Noktalama İşaretleri
NOKTALAMA İŞARETLERİ
Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalana işaretleri denir.
Yazıdaki trafik işaretleri olarak da tanımlayabileceğimiz noktalama işaretleri şunlardır:
Yazıda karışıklıkların önüne geçmek, yanlış okumayı önlemek, okumayı ve anlamayı kolaylaştırmak, cümlenin yapısını ve duraklama yerlerini belirlemek, sözün vurgu ve ton gibi özelliklerini belirtmek için kullanılan işaretlere noktalana işaretleri denir.
Yazıdaki trafik işaretleri olarak da tanımlayabileceğimiz noktalama işaretleri şunlardır:
- Noktalama İşaretleri
- 1- Nokta
- 2- Virgül
- 3- Noktalı Virgül
- 4- İki Nokta
- 5- Üç Nokta
- 6- Soru İşareti
- 7- Ünlem işareti
- 8- Kesme işareti
- 9- Tırnak işareti
- 10-Tek tırnak işareti
- 11- Yay ayraç
- 12- Köşeli ayraç
- 13- Uzun çizgi
- 14- Kısa çizgi
- 15- Eğik çizgi
- 16- Denden işareti
Nokta
1. NOKTA ( . )
Hüküm, yargı bildiren, tamamlanmış cümlelerin sonuna konur:
Türk’üm.
Okul açıldı.
Bazı kısaltmaların sonuna konur:
Prof., Doç., Dr., İst., s., vb., Cad., Sok., Alm., Ar., Far., Fr., İng.
Nokta kullanılmayan kısaltmalar:
TBMM, TDK, D, B, K, G, KB, GB, KD, GD (sekizi de yön),
m, cm, g, kg, l, C, Fe
Sayılardan sonra sıra belirtmek için “–nci” ekinin yerine kullanılır:
50. yıl kutlamaları, Cumhuriyet’in 75. yılı, yılın 365. günü IV., II. Mehmet, XV. yüzyıl
Üçlü gruplara ayrılan sayılar arasına konur:
12.584.000, 325.355.254
Tarihlerde gün, ay ve yıl rakamlarının arasına konur:
05.02.1972,
19.12.1996,
29.X.1923
Ay adları harfle yazılırsa nokta kullanılmaz:
29 Ekim 1923
Saat bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur:
08.30,
14.40,
23.58,
00.20
Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra konur:
I. II.
A. B.
1. 2.
a. b.
i. ii.
Bibliyografyada her künyenin sonuna konur:
Agâh Sırrı Levent, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara 1960.
Matematikte çarpı işareti yerine konur:
4.5=20
Hüküm, yargı bildiren, tamamlanmış cümlelerin sonuna konur:
Türk’üm.
Okul açıldı.
Bazı kısaltmaların sonuna konur:
Prof., Doç., Dr., İst., s., vb., Cad., Sok., Alm., Ar., Far., Fr., İng.
Nokta kullanılmayan kısaltmalar:
TBMM, TDK, D, B, K, G, KB, GB, KD, GD (sekizi de yön),
m, cm, g, kg, l, C, Fe
Sayılardan sonra sıra belirtmek için “–nci” ekinin yerine kullanılır:
50. yıl kutlamaları, Cumhuriyet’in 75. yılı, yılın 365. günü IV., II. Mehmet, XV. yüzyıl
Üçlü gruplara ayrılan sayılar arasına konur:
12.584.000, 325.355.254
Tarihlerde gün, ay ve yıl rakamlarının arasına konur:
05.02.1972,
19.12.1996,
29.X.1923
Ay adları harfle yazılırsa nokta kullanılmaz:
29 Ekim 1923
Saat bildiren sayılarda saat ile dakika arasına konur:
08.30,
14.40,
23.58,
00.20
Bir yazının maddelerini gösteren rakam ve harflerden sonra konur:
I. II.
A. B.
1. 2.
a. b.
i. ii.
Bibliyografyada her künyenin sonuna konur:
Agâh Sırrı Levent, Türk Dilinde Gelişme ve Sadeleşme Evreleri, Ankara 1960.
Matematikte çarpı işareti yerine konur:
4.5=20
Virgül
2. VİRGÜL ( , )
Cümlede birbiri ardınca sıralanan, eş görevdeki kelime ve kelime grupları arasına konur:
Uzun boylu, sarışın, gözlüklü ve sevimli bir çocuktu. (sıfatlar arasına)
Kalemini, defterini, çantasını ve hırkasını alıp gitti. (nesneler arasına)
Aralarında biçimce ve anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümlelerin arasına konur:
Umduk, bekledik, düşündük.
Cemal Bey çantasını kapattı, yerinden kalktı, mahcup bir şekilde oradan ayrıldı.
Cümlede özel olarak vurgulanması gereken öğelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. (Atatürk)
Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ile yüklen arasına başka öğeler girmişse) özneden sonra kullanılır:
Çocuk, soğuk bir kış günü ayrıldığı ve uzun zaman haberini dahi alamadığı köyünü artık unutmuştu.
Cümlede isim olarak kullanılan adlaşmış sıfatlar, kendinden sonra gelen kelimenin sıfatı şeklinde anlaşılacaksa bu kelimelerden sonra virgül konur. Yani bir kelimenin kendinden sonraki kelimeyle ilgisi olmadığını göstermek için kullanılır:
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.
İhtiyar, bekçiye müdür beyin içeride olup olmadığını sordu.
Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu den bir kamış olsam. (AH)
Kendisinden sonraki cümleye bağlı olan “hayır, yok, yoo, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette” gibi kelimelerden sonra konur:
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkçeleşiyor.
─Yoo, güvercinlerime dokunmayın, dedi.
Hitaplardan sonra kullanılır:
Muhterem Hocam,
Arkadaşlar, bu sorular yarına kadar çözülmeli!
Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
Arasözlerin ve ara cümlelerin (içe içe birleşik cümlelerde iç cümlenin) başında ve sonunda kullanılır:
Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.
Bu söz, ister inanın ister inanmayın, doğrudur.
Başkalarının sözlerinden yapılan veya yazanın kendine ait başka sözlerinden yaptığı alıntılar tırnak içine alınmamışsa iki virgül arasında verilir, cümle alıntı bir sözle başlıyorsa bu alıntı cümlesinden sonra virgül konur:
Hepinizi çok iyi tanıyorum, dedi.
Onlar da, eğitimi en yüksek seviyeye çıkaracağız, demişlerdi.
Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur:
Türk Tarih Kurumu Başkanlığına,
Yazıların sonuna düşülen notlarda yer adıyla tarih arasına konur:
Kuşadası, 7 Şubat
Sayıların yazımında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır. Nokta kullanılmaz:
22,4 2,5 125,255
Bibliyografik künyelerde yazar adı, eser adı, basım evi vb. maddelerin arasına konur. Basım yeri ile tarihi arasına virgül konmaz:
Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitap Evi, İstanbul 1938.
Cümle içinde “ve, veya, yahut” bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz; başka noktalama işaretleri de kullanılmaz.
Cümlede birbiri ardınca sıralanan, eş görevdeki kelime ve kelime grupları arasına konur:
Uzun boylu, sarışın, gözlüklü ve sevimli bir çocuktu. (sıfatlar arasına)
Kalemini, defterini, çantasını ve hırkasını alıp gitti. (nesneler arasına)
Aralarında biçimce ve anlamca ilgi bulunan (sıralı) cümlelerin arasına konur:
Umduk, bekledik, düşündük.
Cemal Bey çantasını kapattı, yerinden kalktı, mahcup bir şekilde oradan ayrıldı.
Cümlede özel olarak vurgulanması gereken öğelerden sonra konur:
Binaenaleyh, biz her vasıtadan, yalnız ve ancak, bir noktainazardan istifade ederiz. (Atatürk)
Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için (özne ile yüklen arasına başka öğeler girmişse) özneden sonra kullanılır:
Çocuk, soğuk bir kış günü ayrıldığı ve uzun zaman haberini dahi alamadığı köyünü artık unutmuştu.
Cümlede isim olarak kullanılan adlaşmış sıfatlar, kendinden sonra gelen kelimenin sıfatı şeklinde anlaşılacaksa bu kelimelerden sonra virgül konur. Yani bir kelimenin kendinden sonraki kelimeyle ilgisi olmadığını göstermek için kullanılır:
Bu, tek gözlü, genç fakat ihtiyar görünen bir adamcağızdır.
İhtiyar, bekçiye müdür beyin içeride olup olmadığını sordu.
Anlama güç kazandırmak için tekrarlanan kelimeler arasına konur:
Akşam, yine akşam, yine akşam,
Göllerde bu den bir kamış olsam. (AH)
Kendisinden sonraki cümleye bağlı olan “hayır, yok, yoo, evet, peki, pekâlâ, tamam, olur, hayhay, baş üstüne, öyle, haydi, elbette” gibi kelimelerden sonra konur:
Evet, kırk seneden beri Türkçe merhale merhale Türkçeleşiyor.
─Yoo, güvercinlerime dokunmayın, dedi.
Hitaplardan sonra kullanılır:
Muhterem Hocam,
Arkadaşlar, bu sorular yarına kadar çözülmeli!
Efendiler, bilirsiniz ki, hayat demek, mücadele, müsademe demektir.
Arasözlerin ve ara cümlelerin (içe içe birleşik cümlelerde iç cümlenin) başında ve sonunda kullanılır:
Cihan yıkılsa, emin ol, bu cephe sarsılmaz.
Bu söz, ister inanın ister inanmayın, doğrudur.
Başkalarının sözlerinden yapılan veya yazanın kendine ait başka sözlerinden yaptığı alıntılar tırnak içine alınmamışsa iki virgül arasında verilir, cümle alıntı bir sözle başlıyorsa bu alıntı cümlesinden sonra virgül konur:
Hepinizi çok iyi tanıyorum, dedi.
Onlar da, eğitimi en yüksek seviyeye çıkaracağız, demişlerdi.
Yazışmalarda, başvurulan makamın adından sonra konur:
Türk Tarih Kurumu Başkanlığına,
Yazıların sonuna düşülen notlarda yer adıyla tarih arasına konur:
Kuşadası, 7 Şubat
Sayıların yazımında ondalık bölümleri ayırmak için kullanılır. Nokta kullanılmaz:
22,4 2,5 125,255
Bibliyografik künyelerde yazar adı, eser adı, basım evi vb. maddelerin arasına konur. Basım yeri ile tarihi arasına virgül konmaz:
Falih Rıfkı Atay, Tuna Kıyıları, Remzi Kitap Evi, İstanbul 1938.
Cümle içinde “ve, veya, yahut” bağlaçlarından önce ve sonra virgül kullanılmaz; başka noktalama işaretleri de kullanılmaz.
Noktalı Virgül
3. NOKTALI VİRGÜL ( ; )
Aralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur:
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır.
Gitmemiz gerekiyor; bekleyenler var. (çünkü)
Okumuş bir kadın değil, ama anlayışlı; çok genç değil, ama güzel... (bununla birlikte)
İki cümleyi birbirine bağlayan “ama, fakat, lâkin, yalnız, ancak, ne var ki, ne yazık ki, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, bununla birlikte” gibi bağlaçlardan önce konur:
Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz. (YKB)
Sıralı cümleler arasına giren bu bağlaçlardan önce nokta, virgül ya da noktalı virgül koyup koymamak yazara göre değişebilen bir üslûp meselesidir.
Virgüllerle ayrılmış tür veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada kullanılır:
Murat, Yavuz ve Kâzım bir grup; Ahmet, Metin ve Mehmet de bir grup olsunlar.
Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için kullanılır:
kavun, karpuz, kelek; lâhana, pırasa, ıspanak; bisküvi, kraker, çikolata...
Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için bu sıralı cümleler konur.
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.
İçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır:
Faruk; Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılır.
Cümle içerisindeki açıklamalardan önce kullanılır:
Akşama dek hiç durmaksızın çalışmıştı; çok yorgundu.
Aralarında şekil ve anlamca ilişki bulunan, birbirine bağlaçsız bağlanan ve aralarındaki duraklama kısa olan cümlelerin arasına konur:
At ölür, meydan kalır; yiğit ölür şan kalır.
Gitmemiz gerekiyor; bekleyenler var. (çünkü)
Okumuş bir kadın değil, ama anlayışlı; çok genç değil, ama güzel... (bununla birlikte)
İki cümleyi birbirine bağlayan “ama, fakat, lâkin, yalnız, ancak, ne var ki, ne yazık ki, çünkü, yoksa, bundan dolayı, binaenaleyh, sonuç olarak, bununla birlikte, bununla birlikte” gibi bağlaçlardan önce konur:
Halis bir şiir fena okunabilir; lâkin sahte bir şiir iyi okunamaz. (YKB)
Sıralı cümleler arasına giren bu bağlaçlardan önce nokta, virgül ya da noktalı virgül koyup koymamak yazara göre değişebilen bir üslûp meselesidir.
Virgüllerle ayrılmış tür veya takımları, farkı bölümleri ve örnekleri birbirinden ayırmada kullanılır:
Murat, Yavuz ve Kâzım bir grup; Ahmet, Metin ve Mehmet de bir grup olsunlar.
Virgülle ayrılmış örnekleri farklı örneklerden ayırmak için kullanılır:
kavun, karpuz, kelek; lâhana, pırasa, ıspanak; bisküvi, kraker, çikolata...
Öğeleri arasında virgül bulunan sıralı cümleleri birbirinden ayırmak için bu sıralı cümleler konur.
Sevinçten, heyecandan içim içime sığmıyor; bağırmak, kahkahalar atmak, ağlamak istiyorum.
İçerisinde birden fazla virgül kullanılmış cümlelerde öznenin kendinden hemen sonra gelen öğelere karışmamasını sağlamak için kullanılır:
Faruk; Kenan, Hulusi ve Mustafa ile yaşıt sayılır.
Cümle içerisindeki açıklamalardan önce kullanılır:
Akşama dek hiç durmaksızın çalışmıştı; çok yorgundu.
İki Nokta
4. İKİ NOKTA ( : )
Açıklama yapılacak yerlerde kullanılır:
Bestesiz: Bestesi olmayan.
Sıfat: İsimlerden önce gelerek onların nitelik ve niceliklerini bildiren kelimeler.
Bir cümleden sonra alıntı bir cümle geliyorsa veya bir söz naklediliyorsa iki nokta kullanılır:
Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”
O, başarının sırrını tek kelimeyle açıklar: Azim
Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur:
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bazıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem...
Karşılıklı konuşmalarda kimin konuşacağı belirtildikten sonra iki nokta konur:
Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçi sayar:
Yulaf, pancar, nohut, mercimek...
