belirtildiği cümlelere olasılık (ihtimal) cümleleri denir.

Olasılık cümlelerinde kesinlik söz konusu değildir. Sözü söyleyen söylediklerinden tam olarak emin değildir. Cümlelerde genellikle “-ebilir, gibi, galiba, belki, sanırım, herhalde, olsa gerek” gibi kelimeler kullanılır.

Ör:

Araba çalışmıyor, benzini bitmiş olabilir.

Ferit bugün işe gelmedi herhalde hastalandı.

Bu kitabı okursan sınavda başarılı olabilirsin.

Galiba herkes bildiğini okuyor.

Sana mektup yazacağını sanmıyorum.

Bu saatte kapıyı çalan dayım olsa gerek.

Bu hastalık hemen geçmeyebilir.

Duygu, arkadaşlarıyla oynamaya gitmiş olmalı.



KARŞILAŞTIRMA CÜMLELERİ

7- Karşılaştırma Cümleleri


Bir varlığın, olayın veya durumun diğeriyle olan benzer veya farklı yönlerini anlatan cümlelere karşılaştırma cümleleri denir.

Ör:

Nalan da Leyla gibi çalışkan bir öğrencidir.

Temmuz ayı diğer aylardan daha sıcaktır.

Zeynep, eskiden daha yaramazdı.

Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın olanıdır.

Sanatçılar arasında eşi az bulunur bir insandı.

Öğretmen sınıfın en çok konuşanını öne oturttu.

En güzel şiirlerini bu kitapta toplamış.

Kiraz pahalı, elma ise ucuz bir meyvedir.



KOŞUL (ŞART) CÜMLESİ

6- Koşul (Şart) Cümleleri

Bazı eylemlerin gerçekleşmesi için bazı koşulların oluşması gerekir. Ancak bu durumlar oluşursa eylemin gerçekleşebileceğini bildiren cümleler koşul (şart) cümleleridir.

Ör:

Çalışırsan başarılı olursun. (“başarılı olmanın” şartı “çalışmaktır”)

Susarsanız size bir fıkra anlatacağım. (koşul-olay)

Babam kızmazsa dondurma alabiliriz. (koşul-olay)

Sen istemedikçe biz buradan gitmeyiz. (koşul-olay)

Kirazlar olgunlaşmadan onları canım çekmiyor. (koşul-olay)

Kitap okursan düşünme yeteneğin gelişir. (koşul-olay)

Kalemimi veririm; ama işin bitince geri vereceksin. (olay-koşul)

Kimseyi üzmeyin ki başkaları da sizi üzmesin. (koşul-olay)


AMAÇ - SONUÇ İLİŞKİSİ

5- Amaç - Sonuç İlişkisi


Bir eylemin hangi amaçla yapıldığını bildiren cümlelerde amaç – sonuç ilişkisi vardır.

Amaç – Sonuç cümleleri, fiile sorulan “hangi amaçla, hangi maksatla?” sorusuna cevap verir.

Amaç – sonuç ilişkisi olan cümlelere amaç – sonuç cümlesi denir.

Ör:


Yüzmek için denize gittik. (amaç-sonuç)

Seni mutlu edeyim diye bu hediyeyi aldım. (amaç-sonuç)

Konuşmak için kürsüye yöneldi. (amaç-sonuç)

Kirlenmesin diye yere hiç çöp atmazdı. (amaç-sonuç)

Ona sık sık öğüt verirdi; iyi bir insan olsun diye. (sonuç - amaç)

Sınavı kazanabilmek için azimle çalışıyor. (amaç-sonuç)

Not: Amaç – sonuç cümleleri ile neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri karıştırılmamalıdır. Sebep(neden) – sonuç cümleleri “hangi amaçla?” sorusuna cevap veremez.


Sabah işe geciktiğim için bana kızdı. (hangi amaçla kızdı? Cevap yok= sebep sonuç cümlesi)

Parayı yatırmak için bankaya gitti. (hangi amaçla bankaya gitti? Cevap var= neden sonuç cümlesi)



NEDEN - SONUÇ İLİŞKİSİ

4- Neden - Sonuç İlişkisi


Her olay ve durumu meydana getiren bir neden(sebep) vardır. Bu nedenler gerçekleşince bazı sonuçlar ortaya çıkar. Bu tür cümlelere neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri denir.

