Sözcükte (Kelimede) Anlam




KELİME( SÖZCÜK):

Bir varlığı, bir kavramı gösteren ses yada ses topluluğuna kelime denir. Kelimelerin tek başlarına anlamaları vardır, bir kısmı ise anlamını cümle içerisinde kazanır.

Cümleler kurulurken kelimelerden meydana gelir. Kelimeler bu nedenle cümlenin anlamında ve kuruluşunda önemli görevler alırlar.

Tek başına anlamlı kelimeler: İsim, sıfat, zarf, zamir, fiil olan kelimelerdir.

Örnek: taş, sevgi, düşünce, çiçek, yürümek, yeşil…

Cümle içinde anlam kazanan kelimeler: Edat, bağlaç, ünlem olan kelimelerdir.

Örnek: ile, ya da, ve, ancak, gibi, için…



A- ANLAM BAKIMINDAN KELİMELER

Bir kelime birden çok anlam taşıyabilir. Bir kelimeyi farklı cümlelerde gerçek, mecaz, terim vs. anlamlarında kullanılabilir.

Şimdi bu anlamlarını inceleyebiliriz:




GERÇEK ANLAM:

Bir kelimenin herkes tarafından bilinen, tek başınayken de taşıdığı ilk anlamına denir. Buna sözlük anlamı ve temel anlamı da denir.

Karanlık: ışığın olmayan,ışıktan yoksun anlamına gelir. Bu kelimenin gerçek anlamıdır.

Örnek:
Işıklar sönünce karanlıkta kaldık.           Soğuk su içtiği için hasta oldu.
Ayağı kayınca yere düştü.                          Bebeğin küçücük bir ağzı var.
Eve geldiğinde yüzü sapsarıydı.              Böyle derin bir çukur hiç görmemiştim.
Taşıdığı paketler çok ağırdı.




YAN ANLAM:

Sözcüğün gerçek anlamıyla kazandığı yeni anlama yan anlam denir.

Bir sözcüğün birden fazla yan anlamı olabilir. Yan anlamla gerçek anlam arasında anlamca bağlantı vardır.

Örnek: “Kol” kelimesinin gerçek anlamı “insanın bir organı”dır.

“Çocuk kapının kolunu çıkardı” cümlesinde “nesnelerin tutulmaya yarayan bölümü” olarak kullanılmıştır. Yan bir anlam kazanmıştır.

Uçağın kanadındaki motor bozulmuş.    Seninle mağaranın ağzında buluşuruz.
Paragraf başı yapmayı unutmayın.          Kuşu uzun süre kafeste tutmayın.
Dağın eteklerine kar yağmıştı.              Uçurtmasına sarı bir kuyruk bağlamıştı.
Ayakkabının burnunu yere vurdu.          Masanın gözündeki kitapları getir.
Defterin yaprağını yırtmışlar.                 Boru dirseğinden su sızdırıyor.

Çocuğun çürük dişi çekildi.( Gerçek Anlam)
Testerenin dişi kırılmış.( Yan Anlam)
Sarımsakta iki diş var. ( Yan Anlam)




MECAZ ANLAM

Bir kelimenin gerçek anlamından uzaklaşarak kazandığı yeni anlama mecaz anlam denir.

Sözcükler tek başınayken sadece gerçek anlamlı olabilirler. Hiçbir kelime tek başına mecaz anlam taşımaz. Mecaz anlamı cümle içerisinde kazanır.

Onun karanlık bir kişiliği var. ( karanlık gerçek anlamının dışında bilinmeyen, kötü anlamında kullanılmıştır.)

Evine vardığımızda bize çok soğuk davrandı.      Bende politikaya soyunacağım.
Ortalıkta savaş kokusu var.                           Öğretmen öğrencilerine patladı.
Tatlı hatıralarla avunup durdu.                        Senin yüzünden azar işittik.
Bu iş ince hesaplarla yürüyor.                         Bu suçu örtmemiz doğru değil.
Çocuğu kavgada iyice benzetmişler.               Bize boş gözlerle bakıyordu.

Yemeğini büyük bir iştahla yedi. (gerçek)
Kitapları büyük bir iştahla okuyor. (mecaz)

Not: Bir çok kelimenin birden çok gerçek anlamı vardır. Biz onlara “sesteş” kelimeler diyoruz. Sesteş kelimeler mecaz anlamlı değildir.

Yüz, aç, sağ, daire, bağ, satır vb.