Kütüphanecilikte yazar ve eser adı arasına konur:
Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz
Matematikte bölme işareti yerine kullanılır:
45:3=15
İki noktadan sonra bağımsız bir cümle geliyorsa bu cümle büyük harfle başlar; art arda örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle başlar:
Tam kapıdan çıkmak üzereyken sordu: Akşam erken gelecek misin?
İnsan üç şeye benzer: ağaca, suya ve rüzgâra
İki nokta kullanılmış cümleler bazen aynı kelimeler kullanılarak ama iki nokta kullanılmadan da kurulabilir:
Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”→Çocuk merakla, bana ne getirdin, diye sordu. vb.
Açıklama yapılacak yerlerde kullanılır:
Bestesiz: Bestesi olmayan.
Sıfat: İsimlerden önce gelerek onların nitelik ve niceliklerini bildiren kelimeler.
Bir cümleden sonra alıntı bir cümle geliyorsa veya bir söz naklediliyorsa iki nokta kullanılır:
Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”
O, başarının sırrını tek kelimeyle açıklar: Azim
Kendisinden sonra örnek verilecek cümlelerin sonuna konur:
Millî Edebiyat akımının temsilcilerinden bazıları şunlardır: Ömer Seyfettin, Halide Edip Adıvar, Ziya Gökalp, Mehmet Emin Yurdakul, Ali Canip Yöntem...
Karşılıklı konuşmalarda kimin konuşacağı belirtildikten sonra iki nokta konur:
Buğdayla arpadan başka ne biter bu topraklarda?
Ziraatçi sayar:
Yulaf, pancar, nohut, mercimek...
Kütüphanecilikte yazar ve eser adı arasına konur:
Yahya Kemal Beyatlı: Kendi Gök Kubbemiz
Matematikte bölme işareti yerine kullanılır:
45:3=15
İki noktadan sonra bağımsız bir cümle geliyorsa bu cümle büyük harfle başlar; art arda örnekler sıralanıyorsa ilk örnek küçük harfle başlar:
Tam kapıdan çıkmak üzereyken sordu: Akşam erken gelecek misin?
İnsan üç şeye benzer: ağaca, suya ve rüzgâra
İki nokta kullanılmış cümleler bazen aynı kelimeler kullanılarak ama iki nokta kullanılmadan da kurulabilir:
Çocuk merakla sordu: “Bana ne getirdin?”→Çocuk merakla, bana ne getirdin, diye sordu. vb.
Üç Nokta
5. ÜÇ NOKTA ( ... )
Art arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürülebileceğini ifade etmek için cümle sonunda kullanılır. Bu amaçla cümle sonunda kullanılabileceği gibi cümle içinde de kullanılabilir:
Fiillerin bazıları isimlerden türemiştir: başlamak, suçlamak, incelmek, çoğalmak...
Güneşli fırtınalar, renk renk çiçekler... ve başka insanlarla birlikte yeni bir hayata hazırlanıyordu.
Bitmemiş veya bitirilmemiş cümlelerin sonun konur. Bazılarında okuyucunun cümleyi zihninde tamamlaması beklenir:
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Onu bir defacık görebilmek için nelere katlanmazdım ki...
Söylenmek, belirtilmek istenmeyen ve kaba sayılan, söylenmesi ahlâken çirkin görülen kelimelerin yerine konur:
Olaya ... Bey’in oğlunun da adı karışmış.
Haberi ...’dan dinledim.
Kılavuzu karga olanın burnu b....tan çıkmaz.
B....., 7 Nisan
Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır:
“...Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler... Ah hele kırmızı feraceler... Baharın yeşil çimenleri üzerinde, seyir yerlerinde kadınlar tıpkı birer gelincik çiçeği gibi parlarlardı...” (Bahar ve Kelebekler;
Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
'Koca Ali... Koca Ali, be' (Diyet)
Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
─
Yabancı yok! ─
Kimsin! ─
Ali...
Hangi Ali? ─
...
Art arda örneklerin sıralandığı cümlelerde benzer örneklerin sürdürülebileceğini ifade etmek için cümle sonunda kullanılır. Bu amaçla cümle sonunda kullanılabileceği gibi cümle içinde de kullanılabilir:
Fiillerin bazıları isimlerden türemiştir: başlamak, suçlamak, incelmek, çoğalmak...
Güneşli fırtınalar, renk renk çiçekler... ve başka insanlarla birlikte yeni bir hayata hazırlanıyordu.
Bitmemiş veya bitirilmemiş cümlelerin sonun konur. Bazılarında okuyucunun cümleyi zihninde tamamlaması beklenir:
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı...
Onu bir defacık görebilmek için nelere katlanmazdım ki...
Söylenmek, belirtilmek istenmeyen ve kaba sayılan, söylenmesi ahlâken çirkin görülen kelimelerin yerine konur:
Olaya ... Bey’in oğlunun da adı karışmış.
Haberi ...’dan dinledim.
Kılavuzu karga olanın burnu b....tan çıkmaz.
B....., 7 Nisan
Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için kullanılır:
“...Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler... Ah hele kırmızı feraceler... Baharın yeşil çimenleri üzerinde, seyir yerlerinde kadınlar tıpkı birer gelincik çiçeği gibi parlarlardı...” (Bahar ve Kelebekler;
Ünlem ve seslenmelerde anlatımı pekiştirmek için konur:
Gölgeler yaklaştılar. Bir adım kalınca onu kıyafetinden tanıdılar:
'Koca Ali... Koca Ali, be' (Diyet)
Karşılıklı konuşmalarda yeterli olmayan, eksik bırakılan cevaplarda kullanılır:
─
Yabancı yok! ─
Kimsin! ─
Ali...
Hangi Ali? ─
...
Soru İşareti
6. SORU İŞARETİ ( ? )
Soru anlamı taşıyan cümle ve kelimelerden sonra kullanılır:
Hangi elbiseyi beğendiniz?
İçinde soru kelimeleri veya soru eki bulunan ama anlamca soru cümlesi olmayan cümlelerde soru işareti kullanılmaz:
Yapar mı yapmaz mı bilmem. (soru kelimesi nesneye dahil)
Bu olayı bize ne zaman anlatmıştı, hatırlamıyorum. (soru kelimesi nesneye dahil)
Bazı cümleler de soru kelimesi barındırmadığı hâlde soru cümlesidir. Bunlar soru işareti ile biter. Bu cümlelerin soru anlamı vurgu ve tonlama ile belirtilir:
Yaşınız?
Sen alacaktın?
Gördün?
Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda yay ayraç içinde kullanılır:
Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli...
Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:
Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?), ( ?-1120)
Soru eki soru anlamı katmıyorsa, zaman anlamı katıyorsa soru işareti de kullanılmaz.
Akşam oldu mu sıla özlemi depreşir gurbetçilerde.
Soru anlamı taşıyan cümle ve kelimelerden sonra kullanılır:
Hangi elbiseyi beğendiniz?
İçinde soru kelimeleri veya soru eki bulunan ama anlamca soru cümlesi olmayan cümlelerde soru işareti kullanılmaz:
Yapar mı yapmaz mı bilmem. (soru kelimesi nesneye dahil)
Bu olayı bize ne zaman anlatmıştı, hatırlamıyorum. (soru kelimesi nesneye dahil)
Bazı cümleler de soru kelimesi barındırmadığı hâlde soru cümlesidir. Bunlar soru işareti ile biter. Bu cümlelerin soru anlamı vurgu ve tonlama ile belirtilir:
Yaşınız?
Sen alacaktın?
Gördün?
Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda yay ayraç içinde kullanılır:
Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli...
Bilinmeyen yer, tarih vb. durumlar için kullanılır:
Yunus Emre (1240?-1320), (Doğum yeri: ?), ( ?-1120)
Soru eki soru anlamı katmıyorsa, zaman anlamı katıyorsa soru işareti de kullanılmaz.
Akşam oldu mu sıla özlemi depreşir gurbetçilerde.
Ünlem İşareti
7. ÜNLEM İŞARETİ ( ! )
İçinde ünlem ifadesi (haykırış, sevinç, kıvanç, üzüntü, acı, korku, hayret, ürperti, heyecan, nefret vb ani coşkunluklar) bulunan ve seslenme, hitap ve uyarı bildiren cümlelerden ve kelimelerden sonra gelir:
Şşt! Sus bakayım.
Ünlem işareti, ünlem ifadesinden hemen sonra kullanılabileceği gibi cümlenin sonunda da kullanılabilir:
Eyvah, geç kaldım!
Eyvah! Geç kaldım.
Parantez içinde kullanılan ünlem işareti alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katar:
İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş.
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
İçinde ünlem ifadesi (haykırış, sevinç, kıvanç, üzüntü, acı, korku, hayret, ürperti, heyecan, nefret vb ani coşkunluklar) bulunan ve seslenme, hitap ve uyarı bildiren cümlelerden ve kelimelerden sonra gelir:
Şşt! Sus bakayım.
Ünlem işareti, ünlem ifadesinden hemen sonra kullanılabileceği gibi cümlenin sonunda da kullanılabilir:
Eyvah, geç kaldım!
Eyvah! Geç kaldım.
Parantez içinde kullanılan ünlem işareti alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katar:
İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş.
Adam, akıllı (!) olduğunu söylüyor.
Kesme İşareti
8. KESME İŞARETİ ( ’ )
Özel isimlere eklenen çekim eklerini ayırmak için kullanılır.
Mustafa Kemal’e, Ankara’yı, Türkiye’de, Kızılırmak’ı,
Ancak kurum ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti kullanılmaz:
Türkiye Büyük Millet Meclisine, Mamak Anadolu Lisesi Müdürlüğüne,
Yabancı isimlere getirilen yapım ve çekim ekleri okunuşa göre belirlenir ve kesme işaretiyle ayrılır:
Shakespeare’in, Moliere’e, Honolulu’lu
Kişi adlarına sonradan eklenen unvanlara eklenen ekler de kesme işareti ile ayrılmaz.
Zeynep Hanıma, Ayhan Beyden, .... Efendinin, ..... Paşayı...
Sert sessizle biten özel isimlere ünlüyle başlayan ek getirildiğinde ismin son sesi korunur, ama söyleyişte yumuşama olur.
Zonguldak’ı (Zonguldağı), Sinop’a (Sinoba), Ahmet’in (Ahmetin)
Özel ismin yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve eki de kesme işaretiyle ayrılmaz.
Yabancı isimler hariç diğer özel isimlere yapım ve çokluk ekleri getirilerek yapılan kelimeler büyük harfle başlar ve ekleri de kesme işareti ile ayrılmaz. Bu eklerden sonra gelen ekler de kesme işareti ile ayrılmaz.
Türklük, Türkçü, Türkleşmek, Türkçülüğün, İslâmlaşmak, Türkolog, Darvinci, Sivaslı, Ankaralı, Ankaralıdan, Türkçecilik, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Mustafa Kemallerden, Ereğliler...
Bu özel isimler, türetilen kelimenin içinde kalıyorsa büyük harfle başlamaz:
Panislâmizm, Panturanizm, Pantürkizm...
Özel isimlere eklenen –lı, -siz, -ci yapım ekleri kesme işareti ile ayrılmaz:
Ankaralı, Atatürkçü, İstanbulsuz...
Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen ekler okunuşa göre belirlenir ve kesme işaretiyle ayrılır:
DSİ’ye, ÖSS’de, TCDD’ye, TBMM’nin...
Küçük harflerle yapılan kısaltmalarda kelimenin okunuşu esas alınır:
kg’dan, cm’yi, mm’den
Ancak büyük harfle yapılıp da okunuşu esas alınan kısaltmalar da vardır ki bunlar bir kelime gibi telâffuz edilebilmektedirler:
ASELSAN’a BOTAŞ’ın, NATO’dan, UNESCO’ya...
Sonunda nokta bulunan kısaltmalardan sonra kesme işareti kullanılmaz. Ek kelimenin okunuşuna göre belirlenir:
vb.leri, mad.si, Alm.dan, İng.yi, Nu.dan
Sayılardan sonra gelen ekler de kesme işaretiyle ayrılır. Sıra sayılarında hem nokta hem kesme kullanılmaz:
1972’de, 1881’de, 2000’den, 12’nci...
Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla gösterilir:
Onar, beşer, yüz yirmişer, yüz ellişer milyon...
İki kelime sonradan birleştirildiğinde ve (özellikle şiirde vezin gereği) bu kelimelerden ikincisinin ilk ünlüsü düşürüldüğünde düşen ünlünün yerine kullanılır:
ne oldu → n’oldu, ne etsin → n’etsin, ne eylesin → n’eylesin, Karacaoğlan → Karac’oğlan (Şiir dışında Karacaoğlan’dır.),
Özellikle belirtilmek istenen ek, harf ve kelimelerden sonra kullanılır:
A’dan Z’ye, -daş’la türemiş kelimeler...
Bazı kelimelerde b’nın m’ya dönüştüğü görülür.
Aldığı ekle bir başka kelime ile karıştırılabilecek olan kelime köklerinden sonra kullanılır:
Tava’nın rengi neden böyle olmuş?
Bilgi’nin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak gerekir.)
Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığı zaman kesme işareti yay ayraçtan sonra konur:
Yunus Emre (1240?-1320)’nin, Yakup Kadri (Karaosmanoğlu)’nin
Ancak cins isimlerinden sonra yay ayraç geliyorsa yay ayraçtan sonraki ek kesmeyle ayrılmaz:
İmek fiili (ek fiil)nin
Özel isimlere eklenen çekim eklerini ayırmak için kullanılır.
Mustafa Kemal’e, Ankara’yı, Türkiye’de, Kızılırmak’ı,
Ancak kurum ve kuruluş adlarından sonra kesme işareti kullanılmaz:
Türkiye Büyük Millet Meclisine, Mamak Anadolu Lisesi Müdürlüğüne,
Yabancı isimlere getirilen yapım ve çekim ekleri okunuşa göre belirlenir ve kesme işaretiyle ayrılır:
Shakespeare’in, Moliere’e, Honolulu’lu
Kişi adlarına sonradan eklenen unvanlara eklenen ekler de kesme işareti ile ayrılmaz.
Zeynep Hanıma, Ayhan Beyden, .... Efendinin, ..... Paşayı...
Sert sessizle biten özel isimlere ünlüyle başlayan ek getirildiğinde ismin son sesi korunur, ama söyleyişte yumuşama olur.
Zonguldak’ı (Zonguldağı), Sinop’a (Sinoba), Ahmet’in (Ahmetin)
Özel ismin yerine kullanılan “o” zamiri cümle içinde büyük harfle yazılmaz ve eki de kesme işaretiyle ayrılmaz.