Neden- Sonuç cümlelerinde olayın sebebi ve sonucu mutlaka verilmelidir.

Neden – Sonuç cümleleri “niçin, neden?” sorularına cevap verir.

Ör:

Çok çalıştığı için sınavı kazandı. (neden-sonuç)

Bizimle gelmedi çünkü evden izin alamadı. (sonuç-neden)

Otobüs geç geldiği için eve yetişemedim. (neden-sonuç)

Kullandığı sade dilden dolayı çok okunuyordu. (neden-sonuç)

Kalemini bulamayınca kardeşine çok kızdı. (neden-sonuç)

Gürültüden çok korkmuş, yüzü sapsarıydı. (neden-sonuç)

Kardan dolayı yollar kapandı. (neden-sonuç)

Yağmur yağınca yerler ıslandı. (neden-sonuç)


MECAZ ANLATIMLI CÜMLELER

3- Mecaz Anlatımlı Cümleler:


Anlatılmak istenenin bazı mecaz anlamlı kelimelerin kullanılarak anlatıldığı cümlelere mecaz anlatımlı cümleler denir. Bir cümlede bir tane mecaz anlamlı kelimenin bulunması o cümleyi mecaz anlatımlı yapar.

Ör:

Okuduğum her kitaptan aynı tadı aldığımı söyleyemem.

O, her yerde yana yakıla seni arıyor.

Bu işte onun parmağı olduğu kesin.

Otur oturduğun yere başından büyük işlere karışma.

Anılarını tatlı bir dille anlatıyor.

Herkes uzun soluklu bir yaşam ister.

Annemin sözleri beni çok kırdı.



NESNEL ANLATIMLI CÜMLELER

2- Nesnel Anlatımlı Cümleler:


Doğruluğu ya da yanlışlığı herkes tarafından aynı kabul edilen, bir duygu bildirmediği için ispatlanması mümkün olan cümlelere nesnel anlatımlı cümleler denir.

Ör:

Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.

Gözlerim eskisi kadar iyi görmüyor.

Canlılar doğar, büyür ve ölür.

Romanda, kimsesiz bir çocuğun hayat hikayesi anlatılmış.

Tolstoy: “İtiraf eden kurtulur.” Demiş.

Peş peşe altı tiyatro eseri yazdım.

Cumhuriyet, 29 Ekim 1920’de ilan edildi.

İstanbul 1453’te fethedildi.



ÖZNEL ANLATIMLI CÜMLELER

Kişiden kişiye farklılık gösterebilen cümleler öznel anlatımlı cümlelerdir. Öznel anlatımlı cümleler kişiden kişiye değiştiği için ispatlanması mümkün değildir.

Ör:

Tatlı dil, insan için başlı başına bir kuvvettir.

İyi söz söyleyen insanlar herkesten fazla okuyanlardır.

Arkadaşlık bir insan için vazgeçilmez bir duygudur.

Dünyanın geleceğini parlak görmüyorum.

Başarının tek şartı, çalışmak daha çok çalışmaktır.

Yaz günlerinin güzelliğine doyum olmaz.

Yüzmek insanı rahatlatır.


CÜMLE VE ÖZELLİKLERİ

Cümle

Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, hareketi ve olayları anlatan kelime ve kelime gruplarına cümle denir.

Yargı bildiren tek bir kelime kullanarak cümle oluşturabiliriz. Ancak tek bir kelime duygu düşünce ve isteklerimizi anlatmakta yeterli olmayabilir. Yargı bildiren bu kelimeye yardımcı olacak başka kelimeler kullanırız. Bu kelimeleri duygumuzu düşüncemizi, isteğimizi en iyi anlatacak şekilde sıralamalıyız.

Doğru Ve İyi Bir Cümlenin Özellikleri

1- Türkçe söz dizimi: “Özne, Tümleç, Yüklem” şeklinde olmalıdır. Vurgulamak istediğimiz kelimeyi yüklemden önceye getirmeliyiz.