SOYUT VE SOMUT ANLAM

Somut Anlam: Beş duyumuzun –tatma, işitme, koklama, görme, dokunma- biri yada birkaçı ile algılanılabilen kelimeler somut anlamlıdır.

Örnek: hava, ışık, ısı, lamba, kalem, defter, koku.

Soyut anlam: Beş duyumuzla algılayamadığımız varlığını sezgi ve akıl yoluyla kabul ettiğimiz kelimeler soyut anlamlıdır.

Örnek: rüya, zeka, endişe korku, sevgi, öfke, melek, şeytan vb.

Not: Kullanıldıkları cümleye göre soyut anlamlı kelimeler somut, somut anlamlı kelimelerde soyut anlam kazanabilir.

Kalp: somuttur. “Çok kalpsiz bir çocukmuş” cümlesinde soyut anlam kazanmıştır.
Güzel: soyuttur. “Güzeller çeşmenin başına toplanmışlar.” cümlesinde somut anlam kazanmıştır.

Olayları birde bu gözle değerlendirmelisin. (Somuttan soyuta)
Yaptığı işleri kitaba uydurmanın yolunu bulurdu. (Somuttan soyuta)
Bu işte, yine onun parmağı vardır. (Somuttan soyuta)

Eski cezaları ödemeden o belgeyi alamazsın. (Soyuttan Somuta)
Özlem, bu haberi duyunca çok sevindi. (Soyuttan Somuta)




TERİM ANLAM

Bilim, sanat, spor veya herhangi meslek alanında kullanılan özel anlamlı kelimelere denir.

Edebiyat: ölçü, tema, uyak, özne, yüklem…
Müzik: solfej, nota, es, sol anahtarı…
Tiyatro: sahne, perde, suflör, aktör,
Matematik: çarpma, rasyonel sayı, denklem…

Not: Bir terim birden çok alanla ilgili olabilir.
Kök halindeki bir kelime yapım eki alırsa türemiş olur. (Türkçe terimi)
Verilen denklemin kökleri 3 ve 4’tür.(matematik terimi)

Ay Dünya’nın uydusudur. (Coğrafi terim)
Bu tiyatro beş perdeden oluşuyor. (Tiyatro terimi)

Not 2: Kelimelerin çok anlamlı olmasından dolayı kelime bazen terim anlamlı bazen gerçek anlamlı olur.

Fizik dersinde makaraları işledik. (Terim)
Beyaz makarayla gömleğin düğmesini dikti. (Gerçek Anlam)




DOLAYLAMA

Bir varlığın kendisi söylenmeden onu çağrıştıracak bir biçimde başka kelimelerle ifade etmeye denir. (Herkesçe bilinen takma ad diyebiliriz.)

Örnek:
Ulu Önder = Atatürk           File bekçisi = kaleci           Yavru kurt = İzci
Meşin yuvarlak = top          Ormanlar kralı = aslan        Minik Serçe = Sezen Aksu
Yavru Vatan = Kıbrıs          Bacasız sanayi = Turizm     Boyun bağı = Kravat
Beyaz perde = Sinema       Derya kuzusu = Balık                   On bir ayın sultanı = Ramazan
Kara elmas = Kömür          Beyaz cam= televizyon      İnce Hastalık = Verem




B- KELİMELERDE ANLAM İLİŞKİSİ



EŞ ANLAMLI (ANLAMDAŞ) SÖZCÜKLER

Yazılışları ve okunuşları farklı, anlamları aynı olan kelimelere denir.

sözcük - kelime,      doğa - tabiat,          rüzgar – yel             mazi - geçmiş
konuk - misafir,       asır - yüzyıl,            üzüntü – keder        fakir - yoksul
cevap - yanıt,         hediye-armağan,      neşe – sevinç          deprem -zelzele
fayda - yarar,          beyaz - ak,             baş – kafa              eleştiri - tenkit
anlam - mana,         anı – hatıra,            olanak- imkan         yollamak –göndermek…     

Eş anlamlı kelimelerden biri yabancı bir dilden alınmıştır.




ZIT (KARŞIT) ANLAMLI SÖZCÜKLER

Anlamca birbirinin karşıtı olan kelimelerdir.