Yabancı isimler hariç diğer özel isimlere yapım ve çokluk ekleri getirilerek yapılan kelimeler büyük harfle başlar ve ekleri de kesme işareti ile ayrılmaz. Bu eklerden sonra gelen ekler de kesme işareti ile ayrılmaz.
Türklük, Türkçü, Türkleşmek, Türkçülüğün, İslâmlaşmak, Türkolog, Darvinci, Sivaslı, Ankaralı, Ankaralıdan, Türkçecilik, Avrupalı, Avrupalılaşmak, Ahmetler, Mehmetler, Yakup Kadriler, Mustafa Kemallerden, Ereğliler...
Bu özel isimler, türetilen kelimenin içinde kalıyorsa büyük harfle başlamaz:
Panislâmizm, Panturanizm, Pantürkizm...
Özel isimlere eklenen –lı, -siz, -ci yapım ekleri kesme işareti ile ayrılmaz:
Ankaralı, Atatürkçü, İstanbulsuz...
Büyük harflerle yapılan kısaltmalara getirilen ekler okunuşa göre belirlenir ve kesme işaretiyle ayrılır:
DSİ’ye, ÖSS’de, TCDD’ye, TBMM’nin...
Küçük harflerle yapılan kısaltmalarda kelimenin okunuşu esas alınır:
kg’dan, cm’yi, mm’den
Ancak büyük harfle yapılıp da okunuşu esas alınan kısaltmalar da vardır ki bunlar bir kelime gibi telâffuz edilebilmektedirler:
ASELSAN’a BOTAŞ’ın, NATO’dan, UNESCO’ya...
Sonunda nokta bulunan kısaltmalardan sonra kesme işareti kullanılmaz. Ek kelimenin okunuşuna göre belirlenir:
vb.leri, mad.si, Alm.dan, İng.yi, Nu.dan
Sayılardan sonra gelen ekler de kesme işaretiyle ayrılır. Sıra sayılarında hem nokta hem kesme kullanılmaz:
1972’de, 1881’de, 2000’den, 12’nci...
Üleştirme sayıları rakamla değil yazıyla gösterilir:
Onar, beşer, yüz yirmişer, yüz ellişer milyon...
İki kelime sonradan birleştirildiğinde ve (özellikle şiirde vezin gereği) bu kelimelerden ikincisinin ilk ünlüsü düşürüldüğünde düşen ünlünün yerine kullanılır:
ne oldu → n’oldu, ne etsin → n’etsin, ne eylesin → n’eylesin, Karacaoğlan → Karac’oğlan (Şiir dışında Karacaoğlan’dır.),
Özellikle belirtilmek istenen ek, harf ve kelimelerden sonra kullanılır:
A’dan Z’ye, -daş’la türemiş kelimeler...
Bazı kelimelerde b’nın m’ya dönüştüğü görülür.
Aldığı ekle bir başka kelime ile karıştırılabilecek olan kelime köklerinden sonra kullanılır:
Tava’nın rengi neden böyle olmuş?
Bilgi’nin efendisi olmak için çalışmanın uşağı olmak gerekir.)
Özel adlar için yay ayraç içinde bir açıklama yapıldığı zaman kesme işareti yay ayraçtan sonra konur:
Yunus Emre (1240?-1320)’nin, Yakup Kadri (Karaosmanoğlu)’nin
Ancak cins isimlerinden sonra yay ayraç geliyorsa yay ayraçtan sonraki ek kesmeyle ayrılmaz:
İmek fiili (ek fiil)nin
Tırnak İşareti
9. TIRNAK İŞARETİ ( “ ” )
Başka birinin yazısından veya sözünden, hiç değiştirilmeden yapılan aktarmalar tırnak içinde gösterilir. Alıntı cümle(ler), büyük harfle başlar, noktayla biter. Alıntı cümleye ait olan noktalama işaretleri tırnağın içinde kalır. Asıl cümle de daha bitmediği için küçük harfle devam eder:
Yaşlı kadın, “Yetişin!” diye bağırdı. "Okuyorum büyükanneciğim." dedi. (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)
Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır:
“Küçük salonun fes renginde, kalın, ağır perdeli penceresinden dışarı, muhteşem, parlak bir suluboya levhası gibi görünüyordu. Saf mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar...”
Cümle içinde özellikle belirtilmek istenen kelimelerden ve sözler tırnak içine alınır. Bazen tırnak işareti kullanmak yerine bu kelimeler koyu harflerle veya altı çizilerek de yazılabilir. Bunlar cümle değillerse küçük harfle başlarlar:
Birçoğu “edebiyat” kavramını yeni öğreniyordu.
Uzaklık ifade etmek için “ta” kullanılır.
Kitap isimleri ve yazı başlıkları yazıda tırnak içinde gösterilir. Bunlardan sonra kesme işareti kullanılmaz; çünkü tırnak işareti aynı zamanda kesme işaretinin görevini de üstlenir:
Tanpınar’ın tek denemesi,”Beş Şehir”dir.
Başka birinin yazısından veya sözünden, hiç değiştirilmeden yapılan aktarmalar tırnak içinde gösterilir. Alıntı cümle(ler), büyük harfle başlar, noktayla biter. Alıntı cümleye ait olan noktalama işaretleri tırnağın içinde kalır. Asıl cümle de daha bitmediği için küçük harfle devam eder:
Yaşlı kadın, “Yetişin!” diye bağırdı. "Okuyorum büyükanneciğim." dedi. (Ömer Seyfettin; Bahar ve Kelebekler)
Uzun alıntılarda her paragraf ayrı ayrı tırnak içine alınır:
“Küçük salonun fes renginde, kalın, ağır perdeli penceresinden dışarı, muhteşem, parlak bir suluboya levhası gibi görünüyordu. Saf mavi bir sema... Çiçekli ağaçlar... Uyur gibi sessiz duran deniz... Karşı sahilde mor, fark olunmaz sisler altında dağlar, korular, beyaz yalılar...”
Cümle içinde özellikle belirtilmek istenen kelimelerden ve sözler tırnak içine alınır. Bazen tırnak işareti kullanmak yerine bu kelimeler koyu harflerle veya altı çizilerek de yazılabilir. Bunlar cümle değillerse küçük harfle başlarlar:
Birçoğu “edebiyat” kavramını yeni öğreniyordu.
Uzaklık ifade etmek için “ta” kullanılır.
Kitap isimleri ve yazı başlıkları yazıda tırnak içinde gösterilir. Bunlardan sonra kesme işareti kullanılmaz; çünkü tırnak işareti aynı zamanda kesme işaretinin görevini de üstlenir:
Tanpınar’ın tek denemesi,”Beş Şehir”dir.
Tek Tırnak İşareti
10. TEK TIRNAK İŞARETİ ( ‘ ’ )
Doğrudan yapılan ve tırnak işareti ( “ ” ) içinde gösterilen sözlerin içinde başka bir alıntı söz daha varsa bu da tek tırnak işareti ( ‘ ’ ) içinde verilir:
Hasan: “Yolda Yücel’i gördüm, ‘Yarın sizin sınıfla maç yapalım.’ dedi”
Tek tırnak bir de dil yazılarında örnek olarak verilen kelimelerin anlamlarını göstermek için kullanılır:
Göktürk Anıtları’nda geçen bodun ‘millet, kavim’, sab ‘söz’, tüketi ‘tamamen’ gibi kelimeler artık kullanılmamaktadır.
Doğrudan yapılan ve tırnak işareti ( “ ” ) içinde gösterilen sözlerin içinde başka bir alıntı söz daha varsa bu da tek tırnak işareti ( ‘ ’ ) içinde verilir:
Hasan: “Yolda Yücel’i gördüm, ‘Yarın sizin sınıfla maç yapalım.’ dedi”
Tek tırnak bir de dil yazılarında örnek olarak verilen kelimelerin anlamlarını göstermek için kullanılır:
Göktürk Anıtları’nda geçen bodun ‘millet, kavim’, sab ‘söz’, tüketi ‘tamamen’ gibi kelimeler artık kullanılmamaktadır.
Yay Ayraç
11. Yay Ayraç ( ( ) )
Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgisi olmayan, yazının ve sözün aslında olmayıp, sonradan eklenmiş olan açıklayıcı kelimeleri ve söz gruplarını göstermek için kullanılır:
O tarihte (1980) henüz sen yoktun.
Türk edebiyatının üç kolu da (halk edebiyatı, divan edebiyatı, yeni Türk edebiyatı) büyük farklılıklar gösterir.
Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapatıldıktan sonra yazılır:
Yunus Emre (1240?-1320)’nin
“yani” ile yapılan açıklamalar yay ayraç içine alınmaz.
Babasından, yani okumasında büyük emeği geçen insandan daha ne isteyebilirdi ki?
Sözün söylendiği anda olup biteni, konuşanın hareketlerini ve durumunu belirtmek için kullanılır. Özellikle tiyatro eserlerinde çokça kullanılır:
İhtiyar ─ (Yerinden doğrulur.) Şimdi ne olacak?
Alıntıların yapıldığı eser ve yazar adı yay ayraç içinde verilir:
Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için üç noktayla birlikte kullanılabilir.
(...) Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler.
Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda soru işaretiyle birlikte yay ayraç kullanılır:
Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli...
Söze alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katmak için Ünlem işaretiyle birlikte kullanılır:
İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş.
Yabancı kelimelerin okunuşları parantez içinde verilir:
Rousseau (Ruso) Fransız edebiyatında romantizmin önemli temsilcilerinden biridir.
Cümlenin yapısıyla doğrudan doğruya ilgisi olmayan, yazının ve sözün aslında olmayıp, sonradan eklenmiş olan açıklayıcı kelimeleri ve söz gruplarını göstermek için kullanılır:
O tarihte (1980) henüz sen yoktun.
Türk edebiyatının üç kolu da (halk edebiyatı, divan edebiyatı, yeni Türk edebiyatı) büyük farklılıklar gösterir.
Hakkında açıklama yapılan söze ait ek, ayraç kapatıldıktan sonra yazılır:
Yunus Emre (1240?-1320)’nin
“yani” ile yapılan açıklamalar yay ayraç içine alınmaz.
Babasından, yani okumasında büyük emeği geçen insandan daha ne isteyebilirdi ki?
Sözün söylendiği anda olup biteni, konuşanın hareketlerini ve durumunu belirtmek için kullanılır. Özellikle tiyatro eserlerinde çokça kullanılır:
İhtiyar ─ (Yerinden doğrulur.) Şimdi ne olacak?
Alıntıların yapıldığı eser ve yazar adı yay ayraç içinde verilir:
Herhangi bir metinden alınan cümlenin öncesi ve sonrası olduğunu, aralarda da alınmayan kısımlar olduğunu belirtmek için üç noktayla birlikte kullanılabilir.
(...) Annelerinin esvaplarını kızlar giyer, büyükannelerinin mücevherlerini torunlar takardı. Sırmalı çedik pabuçlar, kırmızı feraceler.
Bir bilginin şüpheyle karşılandığı veya kesin olmadığı durumlarda soru işaretiyle birlikte yay ayraç kullanılır:
Ankara’dan Konya’ya 1,5 (?) saatte gitmiş.
1496 (?) yılında doğan Fuzuli...
Söze alay etme, hafife alma, küçümseme, inanmama, kinaye anlamları katmak için Ünlem işaretiyle birlikte kullanılır:
İsteseymiş bu kitabı bir günde bitirirmiş (!) ama ne yazık ki vakti yokmuş.
Yabancı kelimelerin okunuşları parantez içinde verilir:
Rousseau (Ruso) Fransız edebiyatında romantizmin önemli temsilcilerinden biridir.
Köşeli Ayraç
12. KÖŞELİ AYRAÇ ( [ ] )
Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda dışta köşeli, içte yay ayraç kullanılır:
Kütüphanemize Türk edebiyatı tarihi kitapları [En başta Resimli Türk Edebiyatı Tarihi (Nihat Sami Banarlı)] alınmalı.
Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
Yekta Bahir [Ömer Seyfettin], Yeni Lisan, Genç Kalemler.
Bilimsel çalışmalarda, metinde bulunmadığı hâlde araştırmacı tarafından tamamlanan kısımlar köşeli ayraç içinde verilir:
Babam kağan öldüğünde küçük kardeşim Küş-tegin ye[di yaşındakaldı...]
Ayraç içinde ayraç kullanılması gereken durumlarda dışta köşeli, içte yay ayraç kullanılır:
Kütüphanemize Türk edebiyatı tarihi kitapları [En başta Resimli Türk Edebiyatı Tarihi (Nihat Sami Banarlı)] alınmalı.
Bibliyografik künyelere ilişkin bazı ayrıntıları göstermek için kullanılır:
Yekta Bahir [Ömer Seyfettin], Yeni Lisan, Genç Kalemler.
Bilimsel çalışmalarda, metinde bulunmadığı hâlde araştırmacı tarafından tamamlanan kısımlar köşeli ayraç içinde verilir:
Babam kağan öldüğünde küçük kardeşim Küş-tegin ye[di yaşındakaldı...]
Kısa Çizgi
13. KISA ÇİZGİ ( - )
Satır sonunda, yer kalmadığı için yarım kalan kelimelerin bölünmüş olduğunu, yani devamının altta olduğunu göstermek için satır sonunda kullanılır. Bu görevde kullanılınca birleştirme çizgisi denir:
Ses-
sizce, titreye titreye ağlıyor.
Birleşik kelimeler de tek kelime gibi telâffuz edilerek heceleme buna göre yapılır.
........................................................................ ba-
şöğretmen Atatürk ..................................... il-
kokuldayken ..................................Karaosma-
noğlu’nun..........................................................
Kelimeler satır sonunda ve başında bir tek harf kalacak şekilde bölünmez. Aşağıdaki gibi kullanımlar yanlıştır:
.........................................................................a-
rabayla ..........................................................u-
çurtmamızın ...........................................cami-
i ................................................................niha-
î................................................
Doğruları şöyle olacaktır:
........................................................................ara-
bayla ..........................................................uçurt-
mamızın ...........................................................ca-
mii .....................................................................ni-
haî................................................
Özel isimlerde ve rakamlarda kesme işareti satır sonuna geliyorsa ve kesme işaretinden sonraki kısmın alt satıra geçmesi gerekiyorsa bu durumda kısa çizgi kullanılmaz:
.............................................. Geçen yıl Ankara’
daki akrabalarımıza ................................1996’
da .................................................
Cümle içindeki arasöz ve ara cümlelerin başına ve sonuna konur:
Bütün bebekler –Zeynep Nermin hariç- çoktan uykuya dalmışlardı.
Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihleri arasına konur:
İkinci dünya savaşı (1939-1945) tam altı yıl sürmüştür.
Bazı terimlerle kuruluş adlarında kullanılır:
isim-fiil, zarf-fiil, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi...