Ör:

Çalıştım.
Ben çalıştım.
Ben bugün çalıştım.
Ben bugün çok çalıştım.
Ben bugün Türkçe dersine çalıştım.
Ben evde Türkçe dersine bugün çok çalıştım.
Ben yazılımız olduğu için bugün Türkçe dersine çok çalıştım.

2- Cümlenin dil bilgisi yönünden doğru olması yanında istenilenin açık ve anlaşılır olması gerekir. Açıklık; anlamın, verilmek istenenin okuyucu tarafından hemen anlaşılmasıdır.

3- Ayrıca bir cümlenin duru olması gerekir. Dururluk: Aynı cümlede gereksiz sözcük kullanılmamasıdır. Gereksiz sözcük kullanımı anlatım bozukluğudur.

Ör: Vakfa karşılıksız bağış yaptılar. “karşılıksız” kelimesi gereksizdir; çünkü bağış karşılıksız yapılan bir yardımdır.













Etiketler

5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Abartma Açıklamalar Ana Düşünce Anlam Bakımından Kelimeler Anlam Kayması Nedir Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları Anlamına Göre Cümleler Anlatım Bozuklukları Anlatım Teknikleri Aruz Aruz Ölçüsü Atasözü Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler Bağ-Fiil Bağlaçlar Bağlı Cümle Basit Cümle Basit Fiil Basit Fiiller Tablosu Başlık Başlıkların Yazımı Belgisiz Sıfatlar Belgisiz Zamir Belirtili İsim Tamlaması Belirtili Nesne Belirtisiz İsim Tamlaması Belirtisiz Nesne Belirtme Sıftaları Benzetme Bildirme Kipleri Birleşik Cümle Birleşik Fiil Birleşik Kelimeler Nasıl Yazılır Birleşik Yapılı Kelimeler Birleşik Zamanlı Fiiller Birleşik Zamanlı Fiiller Tablosu Büyük Harflerin Yazımı Cinaslı Kafiye Cümle Anlamı Cümle Bağlaçları Cümle Çeşitleri Cümle Oluşturma CÜMLE TAMAMLAMA CÜMLE YORUMU Cümlede Anlam Cümlelerin Anlam Özellikleri Cümlenin Ögeleri Cümleye Çeşitli Anlamlar Katan İfadeler Çapraz Kafiye Şeması Çekim Ekleri - İsim Çekim Ekleri - Fiil Çekim Ekleri Çekimli Fiil Çekimli Fiil Nedir Çoğul Şahıslar De'nin yazımı Devrik Cümle Deyim Deyimleşmiş Fiiller Didaktik Şiir Dikkati Toplama Yolları Dilek Kipi Dilek Kipleri Dilek Kipleri Nelerdir Dize Dolaylı Tümleç Dönüşlü Dörtlük Durum Fiilleri Durum Zarfları DUYGU ANLAMI TAŞIYAN CÜMLELER Duyulan Geçmiş Zaman Düşünce Yazıları Düşünceyi Geliştirme Yolları Düz Kafiye Şeması Edatlar Edebi Sanatlar Edebiyat Bilgileri Edilgen Ek Ek Eylem Ek Fiil Ek Fiilin Gelecek Zamanı Ek Fiilin Şartı Ek Fiilinin Geçmiş Zamanı Ek Halindeki Zamirler Emir Kipi Epik Şiir Etken Ettirgen Fiiilimsiler Fiil Cümlesi Fiil Çekim Tablosu Fiil Nedir Fiiller Fiillerde Yapı Fiillerde Anlam Kayması Fiillerde Çatı Fiillerde Olumsuzluk Fiillerde Olumsuzluk Nedir Fiillerde Soru Fiillerde Soru Anlamı Fiillerin Anlam Özellikleri Gazete Dergi Adlarının Yazımı Geçişli Geçişsiz