Örnek:
Pahalı - ucuz,          siyah - beyaz,        batmak – çıkmak      eksik - tam
güzel- çirkin,           akıllı - deli,              dar – geniş              karamsar - iyimser
tatlı - acı,               dost - düşman,        iniş – yokuş            küsmek - barışmak
gülmek - ağlamak,   gelmek -gitmek,       birinci – sonuncu      nadide - alelade
ilk - son,                 sert-yumuşak,        cömert – cimri         inatçı - uysal

Not: Bir kelimenin olumsuzu o kelimenin zıttı değildir.

Olumsuz
Zıt
Akıllı
 akılsız
deli
Sulu
susuz
 kuru
Gelmek
gelmemek       
gitmek
İlerlemek
ilerlememek
gerilemek
Gitti
gitmedi
geldi  




EŞ SESLİ (SESTEŞ) KELİMELER

Yazılışları ve okunuşları aynı, anlamları farklı olan kelimelerdir.

Kaz: bir hayvan       Kaz-: kazmak eylemi
Sağ: yaşayan          Sağ: bir yön
Gül: çiçek               gül-: gülmek eylemi
Yüz: surat              Yüz: sayı                         Yüz-: yüzmek eylemi


Benden sana bir öğüt
Kendi ununu kendin öğüt

Sahicimi elinde tuttuğun o kartal kanadı
Sen tuttun acıdan benim ellerim kanadı

Kır saçlı biriyle kıra çıktık.
Benim kolumda da ben var.

Not: İnceltme işareti (^) ile birbirinden ayrılan kelimeler sesteş değildir.

kar   --   kâr            yar  --    yâr
hala  --   hâlâ                    adet  --   âdet
adem – âdem          alem – âlem




YAKIN ANLAMLI KELİMELER

Eş anlamlı olmamalarına rağmen genellikle birbiri yerine kullanılabilen, anlamları çok yakın olan kelimelerdir.

Eş-dost                  Güç-kuvvet,
Doğru-dürüst           Yalan-yanlış
Darılmak-kırılmak     Küsmek-gücenmek




GENEL VE ÖZEL ANLAMLI KELİMELER

Varlılarının bütününü kapsayan kelimelere genel anlamlı kelimeler, daha dar ve özel olanları içine alan kelimelere özel anlamlı kelimeler denir.

Genel ve  özel anlamlı kelimelerin bir sınır yoktur. Varlıkların sıralanışı sırasında ortaya çıkar.

Örnek:
Varlık – canlı – insan – öğretmen – Esra hoca  (genelden özele sıralanmıştır)
Yazı türleri – roman – Sinekli Bakkal  ( Roman, yazı türüne göre özel anlamlı, Sinekli Bakkal’a göre genel anlamlıdır.)

Alfabenin son harfi Z’dir.  (Alfabe=Genel, Z=Özel)
Çocukluk, ömrümüzün en güzel dönemidir. ( Çocukluk=Özel, Ömür =Genel)
Petrol ürünlerinden benzine zam geldi. (Petrol Ürünü = Genel, Benzin = Özel)




NİCELİK VE NİTELİK BİLDİREN KELİMELER

Sayılabilen, ölçülebilen, azalıp, çoğalabilen, sözcüklere nicelik (nicel) anlamlı kelime denir.

Örnek: Küçük, büyük, az, çok, ağır, hafif…

Sayılamayan, ölçülemeyen, sadece nesnelerin özelliklerini bildiren kelimelere nitelik (nitel) anlamlık kelime denir.

Örnek: güzel, çirkin, iyi, kötü, fayda zarar…




SÖZ ÖBEKLERİNDE ANLAM

Birden fazla kelimenin bir araya gelerek farklı bir kavramı karşılayan dil birliklerine söz öbeği denir.

İkilemeler,  İsim ve sıfat tamlamalarından oluşur.



İKİLEMELER

Anlatımı güzelleştirmek, güçlendirmek, çekici kılmak amacıyla, kelimelerin çeşitli şekillerde yan yana getirilmesiyle oluşturulan söz öbeğine, ikileme denir.