Birbiriyle ilgi kurulan iki isim arasında kullanılır:
Türk-Yunan ilişkileri.
Sivas-Ankara arası trenle yüz yıldır 12 saatte gidiliyor.
Rakamlar arasında kullanılarak ila anlamı verir:
3-4 kişi
Matematikte çıkartma işareti olarak kullanılır:
458-54=404
Adreslerde semt ile şehir ismi arasına konur:
Demirlibahçe-ANKARA
Dil bilgisinde fiil kök ve gövdelerini ifade etmede, kelimeleri eklerine ayırmada, ekleri tek başına göstermede ve kelimeleri hecelemede kullanılır:
oku-, yaz-, gönder-, sevindir-; yaz-dı-k, yol-cu-luk, -de, -i, -ki,
Bazı yabancı kelimelerde kullanılır:
Sainte-Beuve, by-pass, check-up...
Bilimsel yazılarda, Arapça ve Farsça tamlamalarda ve bazı ibarelerde kullanılır:
Servet-i Fünun, Divanı, Lûgati’t-türk, Aşk-ı Memnu, bülbül-i şeydâ, âteş-perest, vatan-perver, bilâ-ücret, bî-çâre, hokka-bâz, nâ-mağûb...
Satır sonunda, yer kalmadığı için yarım kalan kelimelerin bölünmüş olduğunu, yani devamının altta olduğunu göstermek için satır sonunda kullanılır. Bu görevde kullanılınca birleştirme çizgisi denir:
Ses-
sizce, titreye titreye ağlıyor.
Birleşik kelimeler de tek kelime gibi telâffuz edilerek heceleme buna göre yapılır.
........................................................................ ba-
şöğretmen Atatürk ..................................... il-
kokuldayken ..................................Karaosma-
noğlu’nun..........................................................
Kelimeler satır sonunda ve başında bir tek harf kalacak şekilde bölünmez. Aşağıdaki gibi kullanımlar yanlıştır:
.........................................................................a-
rabayla ..........................................................u-
çurtmamızın ...........................................cami-
i ................................................................niha-
î................................................
Doğruları şöyle olacaktır:
........................................................................ara-
bayla ..........................................................uçurt-
mamızın ...........................................................ca-
mii .....................................................................ni-
haî................................................
Özel isimlerde ve rakamlarda kesme işareti satır sonuna geliyorsa ve kesme işaretinden sonraki kısmın alt satıra geçmesi gerekiyorsa bu durumda kısa çizgi kullanılmaz:
.............................................. Geçen yıl Ankara’
daki akrabalarımıza ................................1996’
da .................................................
Cümle içindeki arasöz ve ara cümlelerin başına ve sonuna konur:
Bütün bebekler –Zeynep Nermin hariç- çoktan uykuya dalmışlardı.
Bir olayın başlangıç ve bitiş tarihleri arasına konur:
İkinci dünya savaşı (1939-1945) tam altı yıl sürmüştür.
Bazı terimlerle kuruluş adlarında kullanılır:
isim-fiil, zarf-fiil, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi...
Birbiriyle ilgi kurulan iki isim arasında kullanılır:
Türk-Yunan ilişkileri.
Sivas-Ankara arası trenle yüz yıldır 12 saatte gidiliyor.
Rakamlar arasında kullanılarak ila anlamı verir:
3-4 kişi
Matematikte çıkartma işareti olarak kullanılır:
458-54=404
Adreslerde semt ile şehir ismi arasına konur:
Demirlibahçe-ANKARA
Dil bilgisinde fiil kök ve gövdelerini ifade etmede, kelimeleri eklerine ayırmada, ekleri tek başına göstermede ve kelimeleri hecelemede kullanılır:
oku-, yaz-, gönder-, sevindir-; yaz-dı-k, yol-cu-luk, -de, -i, -ki,
Bazı yabancı kelimelerde kullanılır:
Sainte-Beuve, by-pass, check-up...
Bilimsel yazılarda, Arapça ve Farsça tamlamalarda ve bazı ibarelerde kullanılır:
Servet-i Fünun, Divanı, Lûgati’t-türk, Aşk-ı Memnu, bülbül-i şeydâ, âteş-perest, vatan-perver, bilâ-ücret, bî-çâre, hokka-bâz, nâ-mağûb...
Uzun Çizgi ( - )
14. UZUN ÇİZGİ ( - )
Karşılıklı konuşmalarda konuşmanın ve konuşmacının değiştiğini belirtmek için cümlelerin başında (satır başında) kullanılır. Konuşma çizgisi de denir.
Şinasi Halil Bey'e baktı ve:
-Bu mektup sana, dedi.
-Bana mı, kimden?
-Evden olacak!
-Evden? Ne münasebet?
-Şinasi Bey mektubu aldı. Saide'nin yazısı ile şu satırları okudu:
…
Karşılıklı konuşmalarda konuşmanın ve konuşmacının değiştiğini belirtmek için cümlelerin başında (satır başında) kullanılır. Konuşma çizgisi de denir.
Şinasi Halil Bey'e baktı ve:
-Bu mektup sana, dedi.
-Bana mı, kimden?
-Evden olacak!
-Evden? Ne münasebet?
-Şinasi Bey mektubu aldı. Saide'nin yazısı ile şu satırları okudu:
…
Eğik Çizgi
15. Eğik Çizgi ( / )
Şiirlerden alıntı yapıldığında, yan yana yazılan mısraları ayırmak için kullanılır:
Yüzükoyun yatma diyor annem / Yatar mıyım hiç, / İster miyim / Yüzümün / Koyun olduğunu? (FHD)
Adreslerde apartman ve daire numaralarıyla semt ve şehir isimleri arasına konur:
Altay Sokağı, Nu: 21/6 Kurtuluş/ANKARA
Dil bilgisinde eklerin ünlü ve ünsüz uyumlarına göre aldıkları farklı şekillerini göstermek için kullanılır:
-a / -e, -an / -en, -madan / -meden, -dı / -di / -du / -dü / -tı / -ti / -tu / -tü
Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
125/5=25
Bilgisayar ve internet dilinde eğik çizgi olarak //, / ve \ işaretleri kullanılmaktadır.
Şiirlerden alıntı yapıldığında, yan yana yazılan mısraları ayırmak için kullanılır:
Yüzükoyun yatma diyor annem / Yatar mıyım hiç, / İster miyim / Yüzümün / Koyun olduğunu? (FHD)
Adreslerde apartman ve daire numaralarıyla semt ve şehir isimleri arasına konur:
Altay Sokağı, Nu: 21/6 Kurtuluş/ANKARA
Dil bilgisinde eklerin ünlü ve ünsüz uyumlarına göre aldıkları farklı şekillerini göstermek için kullanılır:
-a / -e, -an / -en, -madan / -meden, -dı / -di / -du / -dü / -tı / -ti / -tu / -tü
Matematikte bölme işareti olarak kullanılır:
125/5=25
Bilgisayar ve internet dilinde eğik çizgi olarak //, / ve \ işaretleri kullanılmaktadır.
Denden İşareti
16. Denden işareti ( " )
Bir yazıdaki maddelerin sırlanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin veya söz gruplarının tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır.
Ör:
a. Etken fiil
b. Edilgen "
c. İşteş "
d. Dönüşlü "
Bir yazıdaki maddelerin sırlanmasında veya bir çizelgede alt alta gelen aynı sözlerin veya söz gruplarının tekrar yazılmasını önlemek için kullanılır.
Ör:
a. Etken fiil
b. Edilgen "
c. İşteş "
d. Dönüşlü "
Yüklem
YÜKLEM
İş, kılış, oluş, hareket, durum bildiren; haber veren; cümleyi bir yargıya bağlayan çekimli ögeye yüklem denir.
Özne
ÖZNE
Yüklemde bildirilen işi, oluşu, hareketi, durumu, kılışı yerine getiren; hakkında bilgi ve haber verilen ögeye özne denir.
Nesne
NESNE
Yüklemde bildirilen ve öznenin yaptığı işten doğrudan etkilenen öge nesnedir.
Belirtili ve belirtisiz olmak üzere ikiye ayrılır.
Dolaylı Tümleç
DOLAYLI TÜMLEÇ
“-e, -de, -den” eklerini alarak cümlenin, dolayısıyla yüklemin anlamını, “fiilin, çıkma, bulunma ve yönelme bakımlarından ilgili olduğu yer” yönünden tamamlayan ögeye dolaylı tümleç denir.
Yer tamlayıcısı da denir.
Zarf Tümleci
ZARF TÜMLECİ
Yüklemin anlamını zaman, durum, yön, miktar, tarz, vasıta, şart, sebep, birliktelik yönlerinden tamamlayan kelime ve kelime gruplarına zarf tümleci denir.
Cümleni Ögeleri İle İlgili Genel Özellikler
Cümleni Ögeleri İle İlgili Genel Özellikler
a- Cümlenin kuruluşuna katılmayan, yani öge olmayan ve dolaylı olarak cümlenin anlamına yardımcı olan unsurlardır. Bağlaçlar, ünlemler, ünlem grupları, hitaplar, ara sözler cümle kuruluşunun dışında kalan unsurlardır. (Cümle Dışı Unsurlardır)
Cümle Anlamı
CÜMLEDE ANLAM
- CÜMLE VE ÖZELLİKLERİ
- CÜMLELERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ
- 1- Öznel Cümleler
- 2- Nesnel Cümleler
- 3- Mecazlı Cümleler
- 4- Neden - Sonuç İlişkisi
- 5- Amaç - Sonuç İlişkisi
- 6- Koşul (Şart) Cümleleri
- 7- Karşılaştırma Cümleleri
- 8- Olasılık Cümleleri
- 9- Varsayım Cümleleri
- 10- Öneri Cümleleri
- 11- Doğrudan ve dolaylı anlatıma sahip cümleler
- 12- Tanım Cümleleri
- 13- Abartma Cümleleri
- 14- Yorum Cümleleri
- 15- Eleştiri Cümleleri
- 16- Ön Yargı Cümleleri
- 17- Aşamalı Anlatım
- DUYGU ANLAMI TAŞIYAN CÜMLELER
- 1- Şaşırma Cümleleri
- 2- Beğeni Cümleleri
- 3- Sitem Cümleleri
- 4- Yakınma Cümleleri
- 5- Pişmanlık Cümleleri
- 6- Özlem Cümleleri
- 7- Kaygı Cümleleri
- 8- Küçümseme Cümleleri
- 9- Azımsama Cümleleri
- CÜMLE YORUMU
- 1- Aynı Anlama Gelen Cümleler
- 2-Benzer Anlama Gelen Cümleler
- 3- Karşıt Anlamlı Cümleler
- CÜMLE OLUŞTURMA
- CÜMLE TAMAMLAMA
- Atasözü
- Deyim
- Vecize
Ses Bilgisi
CÜMLENİN ANLAM ÖZELLİKLERİ
- CÜMLELERİN ANLAM ÖZELLİKLERİ
- 1- Öznel Cümleler
- 2- Nesnel Cümleler
- 3- Mecazlı Cümleler
- 4- Neden - Sonuç İlişkisi
- 5- Amaç - Sonuç İlişkisi
- 6- Koşul (Şart) Cümleleri
- 7- Karşılaştırma Cümleleri
- 8- Olasılık Cümleleri
- 9- Varsayım Cümleleri
- 10- Öneri Cümleleri
- 11- Doğrudan ve dolaylı anlatıma sahip cümleler
- 12- Tanım Cümleleri
- 13- Abartma Cümleleri
- 14- Yorum Cümleleri
- 15- Eleştiri Cümleleri
- 16- Ön Yargı Cümleleri
- 17- Aşamalı Anlatım
CÜMLE TAMAMLAMA
CÜMLE TAMAMLAMA
Cümle tamamlama iki şekilde sorulur,
Birincisi, cümle içerisinde boşluklar bırakılır ve boşluklara hangi kelimelerin konulacağı sorulur.
“Düşünmeden …………………, nişan almadan ateş etmeye benzer.” Noktalı yere “konuşmak” kelimesi gelmelidir.
“……………………bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ……………… verir.” Noktalı yerlere sırasıyla “öğretmen ve ışık” kelimeleri gelmelidir.
İkincisi ise, Cümlenin başı verilir ve sonunun nasıl tamamlanacağı sorulur.
Bu tür cümlelerde özellikle sondaki sözcüğe “ama, fakat, oysa, vb.” dikkat edilmelidir. Çünkü bu tür sözcüklerde kendilerinden önceki bölüm olumluysa sonra olumsuz bir bölüm gelmelidir.
Ör:
Doktorun verdiği ilaçları kullandım; ama ………………….” Cümlesi;
bir faydasını göremedim.
iyileşemedim.
hastalığım hala geçmedi.
Cümleleriyle tamamlanır.
hemen iyileştim.
çok faydasını gördüm.
hastalığım geçti.
Cümleleriyle tamamlanamaz
Cümle tamamlama iki şekilde sorulur,
Birincisi, cümle içerisinde boşluklar bırakılır ve boşluklara hangi kelimelerin konulacağı sorulur.
“Düşünmeden …………………, nişan almadan ateş etmeye benzer.” Noktalı yere “konuşmak” kelimesi gelmelidir.
“……………………bir kandile benzer, kendini tüketerek başkalarına ……………… verir.” Noktalı yerlere sırasıyla “öğretmen ve ışık” kelimeleri gelmelidir.
İkincisi ise, Cümlenin başı verilir ve sonunun nasıl tamamlanacağı sorulur.
Bu tür cümlelerde özellikle sondaki sözcüğe “ama, fakat, oysa, vb.” dikkat edilmelidir. Çünkü bu tür sözcüklerde kendilerinden önceki bölüm olumluysa sonra olumsuz bir bölüm gelmelidir.
Ör:
Doktorun verdiği ilaçları kullandım; ama ………………….” Cümlesi;
bir faydasını göremedim.
iyileşemedim.
hastalığım hala geçmedi.
Cümleleriyle tamamlanır.
hemen iyileştim.
çok faydasını gördüm.
hastalığım geçti.
Cümleleriyle tamamlanamaz
CÜMLE OLUŞTURMA
CÜMLE OLUŞTURMA
Bir cümle kelime kelime parçalanarak bu parçalardan tekrar aynı cümlenin kurulması istenir.
Bu tarz cümlelerde genellikle “anlamlı ve kurallı” ifadesi yer alır.
Bir cümlenin kurallı olabilmesi için yüklemin sonda olması gerekir. Yüklemin sona konulması cümleyi kurmakta kolaylık sağlayacaktır.
Söz öbeklerine, tamlamalara da dikkat edilmelidir.