Gelecek Zaman Geniş Zaman Gerçek Anlam Gereklilik Kipi Giriş-Gelişme-Sonuç Görülen Geçmiş Zaman Günlük Konuşmalar Haber Kipi Haber Kipleri Haber Kipleri Nedir Hareket Fiilleri Hece Ölçüsü Hikaye Birleşik Hitap Sözcüklerinin Yazımı İle'nin yazımı İlgeçler İlgi Zamiri İyelik Zamiri İlköğretim 6 İlköğretim 7 İlköğretim 8 İmla Kuralları İnanmak İsim İsim Cümlesi İsim Tamlamaları İsim-fiiller İstek Kipi İş Fiilleri İşaret Sıfatları İşaret Zamiri İşteş Kafiye Kafiye Çeşitleri Kafiye Nedir Kafiye Şeması Kafiye Şeması Nedir Kazanımlar Kelime Bağlacı Kelime Halindeki Zamirler Kelime Türleri Kelimelerde Anlam İlişkisi Kelimenin Yapısı (Ek -Kök) Kılış Fiilleri Kıta Ki'nin yazımı Kip Kip Kayması Kip Nedir Kip Tablosu Kişi Zamiri Kişileştirme Kitap Adlarının Yazımı Kitle Konuşmaları Konu Konusunu Yaşamdan Alan Yazı Türleri Konuşturma Kök Kurallı Birleşik Fiil Kurallı Cümle Kurum Kuruluş Adlarının Yazımı Lirik Şiir Mani Tipi Kafiye Şeması Mastar Mastar Nedir Mecaz Anlam Mısra Mi'nin yazımı Miktar Zarfları Mübalağa Müfredat Nakarat Nasıl Tekrar Yapmalıyız Nesne Nesnesine Göre Fiil Çatıları Niteleme Sıfatları Noktalama İşaretleri Olay Yazıları Oldurgan Olumlu Soru Olumsuz Soru Olumsuzluk Eki Olumsuzluk Eki Nedir Oluş Fiilleri Ortaç Ölçü Ölçü Nedir Ön Adlar Özel ve Cins İsim Özne Öznesine Göre Fiil Çatıları Paragraf (Parçada Anlam) Pastoral Şiir Planlı ve Düzenli Çalışma Redif Redif Nedir Rivayet Birleşik Sarma Kafiye Şeması Satirik Şiir Sayı Sıfatları Sayıların Yazımı SBS Serbest Ölçü Serbest Şiir Ses Bilgisi Ses Olayları Sıfat-Fiiller Sıfatlar Sıralı Cümle Somut Anlam Somut ve Soyut İsim Soru Eki Mi Soru Sıfatları Soru Zamiri Soru Zarfları Soyut Anlam Söz Sanatları Sözlü Anlatım Türleri Sürerlilik Şahıs Ekleri Şahıs Ekleri Nedir Şair Şart Birleşik Şart Kipi Şiir Şiir Bilgisi Şiir Nedir Şiir Türleri Şimdiki Zaman Takısız İsim Tamlaması Tam Kafiye Tekil - Çoğul ve Topluluk İsmi Tekil Şahıslar Tekrarın Önemi Terim Anlam Teşbih Teşhis Tezlik Tunç Kafiye Türemiş Fiil Türkçe Türkçe 5 Türkçe 6 Türkçe 7 Türkçe 8 Türkçe Dersine Nasıl Çalışmalıyız? Türkçe Müfredatı Türkçe Programı Ulaç Uyak Nedir Ünlem İşareti Ünlemler Ünvan Sıfatları Vecize Verimli Ders Çalışma Yolları Vezin Yaklaşma Yan Anlam Yan Düşünce Yapılarına Göre İsimler Yapım Ekleri Yapıya Dayalı Anlatım Bozuklukları Yardımcı Fiil Yarım Kafiye Yazı Türleri Yazım Kuralları Yeni Müfredat Yer adlarının yazımı Kısaltmaların yazımı Yer Tamlayıcısı Yer-Yön Zarfları Yeterlilik Yüklem Zaman Kayması Zaman Zarfları Zamir Zarf Zarf Tamlayıcısı Zarf Tümleci Zarf-Fiiller Zengin Kafiye Zincirleme İsim Tamlaması