İkilemeler Değişik Şekillerde Oluşturulur:

1- Yanı sözcüğün tekrarıyla oluşan ikilemeler:

Örnek: ağır ağır, deste deste, açık açık, yavaş yavaş…

2-  Eş anlamlı ya da yakın anlamlı kelimelerle oluşan ikilemeler:

Örnek: Eş dost, doğru dürüst, kılık kıyafet, yalan yanlış, ses seda, ağrı sızı…

3- Karşıt (zıt) anlamlı kelimelerden oluşan ikilemeler:

Örnek: er geç, bata çıka, düşe kalka, aşağı yukarı, iyi kötü, gide gele…

4- Biri anlamlı diğeri anlamsız kelimelerden oluşan ikilemeler:

Örnek: boy pos, yırtık pırtık, eski püskü, eğri büğrü, ufak tefek, az buz…

5- İkisi de anlamsız kelimelerden oluşan ikilemeler:

Örnek: abur cubur, abuk sabuk, ıvır zıvır, eften püften, kem küm, eciş bücüş, mırın kırın…

6- Yansıma kelimelerden oluşan ikilemeler:

Örnek: mışıl mışıl, horul horul, çıtır çıtır, şıngır mıngır, şakır şakır, katır kutur…

7- Bir eylemin olumlu ve olumsuzunun birlikte kullanılmasıyla oluşan ikilemeler:

Örnek: gider gitmez, döner dönmez, bakar bakmaz….

8- İsmin hal ekini almış ilgili kelimelerin yan yana gelmesiyle oluşan ikilemeler:

Örnek: yan yana, omuz omuza, el ele, baş başa…

Not : İkilemelerin arasına herhangi bir noktalama işareti konulmaz.
YANSIMA SÖZCÜKLER

Doğadaki canlı ve cansız varlıkların çıkardıkları seslerin taklidi olarak ortaya çıkan kelimelere yansıma denir.

Örnek: Çat, pat, güm, me, hav, mö, miyav, cik, hırıltı, şangırtı, şırıltı…

Not: Kulağa hitap etmeyen kelimeler yansıma değildir.
Işıltı, parıltı, ötme…




AD AKTARMASI (MÜRSEL MECAZ)

Bir sözcüğün benzetme amacı olmadan başka bir sözcüğün yerine kullanılmasına ad aktarması denir.

Örnek:
Yelkenli denizin ortasında kalmıştı          (Tekne yerine parçası yelken söylenmiş)
Tren, İstanbul’a girdi.                ( Tren İstanbul’daki gara girmiştir)
Bu yıl hep Ömer Seyfettin okudum.      (Ömer Seyfettin değil, kitapları kastediliyor)
Akşam teyzemlerde üç tabak yedim.       (Tabağın yenmesi değil, içindeki yemeklerin yenmesidir)

Eve haber vermeden gitme.                            Gazeteden içeri girince onu gördüm.
Sahneye çıkınca salon ayağa kalktı.                  Ünlü raketler turnuvada buluştu.
Ocakta çaydanlık kayıyordu.                Türkiye’nin bu maçı kazanması lazım.




DEYİM:

Bir durumu, bir olayı, bir kavramı, davranışı veya duyguyu etkili biçimde anlatan; en az iki kelimeden oluşan, sözcüklerin genellikle gerçek anlamlarını kaybederek yeni bir anlam kazanmasıyla oluşan kalıplaşmış söz öbekleridir.

Deyimler kalıplaşmış sözlerdir. 

Sözcüklerin yeri değiştirilemez. Kelimelerin yerine eş anlamlısı ya da zıt anlamlısı kullanılmaz.
Örnek:
Karnı zil çalmak.       (midesi zil çalmak = olmaz)
Başı darda kalmak    (kafası darda kalmak = olmaz)
Yerinde yeller esmek  (yerinde rüzgar esmek= olmaz)
Kulak misafiri olmak (kulak konuğu olmak= olmaz)

“Akla karayı seçmek”  yerine “karayı akı seçmek” denilmez.
“Geçti Bor’un pazarı, sür eşeği Niğde’ye” yerine “Sür eşeği Niğde’ye, Geçti Bor’un pazarı” diyemeyiz.

Deyimler genellikle mecaz anlamlıdır.

Başına çorap örmek: (birinin başına bela olacak şekilde tuzak hazırlamak.)
El etek çekmek : ( o şeyle artık uğraşmaz olmak)
İçi kararmak                     Kol kanat germek
Posta koymak                            Boyun eğmek
Gözünden düşmek             Yoldan sapmak
Defteri dürülmek (ölmek)    Gözü kara (korkusuz)
Devede kulak (çok küçük)   Çantada keklik (garanti)
Çenesi düşük (geveze)       Gün görmüş (deneyimli)

Bazı deyimler gerçek anlamlıdır.