Ör:
1- yolu
2- vatan
3- eğitimdir
4- savunmasının
5- en ucuz
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Vatan savunmasının en ucuz yolu eğitimdir.” Cümlesidir. (2-4-5-1-3)
1- insanların
2- basit
3- dedikodu
4- eğlencesidir
5- ruhlu
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir.” Cümlesidir. (3-2-5-1-4)
1- Olmayan
2- gemiye
3- yardım etmez
4- rüzgar
5- hedefi
6- hiçbir
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez.” Cümlesidir. (5-1-2-6-4-3)
Bir cümle kelime kelime parçalanarak bu parçalardan tekrar aynı cümlenin kurulması istenir.
Bu tarz cümlelerde genellikle “anlamlı ve kurallı” ifadesi yer alır.
Bir cümlenin kurallı olabilmesi için yüklemin sonda olması gerekir. Yüklemin sona konulması cümleyi kurmakta kolaylık sağlayacaktır.
Söz öbeklerine, tamlamalara da dikkat edilmelidir.
Ör:
1- yolu
2- vatan
3- eğitimdir
4- savunmasının
5- en ucuz
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Vatan savunmasının en ucuz yolu eğitimdir.” Cümlesidir. (2-4-5-1-3)
1- insanların
2- basit
3- dedikodu
4- eğlencesidir
5- ruhlu
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Dedikodu basit ruhlu insanların eğlencesidir.” Cümlesidir. (3-2-5-1-4)
1- Olmayan
2- gemiye
3- yardım etmez
4- rüzgar
5- hedefi
6- hiçbir
Bu kelimelerden kuracağımız anlamlı ve kurallı cümle: “Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım etmez.” Cümlesidir. (5-1-2-6-4-3)
KARŞIT ANLAMLI (ÇELİŞEN) CÜMLELER
3- Karşıt Anlamlı Cümleler
Birbirlerine zıt durumları ifade eden cümlelere karşıt anlamlı cümleler denir. Karşıt anlamlı cümlelere birbiriyle çelişen cümleler de denir.
Ör:
Sanatçının amacı topluma ışık tutmak olmalıdır.
Sanatçı sanatını sanat için yapmalıdır.
Akıllı ve bilgili insanlar hata yapmazlar.
Her insan hata yapabilir.
Geleceği sağlam temellere oturtabilmek için geçmişten yararlanmalıyız.
Güzel bir gelecek geçmişten izler taşımamalıdır.
Aşırı sevgi insana fayda yerine zarar getirir.
İnsan ancak çok severse bu insanın yararına olur.
Bu çanta dükkandaki en pahalı çantadır.
Dükkandaki en ucuz çanta bu çantadır.
Birbirlerine zıt durumları ifade eden cümlelere karşıt anlamlı cümleler denir. Karşıt anlamlı cümlelere birbiriyle çelişen cümleler de denir.
Ör:
Sanatçının amacı topluma ışık tutmak olmalıdır.
Sanatçı sanatını sanat için yapmalıdır.
Akıllı ve bilgili insanlar hata yapmazlar.
Her insan hata yapabilir.
Geleceği sağlam temellere oturtabilmek için geçmişten yararlanmalıyız.
Güzel bir gelecek geçmişten izler taşımamalıdır.
Aşırı sevgi insana fayda yerine zarar getirir.
İnsan ancak çok severse bu insanın yararına olur.
Bu çanta dükkandaki en pahalı çantadır.
Dükkandaki en ucuz çanta bu çantadır.
BENZER ANLAMA GELEN CÜMLELER
2- Benzer Anlama Gelen Cümleler
Bazı cümleler anlamca birbirinin aynısı olmasa da çok yakın anlamlı olabilir. Bu tür cümlelere benzer anlamlı cümleler denir.
Benzer anlamlı cümleler; anlamca paralel, yakın anlamlı cümleler ve aynı doğrultuda olan cümleler olarak da adlandırılır.
Ör:
Çocuk ilk eğitimini ailede alır.
Anne ve baba çocuğun ilk öğretmenleridir.
Elma, çok sevdiğim bir meyvedir.
Meyveler içinde en çok elmayı severim.
Ödevlerimi henüz bitirmedim.
Ödevlerimi yarına ancak bitiririm.
Sanatçılar eserlerini halkın diliyle kaleme almalıdır.
Sanat eserlerinin dilini herkes anlayabilmelidir.
Kış mevsimini sevdiğim pek söylenemez.
Soğuktan hiç hoşlanmam.
Bazı cümleler anlamca birbirinin aynısı olmasa da çok yakın anlamlı olabilir. Bu tür cümlelere benzer anlamlı cümleler denir.
Benzer anlamlı cümleler; anlamca paralel, yakın anlamlı cümleler ve aynı doğrultuda olan cümleler olarak da adlandırılır.
Ör:
Çocuk ilk eğitimini ailede alır.
Anne ve baba çocuğun ilk öğretmenleridir.
Elma, çok sevdiğim bir meyvedir.
Meyveler içinde en çok elmayı severim.
Ödevlerimi henüz bitirmedim.
Ödevlerimi yarına ancak bitiririm.
Sanatçılar eserlerini halkın diliyle kaleme almalıdır.
Sanat eserlerinin dilini herkes anlayabilmelidir.
Kış mevsimini sevdiğim pek söylenemez.
Soğuktan hiç hoşlanmam.
AYNI ANLAMA GELEN CÜMLELER
1- Aynı Anlama Gelen Cümleler:
Aynı duygu ve düşüncelerin farklı cümlelerle farklı kelimelerle anlatılmasıyla oluşan cümleler anlamca aynıdır.
Bu tür cümlelerde anlatılmak istenen duygu ve düşüncenin aynı olması gerekmektedir.
Ör:
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak şarttır.
Bilgili bir olmak için çok çalışmak gerekir.
Onur’a da bir kitap alalım.
Bir kitapta Onur’a alalım.
Ankara’nın kendini hemen hissettirmeyen bir güzelliği vardır.
Ankara gizli bir güzelliğe sahiptir.
Kadınlar zayıftır; ama analar güçlüdür.
Analık kadına güç verir.
Herkes işine yarayan şeyi benimser.
Arı, söğüdü; akıllı öğüdü sever.
İnsan kendini değerlendirirken tarafsız olamaz.
Öz eleştiri yaparken tarafsız olmak zordur.
Dünyada kusursuz iki insan vardır: Biri ölmüş, diğeri doğmamıştır.
Dünyada kusursuz insan yoktur.
Senin yüzünden bu hallere geldik.
Bu duruma düşmemizin sorumlusu sensin.
Eskiden beri kitap okumayı severim.
Oldum olası kitap okumaktan hoşlanırım.
Aynı duygu ve düşüncelerin farklı cümlelerle farklı kelimelerle anlatılmasıyla oluşan cümleler anlamca aynıdır.
Bu tür cümlelerde anlatılmak istenen duygu ve düşüncenin aynı olması gerekmektedir.
Ör:
Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak şarttır.
Bilgili bir olmak için çok çalışmak gerekir.
Onur’a da bir kitap alalım.
Bir kitapta Onur’a alalım.
Ankara’nın kendini hemen hissettirmeyen bir güzelliği vardır.
Ankara gizli bir güzelliğe sahiptir.
Kadınlar zayıftır; ama analar güçlüdür.
Analık kadına güç verir.
Herkes işine yarayan şeyi benimser.
Arı, söğüdü; akıllı öğüdü sever.
İnsan kendini değerlendirirken tarafsız olamaz.
Öz eleştiri yaparken tarafsız olmak zordur.
Dünyada kusursuz iki insan vardır: Biri ölmüş, diğeri doğmamıştır.
Dünyada kusursuz insan yoktur.
Senin yüzünden bu hallere geldik.
Bu duruma düşmemizin sorumlusu sensin.
Eskiden beri kitap okumayı severim.
Oldum olası kitap okumaktan hoşlanırım.
CÜMLE YORUMU
AZIMSAMA CÜMLELERİ
9- Azımsama Cümleleri
Bir şeyin miktarca az bulunduğunu, yetersiz görüldüğünü ifade eden cümlelere azımsama cümleleri denir.
Ör:
Koca okulda bu kadar mı öğrenci var.
Bu sorulardan bu not mu alınır.
Günlerdir çalışıyorsun, ne kadar az iş yapmışsın.
Bu kadar parayla değil aile geçindirmek kendimi bile geçindiremem.
Teklif ettiğiniz ücret çok az, kabul edemem.
Bir tanecik mi ayakkabın var.
Sana ne kadar da az harçlık veriyorlar.
Bir şeyin miktarca az bulunduğunu, yetersiz görüldüğünü ifade eden cümlelere azımsama cümleleri denir.
Ör:
Koca okulda bu kadar mı öğrenci var.
Bu sorulardan bu not mu alınır.
Günlerdir çalışıyorsun, ne kadar az iş yapmışsın.
Bu kadar parayla değil aile geçindirmek kendimi bile geçindiremem.
Teklif ettiğiniz ücret çok az, kabul edemem.
Bir tanecik mi ayakkabın var.
Sana ne kadar da az harçlık veriyorlar.
KÜÇÜMSEME CÜMLELERİ
8- Küçümseme Cümleleri
Karşıdakine değer vermeme, onu küçük görme, önemsememe hafife alma anlamı taşıyan cümlelere küçümseme cümlesi denir.
Ör:
Adam olacak da biz bakacak.
İki kitap okudun diye adam mı oldun.
Sanki kendisi her şeyi biliyor.
Bu da yemek mi ben daha iyisini yaparım.
Sen kim, sanatçı olmak kim!
Siz ne anlarsınız şiirden!
Bu maçı kazanıp da şampiyon olacakmış.
Karşıdakine değer vermeme, onu küçük görme, önemsememe hafife alma anlamı taşıyan cümlelere küçümseme cümlesi denir.
Ör:
Adam olacak da biz bakacak.
İki kitap okudun diye adam mı oldun.
Sanki kendisi her şeyi biliyor.
Bu da yemek mi ben daha iyisini yaparım.
Sen kim, sanatçı olmak kim!
Siz ne anlarsınız şiirden!
Bu maçı kazanıp da şampiyon olacakmış.
KAYGI (ENDİŞE) CÜMLELERİ
7- Kaygı (Endişe) Cümleleri
Bir olay ya da durumun kötü bir şekilde sonuçlanacağı düşüncesini ifade eden cümlelere kaygı (endişe) cümleleri denir.
Ör:
Ya işler umduğum gibi gitmezse!
Ona çok güvenmekte hata mı ettik acaba?
Yola çıkalı üç saat oldu hala gelmedi.
Tahlil sonuçlarının kötü çıkmasından korkuyorum.
Yolun ortasında benzinimiz biterse ne yapacağız.
Siparişleri yetiştiremezsek yandık.
Eyvah yine kar yağacak.
Ya sınav sonucum düşük gelirse.
Bir olay ya da durumun kötü bir şekilde sonuçlanacağı düşüncesini ifade eden cümlelere kaygı (endişe) cümleleri denir.
Ör:
Ya işler umduğum gibi gitmezse!
Ona çok güvenmekte hata mı ettik acaba?
Yola çıkalı üç saat oldu hala gelmedi.
Tahlil sonuçlarının kötü çıkmasından korkuyorum.
Yolun ortasında benzinimiz biterse ne yapacağız.
Siparişleri yetiştiremezsek yandık.
Eyvah yine kar yağacak.
Ya sınav sonucum düşük gelirse.
ÖZLEM CÜMLELERİ
6- Özlem Cümleleri
Geçmişte yaşanan günlerin tekrar yaşanma isteğini ya da bir yeri veya kişiyi görme isteğini dile getiren cümlelere özlem cümleleri denir.
Ör:
Nerde çocukluğumun dertsiz, tasasız günleri.
Eskinin o mis gibi kokan salatalıkları olsa da yesek.
Nerede kaldı o eski ramazan geceleri?
Köyü düşündükçe içim yanıyor.
Yıllardır görmediğim köyüm burnumda tütüyor.
Fırsat olsa da oraları tekrar görebilsek.
Eskiden bayramlar bir başka kutlanırdı.
Geçmişte yaşanan günlerin tekrar yaşanma isteğini ya da bir yeri veya kişiyi görme isteğini dile getiren cümlelere özlem cümleleri denir.
Ör:
Nerde çocukluğumun dertsiz, tasasız günleri.
Eskinin o mis gibi kokan salatalıkları olsa da yesek.
Nerede kaldı o eski ramazan geceleri?
Köyü düşündükçe içim yanıyor.
Yıllardır görmediğim köyüm burnumda tütüyor.
Fırsat olsa da oraları tekrar görebilsek.
Eskiden bayramlar bir başka kutlanırdı.
PİŞMANLIK CÜMLELERİ
5- Pişmanlık Cümleleri
Kişinin önceden yaptığı bir iş veya karardan dolayı sonradan üzüntü duyduğunu bildiren cümlelere pişmanlık cümleleri denir.
Ör:
Keşke anıma fotoğraf makinemi de alsaydım!
Bilseydim böyle olacağını ona izin vermezdim.
Bu işe başlamasaydım iyi olacaktı.
Söylediklerine niye hemen inandım ki!
Zamanında çalışsaydık böyle olmazdı.
Böyle olacağını bilseydim arkandan gelir miydim?
Onu bu konuda suçlamamalıydık.
Kişinin önceden yaptığı bir iş veya karardan dolayı sonradan üzüntü duyduğunu bildiren cümlelere pişmanlık cümleleri denir.
Ör:
Keşke anıma fotoğraf makinemi de alsaydım!
Bilseydim böyle olacağını ona izin vermezdim.
Bu işe başlamasaydım iyi olacaktı.
Söylediklerine niye hemen inandım ki!
Zamanında çalışsaydık böyle olmazdı.
Böyle olacağını bilseydim arkandan gelir miydim?
Onu bu konuda suçlamamalıydık.
YAKINMA (ŞİKAYET) CÜMLELERİ
4- Yakınma (Şikayet) Cümleleri
İçinde bulunulan durumdan şikayetçi olunduğunu belirten cümlelere yakınma cümleleri denir.
Ör:
Bir haftadır hasta yatıyorum kimse bana nasılsın, diye sormadı.
Çevreyi koruma konusunda büyükler küçüklere iyi örnek olmak yerine kötü örnek oluyor.
Kurallara uyan yok herkes bildiğini okuyor.
Boş boş geziyor hiçbir işe elini sürmüyor.
Her defasında en zor işi bana veriyor.
Başlığı ile içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok zorluyor.
Nice ünlü yapıtı okumamış aydınlar var.
İçinde bulunulan durumdan şikayetçi olunduğunu belirten cümlelere yakınma cümleleri denir.
Ör:
Bir haftadır hasta yatıyorum kimse bana nasılsın, diye sormadı.
Çevreyi koruma konusunda büyükler küçüklere iyi örnek olmak yerine kötü örnek oluyor.
Kurallara uyan yok herkes bildiğini okuyor.
Boş boş geziyor hiçbir işe elini sürmüyor.
Her defasında en zor işi bana veriyor.
Başlığı ile içeriği birbirine uymayan yazılar bizi çok zorluyor.
Nice ünlü yapıtı okumamış aydınlar var.
SİTEM CÜMLELERİ
3- Sitem Cümleleri
Birine karşı duyulan kırgınlığı belirtmek için kullanılan cümlelere sitem cümleleri denir.
Ör:
Seni kaç kez ikaz ettim; ama beni bir kere dinlemedin.
İşleri zamanında yapsaydın ne olurdu sanki!
Buraya geldi de hasta babasını ziyaret etmedi.
Hadi gelmedin, bari bir telefon etseydin.
Yemekten biraz da bana niye ayırmadın.
Hani bana karşı dürüst olacaktın.
Bir yudum mutluluğu bize çok gördünüz.
Birine karşı duyulan kırgınlığı belirtmek için kullanılan cümlelere sitem cümleleri denir.
Ör:
Seni kaç kez ikaz ettim; ama beni bir kere dinlemedin.
İşleri zamanında yapsaydın ne olurdu sanki!
Buraya geldi de hasta babasını ziyaret etmedi.
Hadi gelmedin, bari bir telefon etseydin.
Yemekten biraz da bana niye ayırmadın.
Hani bana karşı dürüst olacaktın.
Bir yudum mutluluğu bize çok gördünüz.
BEĞENİ CÜMLELERİ
2- Beğeni Cümleleri
Herhangi bir durum ya da olaydan duyulan memnuniyetin dile getirildiği cümlelere beğenme cümleleri denir.
Ör:
Yazar, olayları sıradanlığa düşmeden güzel bir üslupla yansıtmış.
Araba dediğin böyle rahat ve geniş olmalı.
Yazar, dile olan hakimiyetini yeni eserinde de ortaya koymuş.
Bu balerinimiz, senelerce yılmadan çalıştı.
Yazma konusunda hiçbir zaman kolaya kaçmadı.
Burada her mevsimin ayrı bir tadı vardır.
Çayın tadını hiçbir içeceğe değişmem.
Bir gömlek bir insana bu kadar yakışır.
Herhangi bir durum ya da olaydan duyulan memnuniyetin dile getirildiği cümlelere beğenme cümleleri denir.
Ör:
Yazar, olayları sıradanlığa düşmeden güzel bir üslupla yansıtmış.
Araba dediğin böyle rahat ve geniş olmalı.
Yazar, dile olan hakimiyetini yeni eserinde de ortaya koymuş.
Bu balerinimiz, senelerce yılmadan çalıştı.
Yazma konusunda hiçbir zaman kolaya kaçmadı.
Burada her mevsimin ayrı bir tadı vardır.
Çayın tadını hiçbir içeceğe değişmem.
Bir gömlek bir insana bu kadar yakışır.
ŞAŞIRMA CÜMLELERİ
1- Şaşırma Cümleleri
Beklenilmeyen bir durumla karşılaşıldığında dile getirilen hayret duygusunu ifade eden cümlelere şaşırma cümleleri denir.
Ör:
O kadar fakirken birden bire nasıl zengin oldun!
Sınav sonucunu çok yüksek beklerken düşük gelmesin mi!
Kitaplığındaki binlerce kitabı okumuş ha!
Böyle ansızın gideceğini hiç düşünmemiştim.
Bu takımı yeneceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.
Hayret! Sen bu evin yolunu bilir miydin?
Dokuz kişi bir arabaya nasıl sığmış anlayamadım!
Beklenilmeyen bir durumla karşılaşıldığında dile getirilen hayret duygusunu ifade eden cümlelere şaşırma cümleleri denir.
Ör:
O kadar fakirken birden bire nasıl zengin oldun!
Sınav sonucunu çok yüksek beklerken düşük gelmesin mi!
Kitaplığındaki binlerce kitabı okumuş ha!
Böyle ansızın gideceğini hiç düşünmemiştim.
Bu takımı yeneceğimiz aklımın ucundan bile geçmemişti.
Hayret! Sen bu evin yolunu bilir miydin?
Dokuz kişi bir arabaya nasıl sığmış anlayamadım!
AŞAMALI ANLATIM
ÖN YARGI (PEŞİN HÜKÜM) CÜMLELERİ
16- Ön Yargı (Peşin Hüküm) Cümleleri
Herhangi bir durumun ya da olayın nasıl sonuçlanacağı konusunda daha sonuçlanmadan bir hüküm veren cümlelere Ön Yargı Cümleleri denir.
Ör:
Bu kitap, piyasaya çıktığında çok ses getirecek.
Bu sınavı kazanacağını hiç sanmıyorum.
Yeni şiirinde başarılı olacağını sanıyorum.
Bu takım bu yıl şampiyon olamaz.
Onun çevresindeki olaylara geniş açıdan bakması mümkün değildir.
Ali’yi bilirim, o toplumun değer yargılarının dikkate almaz.
Herhangi bir durumun ya da olayın nasıl sonuçlanacağı konusunda daha sonuçlanmadan bir hüküm veren cümlelere Ön Yargı Cümleleri denir.
Ör:
Bu kitap, piyasaya çıktığında çok ses getirecek.
Bu sınavı kazanacağını hiç sanmıyorum.
Yeni şiirinde başarılı olacağını sanıyorum.
Bu takım bu yıl şampiyon olamaz.
Onun çevresindeki olaylara geniş açıdan bakması mümkün değildir.
Ali’yi bilirim, o toplumun değer yargılarının dikkate almaz.
ELEŞTİRİ CÜMLELERİ
15- Eleştiri Cümleleri
Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildiren cümlelere eleştiri cümleleri denir.
Ör:
Filmdeki bazı uzun diyaloglar filmin güzelliğine gölge düşürmüş. (Olumsuz Eleştiri)
İşini bu şekilde titiz yapması başarılı olmasını sağlıyor. (Olumlu Eleştiri)
Bu gidişle bir yere varamazsın. (Olumsuz Eleştiri)
Yazar, eserinde yabancı sözcüklere yer vererek eserin anlaşılmasını engellemiş. (Olumsuz
Eleştiri)
O, giyimiyle, konuşmasıyla, cömertliğiyle dört dörtlük bir insandır. (Olumlu Eleştiri)
Burnu havada biri olduğu için herkesi küçümserdi. (Olumsuz Eleştiri)
Ödevlerini yine baştan savma yapmışsın. (Olumsuz Eleştiri)
Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında olumlu ya da olumsuz görüş bildiren cümlelere eleştiri cümleleri denir.
Ör:
Filmdeki bazı uzun diyaloglar filmin güzelliğine gölge düşürmüş. (Olumsuz Eleştiri)
İşini bu şekilde titiz yapması başarılı olmasını sağlıyor. (Olumlu Eleştiri)
Bu gidişle bir yere varamazsın. (Olumsuz Eleştiri)
Yazar, eserinde yabancı sözcüklere yer vererek eserin anlaşılmasını engellemiş. (Olumsuz
Eleştiri)
O, giyimiyle, konuşmasıyla, cömertliğiyle dört dörtlük bir insandır. (Olumlu Eleştiri)
Burnu havada biri olduğu için herkesi küçümserdi. (Olumsuz Eleştiri)
Ödevlerini yine baştan savma yapmışsın. (Olumsuz Eleştiri)
DEĞERLENDİRME (YORUM) CÜMLELERİ
14- Değerlendirme (Yorum) Cümleleri
Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında görüş ifade eden cümlelere değerlendirme cümleleri denir.
Değerlendirme cümleleri genellikle kişisel görüş ifade eder.
Ör:
Sanatçının başkalarını taklit etmesi eserlerinin özgünlüğüne gölge düşürür.
Yazarın anlatımında bir tek düzelik ve kuruluk görülüyor.
İnsanların yalnızlaştığı günümüzde sevgiye çok muhtacız.
Aklına gelen her şeyi söyleyen insanların sonu budur işte.
Bu gidişle çocukların neşeyle koşup oynayacağı yeşil alan kalmayacak.
Davranışları etkilemede iletişim araçlarının büyük etkisi vardır.
Yüzüne bakınca acısını içinde saklayan biri olduğunu anladım.
Bir olay, durum varlık ya da kişi hakkında görüş ifade eden cümlelere değerlendirme cümleleri denir.
Değerlendirme cümleleri genellikle kişisel görüş ifade eder.
Ör:
Sanatçının başkalarını taklit etmesi eserlerinin özgünlüğüne gölge düşürür.
Yazarın anlatımında bir tek düzelik ve kuruluk görülüyor.
İnsanların yalnızlaştığı günümüzde sevgiye çok muhtacız.
Aklına gelen her şeyi söyleyen insanların sonu budur işte.
Bu gidişle çocukların neşeyle koşup oynayacağı yeşil alan kalmayacak.
Davranışları etkilemede iletişim araçlarının büyük etkisi vardır.
Yüzüne bakınca acısını içinde saklayan biri olduğunu anladım.
ABARTMA CÜMLELERİ
13- Abartma Cümleleri
Anlatımı çekici kılmak için olay ve durumların olağanüstü bir biçimde ifade edilmesiyle oluşan cümlelere abartma cümleleri denir.
Ör:
O kadar ağladı ki gözyaşları sel oldu, aktı.
Bu hafta dünya kadar soru çözdüm.
Hasta sabaha kadar gözünü kırpmadı.
Bin dereden su getirsen arınamazsın.
Duyduklarını bire bin katarak anlatıyor.
Ne geniş adam dünya yansa umurunda değil.
Su uyur, düşman uyumaz.
Yüzü ay gibi parlıyor.
Anlatımı çekici kılmak için olay ve durumların olağanüstü bir biçimde ifade edilmesiyle oluşan cümlelere abartma cümleleri denir.
Ör:
O kadar ağladı ki gözyaşları sel oldu, aktı.
Bu hafta dünya kadar soru çözdüm.
Hasta sabaha kadar gözünü kırpmadı.
Bin dereden su getirsen arınamazsın.
Duyduklarını bire bin katarak anlatıyor.
Ne geniş adam dünya yansa umurunda değil.
Su uyur, düşman uyumaz.
Yüzü ay gibi parlıyor.
TANIM CÜMLELERİ
12- Tanım Cümleleri
Varlıkları ve kavramları özellikleriyle anlatan cümlelere tanım cümleleri denir.
Tanım cümleleri söylendiğinde kafamızda tanımı yapılan varlık yada kavram hakkında bir fikir oluşur.
Tanım cümlelerinde “……… nedir?” sorusuna cevap alırız.
Ör:
Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlelerine deniz denir.
Atkı, soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta ve boyna alınan örtüye denir.
İnsan, inatçı bir anlam arayıcısıdır.
Sabır, bilgeliğin arkadaşıdır.
Deneyim, hatalarımıza verdiğimiz addır.
Kitap en iyi dosttur.
Varlıkları ve kavramları özellikleriyle anlatan cümlelere tanım cümleleri denir.
Tanım cümleleri söylendiğinde kafamızda tanımı yapılan varlık yada kavram hakkında bir fikir oluşur.
Tanım cümlelerinde “……… nedir?” sorusuna cevap alırız.
Ör:
Yer kabuğunun çukur bölümlerini kaplayan, birbiriyle bağlantılı, tuzlu su kütlelerine deniz denir.
Atkı, soğuğa karşı omuzlara, başa, sırta ve boyna alınan örtüye denir.
İnsan, inatçı bir anlam arayıcısıdır.
Sabır, bilgeliğin arkadaşıdır.
Deneyim, hatalarımıza verdiğimiz addır.
Kitap en iyi dosttur.
DOĞRUDAN ANLATIMA VE DOLAYLI ANLATIMA SAHİP CÜMLELER
11- Doğrudan ve dolaylı anlatıma sahip cümleler
Bir başkasının sözlerini olduğu gibi anlatmaya “doğrudan anlatım” denir.
Doğrudan anlatıma sahip cümlelerde aktarılan cümle tırnak içinde verilir.
Doğrudan anlatımlı cümleleri aktaran, cümleye kendi sözlerini katmaz.
Bu cümlelerin sonunda genellikle, “diyor, demiş, der” ifadeleri bulunur.
Bir başkasının sözlerini olduğu gibi değil de değiştirerek aktarmaya “dolaylı anlatım” denir.
Dolaylı anlatımda aktarılan cümle tırnak içinde verilmez.
Bu cümlelerin sonunda genellikle, “belirtti, ifade etti, söyledi” gibi sözler bulunur.
Ör:
Ceyda, arkadaşına: “Benimle oynar mısın?” dedi. (doğrudan anlatım)
Ceyda, arkadaşına kendisiyle oynayıp oynamayacağını sordu. (dolaylı anlatım)
Annesi yarışmada birinci olan kızına şöyle dedi: “Seninle gurur duyuyorum!” (doğrudan anlatım)
Annesi yarışmada birinci olan kızına kendisiyle gurur duyduğunu söyledi. (dolaylı anlatım)
Livy: “Deneyim aptalların öğretmenidir” der. (doğrudan anlatım)
Einstein, hayal kurmanın bilgiden önemli olduğunu söylemiş. (dolaylı anlatım)
Mevlana: “Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.” Demiş. (doğrudan anlatım)
Bir resmin bin kelimeden değerli olduğunu ifade etti. (dolaylı anlatım)
Bir başkasının sözlerini olduğu gibi anlatmaya “doğrudan anlatım” denir.
Doğrudan anlatıma sahip cümlelerde aktarılan cümle tırnak içinde verilir.
Doğrudan anlatımlı cümleleri aktaran, cümleye kendi sözlerini katmaz.
Bu cümlelerin sonunda genellikle, “diyor, demiş, der” ifadeleri bulunur.
Bir başkasının sözlerini olduğu gibi değil de değiştirerek aktarmaya “dolaylı anlatım” denir.
Dolaylı anlatımda aktarılan cümle tırnak içinde verilmez.
Bu cümlelerin sonunda genellikle, “belirtti, ifade etti, söyledi” gibi sözler bulunur.