Hem suçlu hem güçlü                  Yükte hafif pahada ağır       Çoğu gitti azı kaldı
Öğüt vermek                    Perişan olmak                            İsmi var, cismi yok
Kendini beğenmek             Kimi kimsesi olmamak        Özrü kabahatinden büyük

Bazı deyimler cümle niteliği taşır:

Çoğu gitti azı kaldı.
İsmi var cismi yok.





ATASÖZÜ

Atasözleri atalarımızın uzun tecrübelerine dayanan, genel kural niteliği taşıyan kalıplaşmış, özlü, ders verici nitelikte olan, herkesçe benimsenmiş sözlerdir.

Atasözleri ait olduğu milletin kültürünü yaşayışını, dünyaya bakışını yansıtır.

Atasözlerinin Özellikleri

1- Atasözleri de deyimler kalıplaşmış sözlerdir.  Sözcüklerin yeri değiştirilemez. Kelimelerin yerine eş anlamlısı ya da zıt anlamlısı kullanılmaz.

Keskin sirke küpüne zarardır. ( sivri sirke küpüne zarardır olmaz.)
Yanlış hesap Bağdat’tan döner. (hatalı hesap Bağdat’tan döner, olmaz. )
Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez. ( kuzu gelen yerden keçi esirgenmez, olmaz)
Dikensiz gül olmaz.            (kokusuz gül olmaz, olmaz)
2 - Atasözleri genellikle mecaz anlamlıdır.

Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.                  Her taş baş yarmaz.
Gül dikensiz olmaz.                               Lafla peynir gemisi yürümez.
Paça ıslanmadan balık tutulmaz.              Atılan ok geri dönmez.
Her koyun kendi bacağından asılır.           Körle yatan şaşı kalkar


3- Bazı atasözleri gerçek anlamlıdır.

Adamın iyisi iş başında belli olur.             Akıllı düşman, akılsız dosttan hayırlıdır.
Dost ile ye iç alışveriş etme.                 Huylu huyundan vazgeçmez.
Bugünün işini yarına bırakma.                Son pişmanlık fayda etmez.
Her şeyin yokluğu yokluktur.                 İnsan beşer, kuldur şaşar.


4- Atasözlerinin bazıları, geleneklerden, bazıları toplumsal olayların nasıl meydana geldiğinden, bazısı öğütlerden, doğa olaylarından, ahlaki derslerden ve gerçeklerden bahseder.

Kız beşikte çeyiz sandıkta. (gelenek)                 Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır. (gelenek)
Aman dileyene kılıç kalmaz. (gelenek)      Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın (toplumsal olay)
Ayağını yorgana göre uzat (öğüt)            Araba devrilince yol gösteren çok olur. (toplumsal olay)
Sakla samanı gelir zamanı (öğüt)             Komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. (toplumsal olay)
Gülme komşuna gelir başına. (öğüt)        Mart kapıdan baktırır; kazma kürek yaktırır. (doğa olayları)
Ağustosun yarısı yaz, yarısı kıştır. (doğa olayları)           Göğe direk, denize kapak olmaz. (doğa olayları)

Not: Atasözü ile deyim arasındaki en önemli fark, atasözlerinin öğüt verir nitelikte oldukları için herkese söylenebilmeleridir. Buna rağmen deyimler sadece belli durumlarda, belli duygulardaki insanlara söylenir. Her deyim her durumda kullanılmaz.






VECİZE (ÖZDEYİŞ)

Genellikle bilge kişilerin, bilim adamlarının, kültürlü kişilerin, sanatçıların söylediği; kısa, özlü bir şekilde ifade edilen, kim tarafından söylendiği bilinen sözlere özdeyiş denir.

Kitapsız yaşamak kör, sağır, dilsiz yaşamaktır. (Seneca)
Kargalar ötmeye başlayınca bülbüller susar.(Mevlana)
Sevgi çiçek açmayan yere uğramaz. (Platon)
Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. (Atatürk)
Bütün mutluluklar çalışma ve cesarete bağlıdır. (Balzac)
En tesirli konuşma en kısa olanıdır. (dale carneige)
İyiliğe gücün yetmezse bari kötülük yapma. (sadî)
Üç şey var ki insanın gönlünü öldürür: çok yemek, çok konuşmak, çok uyumak. (malik b.dinar)

Not: Özdeyişleri atasözlerinden ayıran en önemli fark özdeyişlerin söyleyeninin bilinmesidir.