Ör:
Ceyda, arkadaşına: “Benimle oynar mısın?” dedi. (doğrudan anlatım)
Ceyda, arkadaşına kendisiyle oynayıp oynamayacağını sordu. (dolaylı anlatım)
Annesi yarışmada birinci olan kızına şöyle dedi: “Seninle gurur duyuyorum!” (doğrudan anlatım)
Annesi yarışmada birinci olan kızına kendisiyle gurur duyduğunu söyledi. (dolaylı anlatım)
Livy: “Deneyim aptalların öğretmenidir” der. (doğrudan anlatım)
Einstein, hayal kurmanın bilgiden önemli olduğunu söylemiş. (dolaylı anlatım)
Mevlana: “Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.” Demiş. (doğrudan anlatım)
Bir resmin bin kelimeden değerli olduğunu ifade etti. (dolaylı anlatım)
ÖNERİ (TAVSİYE) CÜMLELERİ
10- Öneri (Tavsiye) Cümleleri
Herhangi bir konuda ortaya çıkan olumsuz durumları gidermek için öne sürülen teklifleri ifade eden cümlelere öneri cümleleri denir.
Ör:
Daha güzel yazılar yazmak için büyük şairleri kendine örnek almalısın.
Övgüye değer işler yapmayı ilke edinin.
Sabır bir erdemdir sakın ondan vazgeçmeyin.
Kendinize belli bir amaç çizin.
Güler yüzlü olmayan dükkan açmasın.
Herhangi bir konuda ortaya çıkan olumsuz durumları gidermek için öne sürülen teklifleri ifade eden cümlelere öneri cümleleri denir.
Ör:
Daha güzel yazılar yazmak için büyük şairleri kendine örnek almalısın.
Övgüye değer işler yapmayı ilke edinin.
Sabır bir erdemdir sakın ondan vazgeçmeyin.
Kendinize belli bir amaç çizin.
Güler yüzlü olmayan dükkan açmasın.
VARSAYIM CÜMLELERİ
9- Varsayım Cümleleri
Bir olay ya da durumu gerçekleştiği halde gerçekleşmemiş; gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi kabul etmeyi bildiren cümlelere varsayım cümleleri denir.
Varsayım cümlelerinde “varsayalım, farz et, tut ki, düşünelim” gibi kelime ve kelime grupları kullanılır.
Ör:
Yarına kadar işlerimizi bitirdiğimizi varsayalım.
Farz et ki uçak seferleri iptal edildi.
Onunda senin gibi davrandığını düşün.
Diyelim ki onunla görüştün, sonra ne yapacaksın.
Farz edelim ki okulu bitirdin.
Konuşma yapmak için kürsüye çıktığımda da heyecanlanırsam.
Bir an için bu güzelim ülkede yaşadığını düşün.
Bir olay ya da durumu gerçekleştiği halde gerçekleşmemiş; gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi kabul etmeyi bildiren cümlelere varsayım cümleleri denir.
Varsayım cümlelerinde “varsayalım, farz et, tut ki, düşünelim” gibi kelime ve kelime grupları kullanılır.
Ör:
Yarına kadar işlerimizi bitirdiğimizi varsayalım.
Farz et ki uçak seferleri iptal edildi.
Onunda senin gibi davrandığını düşün.
Diyelim ki onunla görüştün, sonra ne yapacaksın.
Farz edelim ki okulu bitirdin.
Konuşma yapmak için kürsüye çıktığımda da heyecanlanırsam.
Bir an için bu güzelim ülkede yaşadığını düşün.
OLASILIK (İHTİMAL) CÜMLELERİ
8- Olasılık (İhtimal) Cümleleri
bir olayın veya durumun sonucuyla ilgili kesin olmayan ifadelerin belirtildiği cümlelere olasılık (ihtimal) cümleleri denir.
Olasılık cümlelerinde kesinlik söz konusu değildir. Sözü söyleyen söylediklerinden tam olarak emin değildir. Cümlelerde genellikle “-ebilir, gibi, galiba, belki, sanırım, herhalde, olsa gerek” gibi kelimeler kullanılır.
Ör:
Araba çalışmıyor, benzini bitmiş olabilir.
Ferit bugün işe gelmedi herhalde hastalandı.
Bu kitabı okursan sınavda başarılı olabilirsin.
Galiba herkes bildiğini okuyor.
Sana mektup yazacağını sanmıyorum.
Bu saatte kapıyı çalan dayım olsa gerek.
Bu hastalık hemen geçmeyebilir.
Duygu, arkadaşlarıyla oynamaya gitmiş olmalı.
bir olayın veya durumun sonucuyla ilgili kesin olmayan ifadelerin belirtildiği cümlelere olasılık (ihtimal) cümleleri denir.
Olasılık cümlelerinde kesinlik söz konusu değildir. Sözü söyleyen söylediklerinden tam olarak emin değildir. Cümlelerde genellikle “-ebilir, gibi, galiba, belki, sanırım, herhalde, olsa gerek” gibi kelimeler kullanılır.
Ör:
Araba çalışmıyor, benzini bitmiş olabilir.
Ferit bugün işe gelmedi herhalde hastalandı.
Bu kitabı okursan sınavda başarılı olabilirsin.
Galiba herkes bildiğini okuyor.
Sana mektup yazacağını sanmıyorum.
Bu saatte kapıyı çalan dayım olsa gerek.
Bu hastalık hemen geçmeyebilir.
Duygu, arkadaşlarıyla oynamaya gitmiş olmalı.
KARŞILAŞTIRMA CÜMLELERİ
7- Karşılaştırma Cümleleri
Bir varlığın, olayın veya durumun diğeriyle olan benzer veya farklı yönlerini anlatan cümlelere karşılaştırma cümleleri denir.
Ör:
Nalan da Leyla gibi çalışkan bir öğrencidir.
Temmuz ayı diğer aylardan daha sıcaktır.
Zeynep, eskiden daha yaramazdı.
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın olanıdır.
Sanatçılar arasında eşi az bulunur bir insandı.
Öğretmen sınıfın en çok konuşanını öne oturttu.
En güzel şiirlerini bu kitapta toplamış.
Kiraz pahalı, elma ise ucuz bir meyvedir.
Bir varlığın, olayın veya durumun diğeriyle olan benzer veya farklı yönlerini anlatan cümlelere karşılaştırma cümleleri denir.
Ör:
Nalan da Leyla gibi çalışkan bir öğrencidir.
Temmuz ayı diğer aylardan daha sıcaktır.
Zeynep, eskiden daha yaramazdı.
Tarlanın iyisi suya yakın, daha iyisi eve yakın olanıdır.
Sanatçılar arasında eşi az bulunur bir insandı.
Öğretmen sınıfın en çok konuşanını öne oturttu.
En güzel şiirlerini bu kitapta toplamış.
Kiraz pahalı, elma ise ucuz bir meyvedir.
KOŞUL (ŞART) CÜMLESİ
6- Koşul (Şart) Cümleleri
Bazı eylemlerin gerçekleşmesi için bazı koşulların oluşması gerekir. Ancak bu durumlar oluşursa eylemin gerçekleşebileceğini bildiren cümleler koşul (şart) cümleleridir.
Ör:
Çalışırsan başarılı olursun. (“başarılı olmanın” şartı “çalışmaktır”)
Susarsanız size bir fıkra anlatacağım. (koşul-olay)
Babam kızmazsa dondurma alabiliriz. (koşul-olay)
Sen istemedikçe biz buradan gitmeyiz. (koşul-olay)
Kirazlar olgunlaşmadan onları canım çekmiyor. (koşul-olay)
Kitap okursan düşünme yeteneğin gelişir. (koşul-olay)
Kalemimi veririm; ama işin bitince geri vereceksin. (olay-koşul)
Kimseyi üzmeyin ki başkaları da sizi üzmesin. (koşul-olay)
Bazı eylemlerin gerçekleşmesi için bazı koşulların oluşması gerekir. Ancak bu durumlar oluşursa eylemin gerçekleşebileceğini bildiren cümleler koşul (şart) cümleleridir.
Ör:
Çalışırsan başarılı olursun. (“başarılı olmanın” şartı “çalışmaktır”)
Susarsanız size bir fıkra anlatacağım. (koşul-olay)
Babam kızmazsa dondurma alabiliriz. (koşul-olay)
Sen istemedikçe biz buradan gitmeyiz. (koşul-olay)
Kirazlar olgunlaşmadan onları canım çekmiyor. (koşul-olay)
Kitap okursan düşünme yeteneğin gelişir. (koşul-olay)
Kalemimi veririm; ama işin bitince geri vereceksin. (olay-koşul)
Kimseyi üzmeyin ki başkaları da sizi üzmesin. (koşul-olay)
AMAÇ - SONUÇ İLİŞKİSİ
5- Amaç - Sonuç İlişkisi
Bir eylemin hangi amaçla yapıldığını bildiren cümlelerde amaç – sonuç ilişkisi vardır.
Amaç – Sonuç cümleleri, fiile sorulan “hangi amaçla, hangi maksatla?” sorusuna cevap verir.
Amaç – sonuç ilişkisi olan cümlelere amaç – sonuç cümlesi denir.
Ör:
Yüzmek için denize gittik. (amaç-sonuç)
Seni mutlu edeyim diye bu hediyeyi aldım. (amaç-sonuç)
Konuşmak için kürsüye yöneldi. (amaç-sonuç)
Kirlenmesin diye yere hiç çöp atmazdı. (amaç-sonuç)
Ona sık sık öğüt verirdi; iyi bir insan olsun diye. (sonuç - amaç)
Sınavı kazanabilmek için azimle çalışıyor. (amaç-sonuç)
Not: Amaç – sonuç cümleleri ile neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri karıştırılmamalıdır. Sebep(neden) – sonuç cümleleri “hangi amaçla?” sorusuna cevap veremez.
Sabah işe geciktiğim için bana kızdı. (hangi amaçla kızdı? Cevap yok= sebep sonuç cümlesi)
Parayı yatırmak için bankaya gitti. (hangi amaçla bankaya gitti? Cevap var= neden sonuç cümlesi)
Bir eylemin hangi amaçla yapıldığını bildiren cümlelerde amaç – sonuç ilişkisi vardır.
Amaç – Sonuç cümleleri, fiile sorulan “hangi amaçla, hangi maksatla?” sorusuna cevap verir.
Amaç – sonuç ilişkisi olan cümlelere amaç – sonuç cümlesi denir.
Ör:
Yüzmek için denize gittik. (amaç-sonuç)
Seni mutlu edeyim diye bu hediyeyi aldım. (amaç-sonuç)
Konuşmak için kürsüye yöneldi. (amaç-sonuç)
Kirlenmesin diye yere hiç çöp atmazdı. (amaç-sonuç)
Ona sık sık öğüt verirdi; iyi bir insan olsun diye. (sonuç - amaç)
Sınavı kazanabilmek için azimle çalışıyor. (amaç-sonuç)
Not: Amaç – sonuç cümleleri ile neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri karıştırılmamalıdır. Sebep(neden) – sonuç cümleleri “hangi amaçla?” sorusuna cevap veremez.
Sabah işe geciktiğim için bana kızdı. (hangi amaçla kızdı? Cevap yok= sebep sonuç cümlesi)
Parayı yatırmak için bankaya gitti. (hangi amaçla bankaya gitti? Cevap var= neden sonuç cümlesi)
NEDEN - SONUÇ İLİŞKİSİ
4- Neden - Sonuç İlişkisi
Her olay ve durumu meydana getiren bir neden(sebep) vardır. Bu nedenler gerçekleşince bazı sonuçlar ortaya çıkar. Bu tür cümlelere neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri denir.
Neden- Sonuç cümlelerinde olayın sebebi ve sonucu mutlaka verilmelidir.
Neden – Sonuç cümleleri “niçin, neden?” sorularına cevap verir.
Ör:
Çok çalıştığı için sınavı kazandı. (neden-sonuç)
Bizimle gelmedi çünkü evden izin alamadı. (sonuç-neden)
Otobüs geç geldiği için eve yetişemedim. (neden-sonuç)
Kullandığı sade dilden dolayı çok okunuyordu. (neden-sonuç)
Kalemini bulamayınca kardeşine çok kızdı. (neden-sonuç)
Gürültüden çok korkmuş, yüzü sapsarıydı. (neden-sonuç)
Kardan dolayı yollar kapandı. (neden-sonuç)
Yağmur yağınca yerler ıslandı. (neden-sonuç)
Her olay ve durumu meydana getiren bir neden(sebep) vardır. Bu nedenler gerçekleşince bazı sonuçlar ortaya çıkar. Bu tür cümlelere neden-sonuç (sebep-sonuç) cümleleri denir.
Neden- Sonuç cümlelerinde olayın sebebi ve sonucu mutlaka verilmelidir.
Neden – Sonuç cümleleri “niçin, neden?” sorularına cevap verir.
Ör:
Çok çalıştığı için sınavı kazandı. (neden-sonuç)
Bizimle gelmedi çünkü evden izin alamadı. (sonuç-neden)
Otobüs geç geldiği için eve yetişemedim. (neden-sonuç)
Kullandığı sade dilden dolayı çok okunuyordu. (neden-sonuç)
Kalemini bulamayınca kardeşine çok kızdı. (neden-sonuç)
Gürültüden çok korkmuş, yüzü sapsarıydı. (neden-sonuç)
Kardan dolayı yollar kapandı. (neden-sonuç)
Yağmur yağınca yerler ıslandı. (neden-sonuç)
MECAZ ANLATIMLI CÜMLELER
3- Mecaz Anlatımlı Cümleler:
Anlatılmak istenenin bazı mecaz anlamlı kelimelerin kullanılarak anlatıldığı cümlelere mecaz anlatımlı cümleler denir. Bir cümlede bir tane mecaz anlamlı kelimenin bulunması o cümleyi mecaz anlatımlı yapar.
Ör:
Okuduğum her kitaptan aynı tadı aldığımı söyleyemem.
O, her yerde yana yakıla seni arıyor.
Bu işte onun parmağı olduğu kesin.
Otur oturduğun yere başından büyük işlere karışma.
Anılarını tatlı bir dille anlatıyor.
Herkes uzun soluklu bir yaşam ister.
Annemin sözleri beni çok kırdı.
Anlatılmak istenenin bazı mecaz anlamlı kelimelerin kullanılarak anlatıldığı cümlelere mecaz anlatımlı cümleler denir. Bir cümlede bir tane mecaz anlamlı kelimenin bulunması o cümleyi mecaz anlatımlı yapar.
Ör:
Okuduğum her kitaptan aynı tadı aldığımı söyleyemem.
O, her yerde yana yakıla seni arıyor.
Bu işte onun parmağı olduğu kesin.
Otur oturduğun yere başından büyük işlere karışma.
Anılarını tatlı bir dille anlatıyor.
Herkes uzun soluklu bir yaşam ister.
Annemin sözleri beni çok kırdı.