35 yorum:

  1. teşekkürler çok güzel olmuş :)

    YanıtlaSil
  2. bana mı dedin?10 Aralık 2013 22:32

    oldukça başarıılı ;D

    YanıtlaSil
  3. örnekler basit ama konu güzel anlatılmış teşekürler...

    YanıtlaSil
  4. örnekler basit olmuş ama konu iyi anlatılmiş teşekkürler....

    YanıtlaSil
  5. İdare eder iste.

    YanıtlaSil
  6. Çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  7. Allah razı olsun :)

    YanıtlaSil
  8. bencede cok güzel olmuss

    YanıtlaSil
  9. elllerine saglık :)

    YanıtlaSil
  10. Çok güzel de keşke özeti olsa

    YanıtlaSil
  11. Çok iyi bir çalışma emeğinize sağlık baya yardımcı oldunuz.

    YanıtlaSil
  12. Harika olmuş ! Emeğinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  13. Çok hoş olmuş elinize sağlık...

    YanıtlaSil
  14. teşekkürler yazılıya çalışmama yardımcı oldu

    YanıtlaSil
  15. teşekkürler yazılıya çalışmama yardımcı oldu

    YanıtlaSil
  16. Hepsi tam olarak 27 sayfa surdu

    YanıtlaSil
  17. ELİNE SAĞLIK KARDEŞİM.

    YanıtlaSil
  18. sağolun güzeldi

    YanıtlaSil
  19. EYVALLLLLAAHHH

    YanıtlaSil
  20. Çok sağolun.Hepsi bir arada...

    YanıtlaSil
  21. çok guzel olmuşşş

    YanıtlaSil
  22. Çok faydalı oldu, teşekkür ederim.