NESNEL ANLATIMLI CÜMLELER
2- Nesnel Anlatımlı Cümleler:
Doğruluğu ya da yanlışlığı herkes tarafından aynı kabul edilen, bir duygu bildirmediği için ispatlanması mümkün olan cümlelere nesnel anlatımlı cümleler denir.
Ör:
Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.
Gözlerim eskisi kadar iyi görmüyor.
Canlılar doğar, büyür ve ölür.
Romanda, kimsesiz bir çocuğun hayat hikayesi anlatılmış.
Tolstoy: “İtiraf eden kurtulur.” Demiş.
Peş peşe altı tiyatro eseri yazdım.
Cumhuriyet, 29 Ekim 1920’de ilan edildi.
İstanbul 1453’te fethedildi.
Doğruluğu ya da yanlışlığı herkes tarafından aynı kabul edilen, bir duygu bildirmediği için ispatlanması mümkün olan cümlelere nesnel anlatımlı cümleler denir.
Ör:
Türkiye’nin başkenti Ankara’dır.
Gözlerim eskisi kadar iyi görmüyor.
Canlılar doğar, büyür ve ölür.
Romanda, kimsesiz bir çocuğun hayat hikayesi anlatılmış.
Tolstoy: “İtiraf eden kurtulur.” Demiş.
Peş peşe altı tiyatro eseri yazdım.
Cumhuriyet, 29 Ekim 1920’de ilan edildi.
İstanbul 1453’te fethedildi.
ÖZNEL ANLATIMLI CÜMLELER
Kişiden kişiye farklılık gösterebilen cümleler öznel anlatımlı cümlelerdir. Öznel anlatımlı cümleler kişiden kişiye değiştiği için ispatlanması mümkün değildir.
Ör:
Tatlı dil, insan için başlı başına bir kuvvettir.
İyi söz söyleyen insanlar herkesten fazla okuyanlardır.
Arkadaşlık bir insan için vazgeçilmez bir duygudur.
Dünyanın geleceğini parlak görmüyorum.
Başarının tek şartı, çalışmak daha çok çalışmaktır.
Yaz günlerinin güzelliğine doyum olmaz.
Yüzmek insanı rahatlatır.
Ör:
Tatlı dil, insan için başlı başına bir kuvvettir.
İyi söz söyleyen insanlar herkesten fazla okuyanlardır.
Arkadaşlık bir insan için vazgeçilmez bir duygudur.
Dünyanın geleceğini parlak görmüyorum.
Başarının tek şartı, çalışmak daha çok çalışmaktır.
Yaz günlerinin güzelliğine doyum olmaz.
Yüzmek insanı rahatlatır.
CÜMLE VE ÖZELLİKLERİ
Cümle
Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, hareketi ve olayları anlatan kelime ve kelime gruplarına cümle denir.
Yargı bildiren tek bir kelime kullanarak cümle oluşturabiliriz. Ancak tek bir kelime duygu düşünce ve isteklerimizi anlatmakta yeterli olmayabilir. Yargı bildiren bu kelimeye yardımcı olacak başka kelimeler kullanırız. Bu kelimeleri duygumuzu düşüncemizi, isteğimizi en iyi anlatacak şekilde sıralamalıyız.
Doğru Ve İyi Bir Cümlenin Özellikleri
1- Türkçe söz dizimi: “Özne, Tümleç, Yüklem” şeklinde olmalıdır. Vurgulamak istediğimiz kelimeyi yüklemden önceye getirmeliyiz.
Ör:
Çalıştım.
Ben çalıştım.
Ben bugün çalıştım.
Ben bugün çok çalıştım.
Ben bugün Türkçe dersine çalıştım.
Ben evde Türkçe dersine bugün çok çalıştım.
Ben yazılımız olduğu için bugün Türkçe dersine çok çalıştım.
2- Cümlenin dil bilgisi yönünden doğru olması yanında istenilenin açık ve anlaşılır olması gerekir. Açıklık; anlamın, verilmek istenenin okuyucu tarafından hemen anlaşılmasıdır.
3- Ayrıca bir cümlenin duru olması gerekir. Dururluk: Aynı cümlede gereksiz sözcük kullanılmamasıdır. Gereksiz sözcük kullanımı anlatım bozukluğudur.
Ör: Vakfa karşılıksız bağış yaptılar. “karşılıksız” kelimesi gereksizdir; çünkü bağış karşılıksız yapılan bir yardımdır.
Bir duyguyu, düşünceyi, isteği, hareketi ve olayları anlatan kelime ve kelime gruplarına cümle denir.
Yargı bildiren tek bir kelime kullanarak cümle oluşturabiliriz. Ancak tek bir kelime duygu düşünce ve isteklerimizi anlatmakta yeterli olmayabilir. Yargı bildiren bu kelimeye yardımcı olacak başka kelimeler kullanırız. Bu kelimeleri duygumuzu düşüncemizi, isteğimizi en iyi anlatacak şekilde sıralamalıyız.
Doğru Ve İyi Bir Cümlenin Özellikleri
1- Türkçe söz dizimi: “Özne, Tümleç, Yüklem” şeklinde olmalıdır. Vurgulamak istediğimiz kelimeyi yüklemden önceye getirmeliyiz.
Ör:
Çalıştım.
Ben çalıştım.
Ben bugün çalıştım.
Ben bugün çok çalıştım.
Ben bugün Türkçe dersine çalıştım.
Ben evde Türkçe dersine bugün çok çalıştım.
Ben yazılımız olduğu için bugün Türkçe dersine çok çalıştım.
2- Cümlenin dil bilgisi yönünden doğru olması yanında istenilenin açık ve anlaşılır olması gerekir. Açıklık; anlamın, verilmek istenenin okuyucu tarafından hemen anlaşılmasıdır.
3- Ayrıca bir cümlenin duru olması gerekir. Dururluk: Aynı cümlede gereksiz sözcük kullanılmamasıdır. Gereksiz sözcük kullanımı anlatım bozukluğudur.
Ör: Vakfa karşılıksız bağış yaptılar. “karşılıksız” kelimesi gereksizdir; çünkü bağış karşılıksız yapılan bir yardımdır.
- 1- Öznel Cümleler
- 2- Nesnel Cümleler
- 3- Mecazlı Cümleler
- 4- Neden - Sonuç İlişkisi
- 5- Amaç - Sonuç İlişkisi
- 6- Koşul (Şart) Cümleleri
- 7- Karşılaştırma Cümleleri
- 8- Olasılık Cümleleri
- 9- Varsayım Cümleleri
- 10- Öneri Cümleleri
- 11- Doğrudan ve dolaylı anlatıma sahip cümleler
- 12- Tanım Cümleleri
- 13- Abartma Cümleleri
- 14- Yorum Cümleleri
- 15- Eleştiri Cümleleri
- 16- Ön Yargı Cümleleri
- 17- Aşamalı Anlatım
- 1- Şaşırma Cümleleri
- 2- Beğeni Cümleleri
- 3- Sitem Cümleleri
- 4- Yakınma Cümleleri
- 5- Pişmanlık Cümleleri
- 6- Özlem Cümleleri
- 7- Kaygı Cümleleri
- 8- Küçümseme Cümleleri
- 9- Azımsama Cümleleri
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Etiketler
5. Sınıf
6. Sınıf
7. Sınıf
8. Sınıf
Abartma
Açıklamalar
Ana Düşünce
Anlam Bakımından Kelimeler
Anlam Kayması Nedir
Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları
Anlamına Göre Cümleler
Anlatım Bozuklukları
Anlatım Teknikleri
Aruz
Aruz Ölçüsü
Atasözü
Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler
Bağ-Fiil
Bağlaçlar
Bağlı Cümle
Basit Cümle
Basit Fiil
Basit Fiiller Tablosu
Başlık
Başlıkların Yazımı
Belgisiz Sıfatlar
Belgisiz Zamir
Belirtili İsim Tamlaması
Belirtili Nesne
Belirtisiz İsim Tamlaması
Belirtisiz Nesne
Belirtme Sıftaları
Benzetme
Bildirme Kipleri
Birleşik Cümle
Birleşik Fiil
Birleşik Kelimeler Nasıl Yazılır
Birleşik Yapılı Kelimeler
Birleşik Zamanlı Fiiller
Birleşik Zamanlı Fiiller Tablosu
Büyük Harflerin Yazımı
Cinaslı Kafiye
Cümle Anlamı
Cümle Bağlaçları
Cümle Çeşitleri
Cümle Oluşturma
CÜMLE TAMAMLAMA
CÜMLE YORUMU
Cümlede Anlam
Cümlelerin Anlam Özellikleri
Cümlenin Ögeleri
Cümleye Çeşitli Anlamlar Katan İfadeler
Çapraz Kafiye Şeması
Çekim Ekleri - İsim Çekim Ekleri - Fiil Çekim Ekleri
Çekimli Fiil
Çekimli Fiil Nedir
Çoğul Şahıslar
De'nin yazımı
Devrik Cümle
Deyim
Deyimleşmiş Fiiller
Didaktik Şiir
Dikkati Toplama Yolları
Dilek Kipi
Dilek Kipleri
Dilek Kipleri Nelerdir
Dize
Dolaylı Tümleç
Dönüşlü
Dörtlük
Durum Fiilleri
Durum Zarfları
DUYGU ANLAMI TAŞIYAN CÜMLELER
Duyulan Geçmiş Zaman
Düşünce Yazıları
Düşünceyi Geliştirme Yolları
Düz Kafiye Şeması
Edatlar
Edebi Sanatlar
Edebiyat Bilgileri
Edilgen
Ek
Ek Eylem
Ek Fiil
Ek Fiilin Gelecek Zamanı
Ek Fiilin Şartı
Ek Fiilinin Geçmiş Zamanı
Ek Halindeki Zamirler
Emir Kipi
Epik Şiir
Etken
Ettirgen
Fiiilimsiler
Fiil Cümlesi
Fiil Çekim Tablosu
Fiil Nedir
Fiiller
Fiillerde Yapı
Fiillerde Anlam Kayması
Fiillerde Çatı
Fiillerde Olumsuzluk
Fiillerde Olumsuzluk Nedir
Fiillerde Soru
Fiillerde Soru Anlamı
Fiillerin Anlam Özellikleri
Gazete Dergi Adlarının Yazımı
Geçişli
Geçişsiz
Gelecek Zaman
Geniş Zaman
Gerçek Anlam
Gereklilik Kipi
Giriş-Gelişme-Sonuç
Görülen Geçmiş Zaman
Günlük Konuşmalar
Haber Kipi
Haber Kipleri
Haber Kipleri Nedir
Hareket Fiilleri
Hece Ölçüsü
Hikaye Birleşik
Hitap Sözcüklerinin Yazımı
İle'nin yazımı
İlgeçler
İlgi Zamiri İyelik Zamiri
İlköğretim 6
İlköğretim 7
İlköğretim 8
İmla Kuralları
İnanmak
İsim
İsim Cümlesi
İsim Tamlamaları
İsim-fiiller
İstek Kipi
İş Fiilleri
İşaret Sıfatları
İşaret Zamiri
İşteş
Kafiye
Kafiye Çeşitleri
Kafiye Nedir
Kafiye Şeması
Kafiye Şeması Nedir
Kazanımlar
Kelime Bağlacı
Kelime Halindeki Zamirler
Kelime Türleri
Kelimelerde Anlam İlişkisi
Kelimenin Yapısı (Ek -Kök)
Kılış Fiilleri
Kıta
Ki'nin yazımı
Kip
Kip Kayması
Kip Nedir
Kip Tablosu
Kişi Zamiri
Kişileştirme
Kitap Adlarının Yazımı
Kitle Konuşmaları
Konu
Konusunu Yaşamdan Alan Yazı Türleri
Konuşturma
Kök
Kurallı Birleşik Fiil
Kurallı Cümle
Kurum Kuruluş Adlarının Yazımı
Lirik Şiir
Mani Tipi Kafiye Şeması
Mastar
Mastar Nedir
Mecaz Anlam
Mısra
Mi'nin yazımı
Miktar Zarfları
Mübalağa
Müfredat
Nakarat
Nasıl Tekrar Yapmalıyız
Nesne
Nesnesine Göre Fiil Çatıları
Niteleme Sıfatları
Noktalama İşaretleri
Olay Yazıları
Oldurgan
Olumlu Soru
Olumsuz Soru
Olumsuzluk Eki
Olumsuzluk Eki Nedir
Oluş Fiilleri
Ortaç
Ölçü
Ölçü Nedir
Ön Adlar
Özel ve Cins İsim
Özne
Öznesine Göre Fiil Çatıları
Paragraf (Parçada Anlam)
Pastoral Şiir
Planlı ve Düzenli Çalışma
Redif
Redif Nedir
Rivayet Birleşik
Sarma Kafiye Şeması
Satirik Şiir
Sayı Sıfatları
Sayıların Yazımı
SBS
Serbest Ölçü
Serbest Şiir
Ses Bilgisi
Ses Olayları
Sıfat-Fiiller
Sıfatlar
Sıralı Cümle
Somut Anlam
Somut ve Soyut İsim
Soru Eki Mi
Soru Sıfatları
Soru Zamiri
Soru Zarfları
Soyut Anlam
Söz Sanatları
Sözlü Anlatım Türleri
Sürerlilik
Şahıs Ekleri
Şahıs Ekleri Nedir
Şair
Şart Birleşik
Şart Kipi
Şiir
Şiir Bilgisi
Şiir Nedir
Şiir Türleri
Şimdiki Zaman
Takısız İsim Tamlaması
Tam Kafiye
Tekil - Çoğul ve Topluluk İsmi
Tekil Şahıslar
Tekrarın Önemi
Terim Anlam
Teşbih
Teşhis
Tezlik
Tunç Kafiye
Türemiş Fiil
Türkçe
Türkçe 5
Türkçe 6
Türkçe 7
Türkçe 8
Türkçe Dersine Nasıl Çalışmalıyız?
Türkçe Müfredatı
Türkçe Programı
Ulaç
Uyak Nedir
Ünlem İşareti
Ünlemler
Ünvan Sıfatları
Vecize
Verimli Ders Çalışma Yolları
Vezin
Yaklaşma
Yan Anlam
Yan Düşünce
Yapılarına Göre İsimler
Yapım Ekleri
Yapıya Dayalı Anlatım Bozuklukları
Yardımcı Fiil
Yarım Kafiye
Yazı Türleri
Yazım Kuralları
Yeni Müfredat
Yer adlarının yazımı Kısaltmaların yazımı
Yer Tamlayıcısı
Yer-Yön Zarfları
Yeterlilik
Yüklem
Zaman Kayması
Zaman Zarfları
Zamir
Zarf
Zarf Tamlayıcısı
Zarf Tümleci
Zarf-Fiiller
Zengin Kafiye
Zincirleme İsim Tamlaması