    YanıtlaSil

Etiketler

5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Abartma Açıklamalar Ana Düşünce Anlam Bakımından Kelimeler Anlam Kayması Nedir Anlama Dayalı Anlatım Bozuklukları Anlamına Göre Cümleler Anlatım Bozuklukları Anlatım Teknikleri Aruz Aruz Ölçüsü Atasözü Ayrı Yazılan Birleşik Kelimeler Bağ-Fiil Bağlaçlar Bağlı Cümle Basit Cümle Basit Fiil Basit Fiiller Tablosu Başlık Başlıkların Yazımı Belgisiz Sıfatlar Belgisiz Zamir Belirtili İsim Tamlaması Belirtili Nesne Belirtisiz İsim Tamlaması Belirtisiz Nesne Belirtme Sıftaları Benzetme Bildirme Kipleri Birleşik Cümle Birleşik Fiil Birleşik Kelimeler Nasıl Yazılır Birleşik Yapılı Kelimeler Birleşik Zamanlı Fiiller Birleşik Zamanlı Fiiller Tablosu Büyük Harflerin Yazımı Cinaslı Kafiye Cümle Anlamı Cümle Bağlaçları Cümle Çeşitleri Cümle Oluşturma CÜMLE TAMAMLAMA CÜMLE YORUMU Cümlede Anlam Cümlelerin Anlam Özellikleri Cümlenin Ögeleri Cümleye Çeşitli Anlamlar Katan İfadeler Çapraz Kafiye Şeması Çekim Ekleri - İsim Çekim Ekleri - Fiil Çekim Ekleri Çekimli Fiil Çekimli Fiil Nedir Çoğul Şahıslar De'nin yazımı Devrik Cümle Deyim Deyimleşmiş Fiiller Didaktik Şiir Dikkati Toplama Yolları Dilek Kipi Dilek Kipleri Dilek Kipleri Nelerdir Dize Dolaylı Tümleç Dönüşlü Dörtlük Durum Fiilleri Durum Zarfları DUYGU ANLAMI TAŞIYAN CÜMLELER Duyulan Geçmiş Zaman Düşünce Yazıları Düşünceyi Geliştirme Yolları Düz Kafiye Şeması Edatlar Edebi Sanatlar Edebiyat Bilgileri Edilgen Ek Ek Eylem Ek Fiil Ek Fiilin Gelecek Zamanı Ek Fiilin Şartı Ek Fiilinin Geçmiş Zamanı Ek Halindeki Zamirler Emir Kipi Epik Şiir Etken Ettirgen Fiiilimsiler Fiil Cümlesi Fiil Çekim Tablosu Fiil Nedir Fiiller Fiillerde Yapı Fiillerde Anlam Kayması Fiillerde Çatı Fiillerde Olumsuzluk Fiillerde Olumsuzluk Nedir Fiillerde Soru Fiillerde Soru Anlamı Fiillerin Anlam Özellikleri Gazete Dergi Adlarının Yazımı Geçişli Geçişsiz Gelecek Zaman Geniş Zaman Gerçek Anlam Gereklilik Kipi Giriş-Gelişme-Sonuç Görülen Geçmiş Zaman Günlük Konuşmalar Haber Kipi Haber Kipleri Haber Kipleri Nedir Hareket Fiilleri Hece Ölçüsü Hikaye Birleşik Hitap Sözcüklerinin Yazımı İle'nin yazımı İlgeçler İlgi Zamiri İyelik Zamiri İlköğretim 6 İlköğretim 7 İlköğretim 8 İmla Kuralları İnanmak İsim İsim Cümlesi İsim Tamlamaları İsim-fiiller İstek Kipi İş Fiilleri İşaret Sıfatları İşaret Zamiri İşteş Kafiye Kafiye Çeşitleri Kafiye Nedir Kafiye Şeması Kafiye Şeması Nedir Kazanımlar Kelime Bağlacı Kelime Halindeki Zamirler Kelime Türleri Kelimelerde Anlam İlişkisi Kelimenin Yapısı (Ek -Kök) Kılış Fiilleri Kıta Ki'nin yazımı Kip Kip Kayması Kip Nedir Kip Tablosu Kişi Zamiri Kişileştirme Kitap Adlarının Yazımı Kitle Konuşmaları Konu Konusunu Yaşamdan Alan Yazı Türleri Konuşturma Kök Kurallı Birleşik Fiil Kurallı Cümle Kurum Kuruluş Adlarının Yazımı Lirik Şiir Mani Tipi Kafiye Şeması Mastar Mastar Nedir Mecaz Anlam Mısra Mi'nin yazımı Miktar Zarfları Mübalağa Müfredat Nakarat Nasıl Tekrar Yapmalıyız Nesne Nesnesine Göre Fiil Çatıları Niteleme Sıfatları Noktalama İşaretleri Olay Yazıları Oldurgan Olumlu Soru Olumsuz Soru Olumsuzluk Eki Olumsuzluk Eki Nedir Oluş Fiilleri Ortaç Ölçü Ölçü Nedir Ön Adlar Özel ve Cins İsim Özne Öznesine Göre Fiil Çatıları Paragraf (Parçada Anlam) Pastoral Şiir Planlı ve Düzenli Çalışma Redif Redif Nedir Rivayet Birleşik Sarma Kafiye Şeması Satirik Şiir Sayı Sıfatları Sayıların Yazımı SBS Serbest Ölçü Serbest Şiir Ses Bilgisi Ses Olayları Sıfat-Fiiller Sıfatlar Sıralı Cümle Somut Anlam Somut ve Soyut İsim Soru Eki Mi Soru Sıfatları Soru Zamiri Soru Zarfları Soyut Anlam Söz Sanatları Sözlü Anlatım Türleri Sürerlilik Şahıs Ekleri Şahıs Ekleri Nedir Şair Şart Birleşik Şart Kipi Şiir Şiir Bilgisi Şiir Nedir Şiir Türleri Şimdiki Zaman Takısız İsim Tamlaması Tam Kafiye Tekil - Çoğul ve Topluluk İsmi Tekil Şahıslar Tekrarın Önemi Terim Anlam Teşbih Teşhis Tezlik Tunç Kafiye Türemiş Fiil Türkçe Türkçe 5 Türkçe 6 Türkçe 7 Türkçe 8 Türkçe Dersine Nasıl Çalışmalıyız? Türkçe Müfredatı Türkçe Programı Ulaç Uyak Nedir Ünlem İşareti Ünlemler Ünvan Sıfatları Vecize Verimli Ders Çalışma Yolları Vezin Yaklaşma Yan Anlam Yan Düşünce Yapılarına Göre İsimler Yapım Ekleri Yapıya Dayalı Anlatım Bozuklukları Yardımcı Fiil Yarım Kafiye Yazı Türleri Yazım Kuralları Yeni Müfredat Yer adlarının yazımı Kısaltmaların yazımı Yer Tamlayıcısı Yer-Yön Zarfları Yeterlilik Yüklem Zaman Kayması Zaman Zarfları Zamir Zarf Zarf Tamlayıcısı Zarf Tümleci Zarf-Fiiller Zengin Kafiye Zincirleme İsim Tamlaması